Enflasyon…
Yani eldeki paranızın miktarı ile alınabilir hizmetlerin arasındaki açığı bildiren bir olay…
Ekonomik bir terim ama hayatımıza çapa atmış bir vaka mübarek!
Kısaca; malın fiyatının artması-paranın değerinin düşmesi velhasıl kelam…
Bilmem kaç yıldır bizle yaşıyor.
Hep bizimle; evde, işte, tarlada, köyde, kentte, markette, manavda, fırında, kasapta memleketin dört bir yanında…
Yapıştı hayatımıza, içimizden çıkmak istemeyen canavar bir varlık gibi!
***
Doğduk, büyüdük, yaşlandık geldik-gideceğiz amma velakin bu enflasyon hep başrolde.
Her dönemde, her iktidarda, her daim bu canavar bizden ayrılmıyor!
Yapıştı-sallaştı bize…
Bu ülkenin kaderi, yazgısı oldu.
Sökemiyoruz, atamıyoruz, kurtulamıyoruz.
Girdi hayatımıza, yazıldı memleketin kaderine, müthiş bir aşk yaşıyoruz onunla…
Türkiye ile enflasyonun kankalığı artık kanıksandı.
Her ikisi aynı damarda akan kan gibi…
Enflasyon ile biz sanki;
Kuru fasulye ile pilav gibiyiz…
Laurel ile Hardy gibiyiz…
Gül ile diken, Aslı ile Kerem gibiyiz…
Bal ile yağ, Ferhat ile Şirin gibiyiz…
Kırmızının yanındaki beyaz, Türkan Şoray ile Kadir İnanır gibiyiz…
Çay ile bisküvi, Zeki ile Metin gibiyiz…
Kahvenin yanında çikolata, cüzdan ile para, köftenin arkadaşı patates, nokta ile virgül gibiyiz…
İkimiz bir fidanın güller açan dalıyız!
Gazoz ile Nuri Alço, Adile Naşit ile Münir Özkul gibiyiz…
Simidin yanındaki kaşar, Edi ile Büdü gibiyiz…
Ecevit ile Demirel…
Birbirini tamamlayan özneler, iki karakterli bir filmiz.
Safiye ile Faik…
Peynir ile karpuz, yaz ile deniz gibiyiz…
Biz adeta ayrılmaz bir eylem olmuş.
En kuvvetli yapıştırıcı ile muamele edilmiş gibiyiz…
Herhalde biz ayrılmamak üzere lanetlenmişiz.
***
Fıkra bu ya;
Amerika, Rusya ve ülkemizin liderleri şeytanın huzuruna çıkarlar. Hepsi şeytana dileklerini söyleyeceklerdir, o da onlara dileklerinin ne zaman gerçekleşeceğini söyleyecektir.
İlk önce ABD Başkanı sorar: "Amerika ne zaman her yönden tam olarak dünyanın hakimi olacak?" der. Şeytan da "50 yıl sonra” der. ABD Başkanı başlar ağlamaya "Ben göremicem, ben göremicem!"
Sıra Rusya Başkanı’na gelmiştir. O da sorar "Rusya ne zaman eski gücüne kavuşacak?" Şeytan cevap verir: "100 yıl sonra". Rus Başkan ağlamaya başlar, "Ben göremicem, ben göremicem!"
Sıra bizimkine gelmiştir. O da sorusunu sorar "Ne zaman Türkiye’deki enflasyon düşecek?" Bu sefer, şeytan ağlamaya başlar:
"Ben göremicem, ben göremicem!"
***
Bu aşk ve birliktelik bir an evvel bitmeli…
Bu ikili acilen ayrılmalı birbirinden…
Böyle bir aşk millete kan ağlatıyor!
Enflasyon ile bizim yaşantımızın filmini çekseler…
25-30 bin bölümlük bir dizi çıkar valla!
Yorulduk, bıktık, yıldık artık bu enflasyon denen canavardan…
Artık memleketin yazgısı, toruna kalan tek miras gibi elimizde kalan bu illetten kurtulmamız lazım.
İnsanlar yorgun, umutsuz aydınlık günlere hasret.
Bir de enflasyon diye yapışkanımız var. Evlere şenlik yaşantılar daha da zorlaşıyor.
Acil kurtulmamız, terk etmemiz lazım bu zalımı….
Namık KEMAL’in söylediği:
‘Vatanın bağrına düşman dayadı hançerini
Yok mudur kurtaracak bahtı kara maderini' dizelerindeki gibi bu kara yazgıdan bizi kurtaracak yiğit gelmezse şu şarkıyı mırıldanmaya devam ederiz.
Biz ayrılamayız!
Biz ayrılamayız!
Kalın sağlıcakla…