Gıda krizi her geçen gün artacak, buna eminim...
Bir tek ben değil; tarım ile ilgilenen tüm bilim adamları, zirai konuda uzman ve bilirkişiler de aynı görüşte…
Gidişattan ve vaziyetten çıkan sonuç bu…
Özellikle buğday başta olmak üzere, yağ bitkileri, hayvani ürünlerde ve diğer yan ürünlerde sıkıntı yaşayacağımız aşikar.
Gıda krizi hiçbir şeye benzemez.
Yeri kolay kolay ikame edilemeyecek öğelerin başında gelir gıda...
***
Dünyadaki savaş ortamı, Hindistan’daki kuraklık, Çin’in gıda stokçuluğu ve diğer olumsuzluklar makro olarak ve dış ölçekte buğday ile diğer ürünlerin üretimine yön veriyor.
Kuraklık şartları ile artan gübre fiyatlarına ver diğer girdi zamlarından etkilenecek rekolte düşüklüğü de ülke açısından ve mikro olarak da bizi yani ülkemizi doğal olarak etkileyecektir.
Pandemi döneminde önemi artan zirai üretim ile beraber dünyadaki enflasyonist eğilimin olumsuz seyri gıdaya erişimi kısıtlamaya başladı.
Her ülke önce kendi çıkarını ve vatandaşını düşünüyor. Potansiyel açısından büyük imkanı olan ülkemiz ise yüksek girdi maliyetleri, toprağa sahip çıkmayan zihniyet, yarını düşünmeme hastalığımız ve ülke tarım politikasının belirlenememesinden kaynaklı kanserin illetinden bir türlü kurtulamıyor.
Adeta cennet olabilecek bir ülkede cehennemin ayak izlerini görüyoruz. Değil kendimizi Avrupa’yı besleyecek potansiyeldeki ülke adeta kendi kendine zarar verdiğinin farkında değil…
Pembe tablo, anlık mutluluk, günü kotaran siyasetler, gerçeklerle yüz yüze gelememe hastalığımız, gücümüzün ve varlıklarımızın farkında olmayışlarımız bizi Küresel ölçekte olan bir zorlukta zirveye taşıyabilecek bir noktaya sürüklüyor.
Artan tarımsal ithalat ve tarımsal girdiler her geçen gün semeresini acı acı çıkartacak, buna emin olun…
Bu memleketin tarım ve üretim dinamikleri yok edildiğinden sıkıntılıyız.
Bu ülke uluslararası sermayenin oyun alanı ve deneme tahtası olduğundan bunalımdayız.
Topraklarımız elden gittiğinden, beton canavarını besleyip ona yatırım yaptığımızdan böyleyiz. Ne oldum delisi olup köyleri terkederek kentlere akın akın gidip düzeni bozduğumuzdan bu durumdayız.
Sermayeye güvenip küçük ve orta ölçekli çiftçiye sahip çıkamadığımızdan bütün bunlara müstehakız. Tarımı icra edenleri ve bileşenleri, işin uzmanlarını, bilim adamlarını dinlemeyip kafamızdaki çıkarlara göre davrandığımızdan buralardayız.
***
Kriz olacağı alenen belli. Önlem almak ise farz…
Eğer tiyatro seyreder gibi olayları izler ve etkisiz kalırsak…
Vay geldi halimize!
Seyredin ondan sonra olacakları…
Aval aval seyreden, önlem almayan, tedbiri elden bırakan iş bilmezlerin gazabından payını alacak kerizlerin halini...
Gelecek olan kriz ve etkilenecek kerizler!
Haydi şimdiden geçmiş olsun…