Bundan yıllar evvel çağdaş, demokrat ve gönüllü arkadaşlarımla Çarşamba ilçemizde ‘Demokratik Platform’ adlı dergi çıkararak yöre ve ülke sorunlarına yönelik yazılar yazardık. 2007 yılına ait 2. yıl sayısındaki yazımı aynen yayınlıyorum.
Tüm babalara ithaf ediyorum.
Ölenlere rahmet, kalanlara selam olsun.
Biraz uzun bir yazı ama olsun, sabırla okuyun. Bilinen bir şiiri değiştirerek versiyonunu yapmıştım.
O zamanki duygu ve fikirlerimin hiç değişmediği kanaatim oluştu.
Ne dersiniz?
SOL YANIM ÇOK ACIYOR BABA...
Merhaba baba,
Yine ben geldim.
Merak etme işyerinden izin aldım da geldim.
Seni arada sırada ziyaret etmezsem annem
“Baban çok kızar, üzülür " demişti de
Onun için söylüyorum…
Geçen günlerde yurdum insanları bize
Sağ elimde sarımsak, sol elimde soğan dedirte dedirte
Öğretti sağı-solu ,
Ben biliyorum artık baba sağım neresi, solum neresi
Yanya neresi- Konya neresi
Sağ ne yaparmış, sol nasıl parçalanırmış…
Sağ demek malı götürmek
Sol demek ise acı çekmekmiş…
Ağrıyan yanımın neresi olduğunu
Şimdi iyi biliyorum baba.
Hani geçen geldiğimde
Şuram acıyor işte şuram demiştim de
Bir türlü söyleyememiştim ya acıyan yanımı baba
Bak şimdi söylüyorum
Şuram işte,
Sol yanım çok acıyor baba.
Hem de her gün acıyor baba her gün.
Sol yanım acıyor baba demokrat, halkcı, özgürlükçü
Çağdaş,devrimci olan sol yanım var ya işte o…
Geçtiğimiz aylarda ülkem kaderini tayin etti.
Elleriyle tutup sandıklarda tercihini göstertti,
Her şey çok afilli gerçekleşti…
Çoğunluk sevindi düğün bayram etti
Bense ağladım,
Ağladım hiç de utanmadım.
Ahali sordu ne oldu dedi.
Düştüm dizim çok acıyor dedim.
Yalan söyledim baba.
Dizim acımıyordu ama sol yanım çok acıyordu baba
Ata’nın mirası olan, emanet edilen gençliğin ışığı olan
Cumhuriyet kazanımlarımız ufak-ufak törpülenirken
Seyirci olmak zor geldi acı verdi inan…
Bugün bende ülkem perişan olmasın istedim.
Annem nasihat etti ama seninki gibi olmadı.
Ülkem mutlu, çağdaş ve güçlü olsun istedim.
Annem "Ben bilmem ki oğlum" dedi.
Bari sen bir çözüm yolu üret dedim.
"Oğlum üzülme" dedi.
Bende banane dedim, ağladım.
"oğlum; aş-ekmek- iş-vatan" dedi anam…
Sustum ama yoluma giderken yine ağladım baba.
Ha bide sol yanım yine çok acıdı baba.
Herkesin işleri tıkır, benimkiler boktan gibi.
Elalem ise "global dünya düzeni böyle" dedi.
Anam bu işleri karıştırıyor
Anam ülke işlerini bilmiyor mu baba?
Uff anam, her gün başımın etini yiyor
Üzülmesin diye söylemiyorum ama
Arkadaşlarım her gün binbir türlü dertle uğraşıyor
İşsizlik, açlık, sefalet ve rezillik gırla….
Memleketin ayağının biri uçurumda…
Biliyorum anam ülke meselelerini çok bilmez baba.
Hava kararıyor, ben gideyim baba
Doyum olmaz aslında sana
Anam bilmiyor arada-sırada sana gizlice geldiğimi.
Gelipte sana içimi dizin-dizin ettiğimi….
Duyarsa kızmaz ama çok üzülür biliyorum.
Kim bozuyor toprağını,
Çiçeklerini kim koparıyor.
Bunlarda bir şey mi baba
Bir bilsen ülke toprağı satılıyor
Nice çiçeklerin kafaları koparılıyor…
İzin verenleri gördükçe deliriyorum.
Eve gidince aklıma geliyor bide bunun için ağlıyorum baba
Bak kavanoz yanımda, toprağından bir avuç daha alayım.
Biliyor musun baba her gelişimde aldığım topraklarını
Şu kavanozda biriktirdim…
Ha senin toprağın...ha vatan toprağı..farketmez
Üzerine de resmini yapıştırıp başucuma koydum.
Her sabah ülke toprağımı kokluyorum.
Kimseye söyleme ama baba
Bazen de konuşuyorum onunla.
Ne yapayım seni çok özlüyorum baba
Ha unutmadan,
Halkım ‘bu ülke nasıl kurtulur’u anlatan bir yazı yazacaksınız dedi.
Ben bunu nasıl yazarım?
Halkım anlarsa çok kızar ama bana ne kızarsa kızsınlar
Bana göre bu ülke çok zor kurtulur baba…
Yobazlar, hırsızlar, sabi-sübyan hakkını yiyenler,
Hukuk dinlemezler, örümcek kafalılar oldukça,
Memleketi 3 kuruşa satanlar alkışlandıkça…
Kötüler korundukça, beyinler yıkandıkça
Biz nah kurtuluruz baba…
Birçok insan seni görmedi ki – tanımadı ki
Seni, nasıl anlatacağım baba.
Senin nasıl harbi solcu olduğunu bilmezlerdi ki
Senin adın geçince sol yanım acıyor baba.
Hiç bir şeyden haz almıyorum.
Bazen de dayanamayıp ağlıyorum.
Kağıda da böyle yazamam ya baba.
Yazdım içimden ne geliyorsa…
Sol birbirini yiyip eleştirip duruyor ama…
Ama olan bizim solumuza,
Kalbimize acı veriyor bıçak yarası gibi baba
Ben gidiyorum baba,
Toprağını öpeyim, sende rüyama gel beni öp.
Mutlaka gel baba,
Sen rüyama gelmeyince sol yanımın acısıyla
Uyanıyorum baba.
Sol yanım acıyor baba.
Ezik, çürük, darbeli olan sol yanım.
Vicdanımın ve kalbimin sesi olan sol yanım…
Yumruğumu sıkıp sol kolumu havaya kaldırıp
Onursuzluklara hayır diyen sol yanım…
İşte tam şurası,
Sol yanım çok acıyor baba
Seni çok özledim, baba…
Not: Şair Bedirhan GÖKÇE’nin “Sol yanım acıyor anne” isimli şiirinden tarafımca nazire edilmiştir.