“İyilik yap denize at, balık bilmezse halik bilir” demiş atalarımız.
Karşılıksız ve beklentisiz iyilik gibisi var mı?
Niyet önemli olup iyiliğin karşılığını beklememek, medet ummamak ve en önemlisi de yapılan iyilikten duyulan rahatlama ile huzur yok mu?
İşte dünyanın en lezzetli tatlısı, en hoş şekerlemesi gibi bir şeydir bu!
***
Eski zamanlarda yani yardımlaşma ve iyilik kültürünün pik yaptığı dönemlerde insanlar birbirine daima yardımcı olurlarmış.
Beraber eker-diker, imece ederler, beraber hasat yapar; beraber yer-içerlermiş.
Beraber ağlar, beraber gülerlermiş.
Doğumda sevinci, ölümde kederi paylaşırlarmış.
Bugünkü zalim dünyanın aksine pembe bir Yeşilçam filmi klasiği gibi Allah ne verdiyse geçinip gider, her şeye kanaat getirirlermiş.
Yani anlayacağınız yakın bir zamana kadar...
İyilik denizlerinde kulaç atar, güzellikler okyanusuna yelken açarlarmış.
Belki çok paraları yoktu; yatları, katları, yazlıkları, kışlıkları ayrı ayrı yoktu.
Belki kilerleri tıka basa dolu, kasaları para dolu değildi.
Ama iyilik dolu kalpleri, şimdiki zamanda yaşayanlardan daha büyüktü, daha gür atardı, daha çoktu.
Gün geçtikçe iyilik yapmaktan imtina eden topluluklara dönüşüyoruz.
Eskinin o karşılıksız hareket eden, yardımsever insanlarını daha çok arıyoruz.
Sayıları azaldı, iki elin parmağı kadar kaldılar her mahallede…
Nesli tükendi, karşılıksız yardım yapan mert yüreklilerin...
Sayısı azaldı, Allah için yardım eden mahallenin abileri-ablalarının…
Esamesi kalmadı, bir söz ile herkesi iyilikte yarıştıran güzel insanların…
Beyaz atlara atladıkları gibi göç eyledi bu dünyadan birçok altın kalpli, iyilik melekleri…
Geride kalanlar da bu kötü zamanın acımasız çarklarında avare kasnak gibi boşa dönüyor.
Yardımlaşma ve iyilik kavramları, gittikçe yok olma trendine evriliyor.
Çocukluğumdan bilirim; mahallede zor durumda olana ismi söylenmeden sahip çıkılmasını, evi yanana kese kağıdına para atılarak dükkan dükkan gezilerek esnaftan yardım toplanmasını, askere giden gariban delikanlıya yolluk yapılmasını, sahipsiz genç kıza çeyiz düzülmesini, aç açıkta kalana aş bulunulmasını, zor durumdaki öğrenciye velilik yapılmasını, yere düşene el uzatılmasını…
Bilirim bilmesine de bu günlerde pek gördüğümü de söyleyemem.
Unuttuk herhal bu güzellikleri…
“Eeeee devlet var, devlet ne yapar?” dediğinizi duyar gibiyim!
Mühim olan devlet ama benim indimde de halk önemli, yurttaş önemli, komşusu önemli…
Eğer onlar yoksa gerisinin bence pek bir makbuliyeti yok!
***
Adamın biri yolda gidiyormuş. Bu sırada yol kenarında bir akrep görmüş. Adam akrebi ayak altında ezilmekten kurtarmak için parmağını ona doğru uzatmış. Fakat akrep adamın bu hamlesinden sonra adamı sokmuş. Adam bu duruma çok şaşırmış fakat yine de tekrardan parmağını akrebe doğru uzatmış. Akrep tekrar adamın parmağını sokmuş.
Bu olayı gören başka bir adam kendisini sürekli sokan bu akrebi kurtarmaktan vazgeçmesi gerektiğini söylemiş. Adam buna şu şekilde cevap vermiş:
-Akreplerin doğasında sokmak vardır. Fakat ben insanım. İnsanın doğasında ise sevmek var, iyilik var. Akrebin doğasında sokmak var diye kendi doğamda olan sevmekten mi vazgeçeyim?
***
Bu dönem böyle, eskisi gibi değil mi diyorsunuz?
Zorlukları gördüğünüzde başınızı mı çeviriyorsunuz?
İyilik yaptım, kötülük buldum mu diyorsunuz?
Yardım bile etmekten mi korkuyorsunuz?
O işler eskidendi, şimdi iyilik yapmak enayilik mi diyorsunuz?
Yanılıyorsunuz...
Siz düştüğünüzde kim el uzatacak? Kim zor durumunuzda sizi bataklıktan kurtaracak? Kim siz hasta olduğunuzda şifanıza yardımcı olacak? Kim sizi denizde boğulmaktan alıkoyacak? Kim kolunuzdan tutup sizi yolun karşısına geçirecek? Kim aç kalınca size bir dilim ekmek verecek? Kim bir tas çorba pişirecek? Kim sizinle gülecek? Kim sizinle üzülecek? Kim siz ölünce ardınızdan ağlayacak? Kim?
İyilik ne güzel bir eylemdir.
Ne güzel bir toplumsal dayanışmadır ve ne güzel bir fırsattır bilir misiniz?
Ağlasanız da üzülseniz de şaşırsanız da zarar görseniz de…
Karşılık beklemeksizin.
Bir şey ummaksızın…
İnsanlık için toplum için memleket için…
İyilik yapın, iyilikten geri kalmayın…
Kahrolsun kötülük, yaşasın iyilik!
Kalın sağlıcakla; iyilikle, güzellikle…
Kalemine sağlık güzel insan selamlar saygılar