C vitamininin (Askorbik asit) uzun gemi seyahatlerinde sebze ve meyve yemeyen yolcuların yakalandığı "Skorbüt" hastalığı sayesinde keşfedildiğini biliyor muydunuz? Evet, C vitamini eksikliğinde ortaya çıkan "Skorbüt" hastalığı;
1- Halsizlik,
2- Depresyon,
3- Cilt kırışıklıkları
4- Yara iyileşmesinde bozulmalar
5- Derinin avuç içi ve taban kısmında (hiçbir neden olmadan) kalınlaşma (Hiperkeratoz)
6- Bağ dokusunda bozulmalar
7- Eklem ağrıları ve eklem şişlikleri
8- Dişlerde sallanmalara ve dişetlerinde kanamalara sebep olmaktadır.
Aslında C vitamini, doğada bulunan, doğal olarak oluşan bir antioksidandır (doğada bulunup herhangi bir işlem yapmadan direkt olarak kullanıma hazır bir maddedir.) Birçok hayvan ve bitki, C vitamini sentezi yapabilmektedir. Ancak C vitamini (Askorbik asit) suda çözündüğü için vücutta sentezlenemez. Çünkü karaciğerimiz bunu yapacak enzimden yoksundur. Ancak dışarıdan besin yoluyla (turunçgiller, yeşil yapraklı sebzeler, çilek, papaya, brokoli, yabani orman meyveleri ve portakaldan 20 kat daha fazla C vitamini bulunan kuşburnu) alınır, vücut bunu kullanır ve ihtiyaç fazlası idrar yoluyla atılır. Depolanmaz!
Günde 100 mg alındığında bağırsaklar tarafından tamamen emilebilen C vitamininde, doz arttıkça çözünürlüğü azalır. Eğer günde 1000 mg'dan fazla alınırsa yarısından azı sindirilebilir, kalanı idrar yoluyla atılır. Zannedilenin aksine bu vitamini fazlaca almak sizi soğuk algınlığı ya da nezleden korumaz.
C vitamini günde 1000 mg'dan fazla alındığı taktirde;
* Bulantı
* Midede kramplar ve ishal yapabilir
* Böbrek taşı oluşma tehlikesi artar.
* Bilirubin, kreatinin ve gaita gibi testlerde yanlış sonuçlara neden olabilir.
Peki, C vitaminini sebze ve meyvelerden yeterince alabilir miyiz?
Alamayız. Lütfen, gereğinden fazla meyve yemeye kalkmayın, aksine C vitamini yerine gereğinden çok şeker hemde "Fruktoz" almış olursunuz. (Özellikle Türk erkeklerinin karaciğer yetmezliğinin en büyük nedeni alkol değil, meyvedir.) Ayrıca, lökositlerin bakteri, virüs ve kanser hücrelerini yutması (fagosite etmesi) için kandaki oranın 50 katı C vitaminine ihtiyaçları vardır.
Dipnot: Özellikle viral enfeksiyon durumunda kesinlikle şekerli gıdalar tüketilmemeli, "Vazokonstriktör" burun damlası kullanılmamalı, antihistaminik ve dekonjestan alınmamalıdır. Bunların alınması durumunda hastanın iyileşme sürecini uzatabileceği gibi hastalığın şiddetini de artırır.
Okuduğum bilimsel bir makalede; Askorbik asiti silme bir çay kaşığı (1 gramdır) bir su bardağı içerisine ekleyerek, yemekten sonra içilmeli ve sağlıklı bile olsak herkesin C vitamini (Askorbik asit) takviyesi alınması önerilmektedir.
A'dan Z'ye C Vitamininin Cilt Üzerindeki Olumlu Etkileri;
Askorbik asit, C vitaminin asit formudur. Tüm anti-oksidanlar (paslanmayı giderici), C vitamini dahil hava, ısı ve ışığa karşı oldukça hassastırlar ve dolayısıyla kolay okside olurlar. Böylece etkenliği kaybolur.
O yüzden bu tip preparatlar hava ile temas etmeyecek şekilde ve koyu renkli cam şişede muhafaza edilmelidir.
C vitamini güçlü bir antioksidan ilaçtır ve dermatolojide;
* Güneş ışığına bağlı foto-yaşlanmanın sebep olduğu hasarı tedavi etme ve önlemede kullanılır. Ayrıca hiperpigmentasyon tedavisinde de kullanılması önerilir.
* C vitamini aynı anda hem UVB (290-320 nm), hemde UVA (320-400 nm) ışınlarına karşı oldukça etkilidir.
* C vitamini UV ışınlarını emmez fakat serbest radikalleri nötralize ederek, UV'lere karşı ayrıca koruyucu bir etkiye sahiptir.
* E vitamini ile birlikte kullanıldığında hücre yıkımını ve DNA hasarını engelleyerek UV ışınlarının verdiği zararı minimum düzeye indirir.
* Bitkisel antioksidan olan Ferulik asit, C vitamini ve E vitamini kombinasyonu içeren krem, tek başına C vitamini içeren kremden sekiz kat daha güçlüdür.
* C vitamini cildin kolajen üretimini etkiler.
* Doğru formülasyonla kırışıklıklar, sarkmalar ve lekelerde oldukça etkilidir.
* C vitamini (Tirozinas enzimi) melanin oluşumunu engeller.
* Leke gidermede daha fazla etki sağlamak için C vitaminini, Soya veya Likorice gibi güçlü ajanlarla birlikte kullanmak fayda sağlar.
* C vitamini, enflamasyonu önleyici ve tedavi edici özelliğe sahiptir. Akne ve Rosasea (Gül hastalığı) tedavisinde de kullanılabilir.
* Yara iyileşme prosesini hızlandırır ve bu süre içerisinde cildin koyu bir renk almasını ve leke oluşumunu engeller.
* C vitamini, Çinko ve Tirozin üçlü kombinasyonu vitaminin ciltteki ömrünü yirmi kat uzatmaktadır.
* Atrofilli olarak tanımladığımız yaşlı cilt tiplerinde, epidermis tabakası (cildin üst tabakası) ile dermis (cildin orta tabakası) tabakası arasında, "Papilla" denilen girintili ve çıkıntılı görünüm kaybolur.
* Yaş ilerledikçe azalan fibroblastların sayısında artış sağlar ve DNA'sı zarar görmüş olan fibroblastları da ayrıca onarır. Böylece ciltte meydana gelen kırışıklıklar azalırken, yenilerinin oluşumu engellenir.
* C vitamini, E vitamini, Çinko ve başka besleyici faktörlerin kombinasyonu; yatalak hastalarda oluşan, yatak yaralarının ve yanıkların çabuk kapanmasında etkilidirler.
* Beslenmede gerekli olan C vitamininin alınması, kuru cilt sorununun azalmasında (transepidermal su kaybı) oldukça etkilidir.
Bu güçlü antioksidan, hem epidermis (cildin üst tabakası) tabakasında, hem de dermis (cildin orta tabakası) tabakasının çeşitli katmanlarında bulunan normal bileşenlerindendir. Ek olarak, oral yolla alınan C vitamini takviyesi, ciltteki C vitamini oranını artırır. Lokal olarak sürülen C vitamininin ciltten emilebilmesi ise cildin Ph seviyesine bağlıdır. Örneğin; Ph seviyesi 4'ün altındaki preparatların içerdiği C vitamini cilt tarafından daha kolay emilmektedir. (Maksimum %20 C vitamini oranı, kolay emilirken, daha yüksek konsantrasyonların emilimi daha azdır.)
Özetle; C vitamini genel sağlığımız açısından çok önemlidir. Ancak eğer ciltte bir yara, yanık veya herhangi bir doku yenileme problemi varsa, sadece ağızdan alınan C vitamini yeterli olmayabilir.
Eğer sorunlu bölge C vitamini ile tedavi edilecekse, en doğru metot direkt olarak sürmektir. Lokal olarak sürülen C vitamini, ağızdan alınan C vitamininden daha fazla etkilidir. Özellikle bu tip tedavilerde ya da gençleşme bakımlarında her gün C vitaminli krem sürüldüğünde üç günün sonunda cildin depoları dolar. Dolayısıyla her gün C vitaminli kremlerin kullanılması ile cildi uzun süre genç tutmak mümkündür.
Lütfen unutmayalım! "Cilt ağızdan beslenir, dışarıdan desteklenir."
Sağlıklı günler dilerim...
ÜRÜN YA DA TAKVİYE ALMADAN ÖNCE, MUTLAKA DOKTORUNUZU ZİYARET EDİNİZ.