Bilimsel bir makalede; Amerika'da D vitamini eksikliği salgını olduğunu,
D vitamininin bir vitamin olmadığını, bir hormon olduğunu,
D vitamini eksikliğinin hayatımızı tehdit eden birçok hastalığın yanı sıra kanserin 17 türüyle bağlantılı olduğunu biliyor muydunuz?
Vitamin dediğime bakmayın. Kendisi vücutta üretilen ve tüm hücreleri etkileyen bir hormondur aslında.
D vitamini yağda çözünebilen bir vitamin olduğu için, yağ hücrelerinde emilimi gerçekleşir ve depolanır. Ancak yağ emilimini engelleyen hastalıklara sahip olan kişilerde D vitamini eksikliği bir risk faktörüdür. Çünkü D vitamini eksikliğinden kaynaklanan, nezleden kansere birçok hastalığa karşı koruma sağlar.
İşte size bir örnek; İsviçreli bilim adamları yaşları 25 ile 64 arasında değişen 26000 kadının güneşlenme alışkanlıklarını incelemiş. Hem de 20 yıl boyunca!
Ve bu çalışmanın sonucunda, düzenli olarak güneşlenen kadınların daha uzun bir yaşam sürdüğü, güneşten kaçanların ise kalp krizi ve kanserden ölme riskinin önemli oranda arttığı görülmüştür. Çok ilginçtir ki, kanser türlerinin içinde cilt kanseri de yer alıyor ve şöyle deniliyor; "Güneş ışınlarının dünyaya dik geldiği saatlerde,
20 dakika güneşlenin, kesinlikle güneş koruyucu sürmeyin ve güneşlendikten sonra duş yapmak için en az 2 saat bekleyin!
(D vitamininin önemli bir kısmı (%80-90) UVB ışınları etkisiyle ciltte sentezlenir. Sentez için cilde direkt güneş ışını teması gereklidir.)
Eğer besinler ve güneşlenmek, D vitamini değerinizi istenilen seviyeye çekmekte yeterli olmuyorsa mutlaka vitamin takviyesi alınız" deniliyor.
Bu açıklama doğru olsa bile, güneşlenmenin de bir yolu yordamı, kuralı var. Ancak güneşin dik geldiği saatlerde 20 dakika güneşlenmeyi dermatologlara ve melanom riski taşıyan,
hassas ve pigmentasyon oluşumuna yatkın cilt tipine sahip kişilere anlatamazsınız. (Bu konuyu ayrıca başka bir yazımda birlikte inceleyeceğiz.)
Kanınızdaki D vitamini seviyesini belirlemenin tek yolu, kan testi yaptırmaktır.
Eğer D vitamini eksikliğiniz varsa;
- Bağışıklık sisteminiz çöker.
- Kanser olma riskiniz ciddi oranda artar.
- Osteoporoz olma riskiniz artar.
- Depresyona girme riskiniz artar.
- Çocuğunuzun kemikleri gelişemez,.
- Tansiyon hastası olma riskiniz artar.
- Kalp krizi geçirme riskiniz artar.
- Romatizma hastası olma riskiniz artar.
Ayrıca, yaşlanma cildin D vitamini yapma becerisini azalttığı için, yaşlı kişilerin daha yüksek dozda D vitaminine ihtiyaç duyar.
Ayrıca, ten renginizin açık veya koyu olması size D vitamini seviyeniz hakkında doğru fikir veremeyebilir.
Örneğin; haftada bir kaç kez tüm vücudunun minimal eritem dozunun (Minimal eritem dozu (MED) testi, cilt yüzeyinde eritem (inflamatuar kızarıklık) üretmek için gerekli olan en az miktarda ultraviyole (UV) ışınlamanın belirlenmesi için klinik ortamlarda sıklıkla kullanılan bir yöntemdir.) %50'sini alan açık tenli kişiler, muhtemelen normal bir D vitamini seviyesine sahip olurlar fakat yanmış ya da bronzlaşmış gibi görünmezler.
Aynı şekilde, doğal olarak daha koyu tenli olan veya bronzlaşmış kişiler bol miktarda D vitamini aldıklarını zannedip gerçekte yetersiz seviyelere sahip olabilirler.
D vitamini seviyenizi yükseltmek için güneşe maruz kalma yolunu seçenlerdenseniz, yazın güneşin altında geçirilen 15 dakika size yeterli D vitaminini sağlar. Ancak güneşe maruz kalma konusunda istekli davranan kişiler ultraviyole ışınlarının ciltte yaşlanmaya neden olduğunu ve hiperpigmentasyon riskini artırdığını unutmamalılar.
Diğer önemli bir konu ise D vitamini zehirlenmesidir;
D vitamini doz aşımının belirtileri en başta pek anlaşılmamakla birlikte, kandaki yüksek kalsiyum seviyesi sebebiyle karınla ilgili ağrılar, kaşıntı, kusma ve aşırı susuzluk hissidir. (Hatta birçok bilim adamına göre, tüm D vitamini ihtiyacını güneş ışığından sağlayan kişilerin ciltlerinde zehirlenmeyi önleyecek koruyucu mekanizmaların bulunduğu belirtilmiştir.)
Özetle; D vitamininde doz aşımı zordur. Doktor kontrolünde verilen dozların problem yaratması mümkün değildir.
Evet! Güçlü bağışıklık sistemine sahip olmanın bir yolu da güneşlenmekten geçiyor olsa bile;
Dermatologlar, cilt kanseri riskini azaltmak ve erken cilt yaşlanmasından kaçınmak için güneşten uzak durmamız gerektiğini söylüyor. D vitamini takviyesi alma konusun da ise hemfikiriz.
Seçim sizin!
SİZİN İÇİN EN DOĞRU SEÇİM, BİR DERMATOLOĞUN BİLGİ VE DENEYİMLERİNDEN YARARLANMAKTIR!