Lohusalık döneminde panik olmayın!
Doğumdan sonra lohusalık döneminde vücutta görülen bazı değişimler normaldir. Bir an önce eski görüntüsüne dönmek isteyen annelerin paniğe kapılmaması gerekir.
Gebelikte hormonal değişim; cilt, saç, tırnak, damarlar, yağ bezlerini ve ter bezlerini etkiler. Ciltte gebelik süresince hassasiyet görülür. Cilt bu dönemde kimyasal maddelere karşı çok duyarlıdır. Bu süreçte cildi tahriş etmeyen ürünler tercih edilmelidir. Bu hassasiyet lohusalık süresince de devam eder. Bebekten dolayı annelerin su, sabun ve deterjanlarla teması hassasiyeti daha da artırarak; ellerde kızarıklığa, çatlaklara ve kaşıntılı lezyonların gelişmesine neden olur. Bu sebeple lohusa dönemin de annelerin; elleri kurutmayan, yumuşatıcı özelliği olan, organik içerikli temizleyici ürünleri tercih etmeleri ve her el yıkama sonrası ellerini nemlendirmeleri gerekir.
Hamilelik döneminde olduğu gibi lohusalık döneminde de kullanılacak olan kozmetik ürünler mutlaka dermatoloğa danışılmalıdır. Eğer bu süreçte anne de iltihaplı akneler mevcutsa, kullanılacak olan antibiyotiklerin risk taşımamasından emin olmak için tedavi dermatolog tarafından yapılmalıdır.
Peeling ürünlerinin, geniş yüzeyle temas edip, kana karışma ihtimali çok yüksektir. Bu sebeple ürün seçiminde dikkatli olunmalıdır.
Yağlı ciltler için uygun olan temizleyici ve toniklerle cilt yağlanması baskı altına alınabilir. Dermatologların önermiş olduğu güvenli sivilce ilaçlarıyla cilt tedavi edilir.
Cilt çatlaklarının görüldüğü diğer bir bölge göğüs uçlarıdır. Bebeğin meme emmesiyle göğüs uçlarında çatlaklar ve yarıklar oluşabilir. Bazı durumlarda çatlak olan bölgelerde enfeksiyon gelişebilir. Bu gibi durumlarda; göğüs uçları ılık suyla temizlenmeli, bitkisel içerikli ve lanolin içeren bir pomadla nemlendirilmelidir.
Lohusalık döneminde ter bezlerinin sayısında artış görülür. Gebelikte vücutta biriken fazla suyun bu dönemde ter bezleri yoluyla atılması sağlanır. Ayaklarda aşırı terleme mantar hastalığına zemin hazırlayabilir. Bu nedenle ayakların ıslak kalmamasına, çok iyi kurulanmasına ve nemli bırakılmamasına dikkat edilmelidir.
Tırnaklar bu süreçte daha kırılgan ve daha yumuşak olduğu için el bakımı ihmal edilmemelidir.
Doğum sonrası ilk 6 ay saç dökülmesi görülebilir. Bu dökülme geçici bir durumdur. En geç bir yıl içerisinde dökülen saçlar tekrar çıkar. Anneler bu dökülme süresince saç kozmetiklerinden uzak durmalı, saçları mümkün olduğunca az boyatmalı, kullanılacak olan boyaların organik içerikli olmasına dikkat edilmelidir. Emzirme süresince anne de gelişebilen vitamin ve mineral eksikliklerinin saç dökülmesini artıracağı unutulmamalıdır. Dermatolog eşliğinde saç dökülmesi sorununa uygun bir tedavi yöntemi başlanmalıdır. Eğer lohusalık sonrası saç dökülmesi hala devam ediyorsa; medikal tedavi ve saç mezoterapisi uygulanabilir.
Lohusalık döneminde hormonların sebep olduğu tüylenmede artış görülebilmektedir. Emzirme sonrası istenmeyen kıllar lazer yöntemiyle vücuttan uzaklaştırılır.
Kozmetik uygulamalar bu dönemde önerilmez. Dermatolog eşliğinde isteğe göre botox, dolgu ve peeling gibi işlemler emzirme kesildikten sonra önerilir.
Annelerin bu dönemde yaşadığı diğer bir sorun ise cilt lekeleri yani gebelik maskesi dediğimiz melazmadır. Bu lekeler esmer tenlilerde daha belirgin olmakla birlikte, gebeliğin erken dönemlerinde başlar, lohusalık döneminde ise şiddeti azalır. Bunun sebebi hormonal değişim ve genetik faktörlerdir. Bu lekeler gebelik ve lohusalık döneminde; C vitamini ve fıtık asit gibi bitkisel içerikli doğal ürünlerle tedavi edilebilir. Lohusalık bitiminde, kimyasal içerikli renk açıcı kremler ve peeling yöntemleriyle lekelerde açılma sağlanırken, aynı zamanda cilt parlak ve sağlıklı bir görünüme kavuşur.
Hamilelerin çoğunda görülen vücut çatlakları ilerlemiş durumdaysa ve geçmiyorsa lohusalık dönemi sonrasında mutlaka tedavi edilmelidir. Özellikle meyve asidi içeren ürünler, çatlakların hafiflemesine yardımcı olur. Emzirme sonrası ise A vitamini içeren ürünlerle çatlak tedavisi yapılabilir.
Gebelik döneminde damarlarda genişleme görülür. Bu sebepten ötürü kılcal damar genişlemeleri ve varislerde sık rastlanır. Emzirme bitiminde; yüzdeki kılcal damar genişlemeleri için lazer, varisler için ise Skleroterapi (bir iğne ile varis damarlarına girilerek ilaç verilmesi işlemidir) yöntemine başvurulur.
Sevgili anne ve anne adayları…
Güzelsiniz. Hem de çok güzelsiniz.
Çünkü hepiniz birer mucizesiniz.
Çiçeği burnunda anneler lütfen panik yapmayın. Doğru ve profesyonel bir bakımla eski görünüşünüze yeniden kavuşabilirsiniz.
Sağlıklı günler dilerim.
“Sizin için en doğru seçim, bir dermatoloğun bilgi ve deneyimlerinden yararlanmaktır.”