Önceleri Germiyan beyliğinde subaşı görevi yapan Aydınoğlu Mehmet Bey ele geçirdiği yerlerde 13.yy. sonları 14.yy. başlarında babasının adını verdiği beyliği kurmuştur. Mehmet Bey Ayasuluğu ele geçirince orda bir donanma vücuda getirmiştir. 1310’da Müslüman 1326’da gâvur İzmir’i ele geçirince burada da oğlu komutasında bir donanma kurdurmuştur. Kurdurduğu bu donanmalar beyliği sadece Bizans’la değil denizlerde hâkim olan güçlerle de karşı karşıya getirmiştir. Mehmet Bey ölünce başa Umur Bey geçmiştir. Umur Bey’in ilk zamanlarında 1334 yılında Venedik Rodos şövalyeleri Kıbrıs Krallığı filolarından oluşan bir haçlı donanması İzmir’i almak için taarruz etti, yenilerek geri çekilmek zorunda kaldı. Bizans’ın Foça Valisi Dominique’nin isyan etmesiyle hem Aydın hem de Saruhan beyliklerinden III. Andronikos yardım istemek zorunda kalmıştır. Bu yardım sonucu Foça ve Midilli’yi geri almıştır. Yine Bizans’ta ortaya çıkan diğer bir isyan olan Arnavut isyanında da Umur Bey’den yardım istemiştir ve isyan bu yardım ile bastırılmıştır. Andronikos’un ölmesi üzerine yerine 10 yaşındaki Yuannes geçmiştir. Yuannese vasi olan Kantakuzenos da Dimedokada imparatorluğunu ilan etmiştir ve kendisine karşı olan güçleri bertaraf etmek için Umur Bey’den yardım istemiştir. 1342-43 yılarında Umur Bey Rumeli’ye gitmiştir. Kantakuzenos’un İstanbul’daki muhalifleri Kantakuzenosa karşı Papa VI. Clemet’e başvurarak bir haçlı seferi istemiştir. Bu teklif papa tarafından kabul edilmiştir. Papanın bu teklifi kabul etmesinin bir sebebi olarak Aydınoğullarının güçlenmesiyle Venedik ile yapılan ticari anlaşmaya gereğince uymayışı ve vergileri artırması söylenebilir. 1344 yılında Papa’nın önderliğinde Venedik, Cenova, Kıbrıs Krallığı ve Rodos şövalyelerinden oluşan bir haçlı kuvveti İzmir’e saldırmış, kıyı İzmir‘i ele geçirmiş ve Umur Bey’in donanmasını yakmıştır.
Haçlıların ilerlemesine diğer Türk güçleriyle birleşerek önleyebilmişlerdir. 1345’te Kantakuzenos’a yardıma giderken Saruhan Beyliği’nde müttefiki olan Süleyman Bey ölünce bu girişim sonuçsuz kalmıştır. 1346’da Kantakuzenos’un dostluğundan yararlanan Umur Bey boğazlardan geçerek Eflak taraflarında yağma akınları yapmıştır. Umur Bey’in tekrar denizlerde faaliyetlere başlaması sonucu Rodos şövalyeleri ticaretlerinin aksamaması için İzmir’in Aydınoğulları’na teslimini ve kalenin yıkılmasını teklif etmiş fakat Papa bunu onaylamamıştır. İzmir’i geri almak için saldırıya geçen Umur Bey şehit düşmüş yerine kardeşi Hızır Bey geçmiştir. Hızır Bey Latinlerle çok ağır şartlar içeren 20 maddelik bir ticari anlaşma imzalamıştır. 1352’de Papa’nın ölümüyle yerine VI. Innocent geçmiş, o da bu bölgenin elde tutulması konusunda Latin kuvvetlerini teşvik etmiştir. Hızır Bey biraz kendini toparladıktan sonra önce Rodoslularla anlaşma yenilemiş, daha sonra Ceneviz ve Venedik rekabetinden yararlanarak Cenevizlilerle anlaşma imzalamıştır. Venedikliler üstünlüğü Cenevizlilere kaptırmamak için Aydınoğullarının şartlarına boyun eğmiş ve yeni bir anlaşma imzalamıştır. Hızır Bey’den sonra İsa Bey de 1371’de anlaşmayı yenilemiştir. II. Murat’a kadar geçen süre zarfında beylik toprakları zaman zaman Osmanlıya geçmiştir. II. Murat zamanında ise Hamza Bey’in isyanıyla düzenlenen sefer sonucu Hamza Bey ve ailesi yakalattırılıp idam edilmiştir. Böylece beylik tam anlamıyla Osmanlıya dâhil olmuştur. Osmanlı devleti de Anadolu Türk siyasi birliğini sağlama anlamında önemli bir adım atmıştır.