İsmini sıkça duyduğumuz aksakallılar bu gün Kırgızistan coğrafyasında halan daha devam eden bir geleneğin parçası olarak varlıklarını sürdürmektedirler. Türk tarihinde gerek siyasi gerek kültürel olarak önemli bir yer tutan aksakallılar binbir tecrübenin ve sayısız yaşanmışlıkların ürünü olarak ortaya çıkmıştır. Ataerkil bir aile yapısına sahip olan Türklerde ailenin reisi sakalları ağarmış tecrübe sahibi olarak nitelendirilen kişiler kabul görmüştür.
Türklerin siyasi örgütlenmesinde de gerek boylarda gerekse devletin yönetiminde istişare edilmek için kurulan Toy ya da Kurultayda da tecrübelerinden yaralanmak için aksakallılardan faydalanılmıştır. Bu var olan gelenek zaman içerisinde siyasi olarak değişmiş olsa da aile yaşantısında veya aşiret geleneğinde varlığını devam ettirerek günümüze kadar gelmiştir. Bu devamlılık bozkır geleneğinin katı kurallarını halan uygulayan Kırgızlarda daha belirgin olarak görülmektedir. Kırgız köylerinde aksakallılar köy ve köy ahalisi hakkındaki konularda toplanıp kararlar alırlar ve diğer kişilerinde buna koşulsuz itaat etmeleri zorunlu kılınmaktadır.
Buradaki aksakallı tabiri köyün ileri gelenleri anlamında kullanılır. Bu aksakallılar sadece köyde yönetim işleri ile değil adalet işleri ile de ilgilenmektedir. Yasal olarak bir varlığı ve tanınmışlığı olmayan bu oluşumda şehirden uzak bölgelerde muhtarlığın aldığı kararlar Aksakallılar diye tabir edilen bilge, tecrübeli, ileri görüşlü tabir ettikleri yirmibeş-otuz kişinin (ki bazı küçük yerlerde bu sayı daha da azalmaktadır) onayına sunulur kabul görür ise alınan karar uygulanırdı. Örf, adet, gelenek ve görenekleri ayakta tutmaya çalışan Aksakallılar mahalle ve köylerde asayiş işlerinden, hukuku işlerden ve dahi idari işler başta olmak üzere pek çok konuda söz sahibi oldukları bilinmektedir. Bir nevi Aksakallılar ihtiyarlar meclisi olarak iş görmektedir.
Bu yapılanma bu gün muhtarın yanında mahalle ve köy yönetimlerinde söz sahibi olan ihtiyarlar heyetinin daha gelişmiş hali olarak geçmişte varlığını sürdürmüştür. Bu varlık gelenek ve göreneklerimizi devam ettiren ve modernleşmenin etkilerine karşı direnç gösteren kırsal bölgelerde varlığını devam ettirmektedir. Bulunduğu bölgenin huzur ve güvenini temin etmek ve oluşan kültürün değişmeden varlığını sürdürmesi konusunda kendini sorumlu hisseden kişiler bu yapının devamı için elinden geleni yapmaktadır.
Bu gün toplumda çokça tartışılan ve ismi kimine göre Aksaçlı kimine göre Aksakallı olarak değişen ve devletin akıl hocalığını yapan kişilerin varlığından bahsedilmektedir. Bu konuda Türk tarihine derinlemesine daldığımızda ve günümüzde belirgin olarak Kırgızlarda gördüğümüz Aksakallı örgütlenmesinin başka bölgelerde de izlerinin olması bu durumun var olduğu düşüncesini güçlendirmektedir. Aksakallıların resmiyette herhangi bir yetkisinin olmaması onların gelenek ve göreneklerine bağlı kişiler ve toplum üzerinde etkisinin ne derece büyük olduğunu iyi anlamamız lazım. Bizler büyüğünün sözünü kanun olarak nitelendiren yani tecrübelerine güvenen bir ortam içerisinde yetişmiş ve her işinde Peygamber sünneti olan istişare geleneğini sürdürmeye çalışan bir tutum içerisindeyiz. Bu tutum çeşitli coğrafyalarda çeşitli isimlerle anılan bu tür yapıların teşekkülüne ortam hazırlamaktadır. Ailede başlayan bu yapı bütün bir milletin aynı amaç doğrultusunda yaşadığı ortak açıları ve sevinçleri ile aileleştiği noktada var olması tabi bir durum olarak kabullenilmesi gerektiği kanaatindeyim. Vesselam…