Hayatın içinde var olduğumuz her anı paylaştıklarımız…
‘Olmasın!’ diyemediklerimiz…
Mutluluğu…
Hüznü…
Sevinci…
Gözyaşlarını beraber yaşadıklarımız.
Attığımız her adımda ve açıldığında göz kapaklarımız her seferinde…
Karşımızda bulduklarımız.
Yaşadıklarımıza anlam katan…
Bazen sıkıntı ve acılarla bizi arkalarında bırakan, insanlar…
Ama hayat bu işte.
Sonsuz mutluluk yok.
Her gün hüznü yaşamayacağınız gibi…
Hiç, ‘her günbatımının ardından güneş neden yeniden doğuyor’ diye düşündünüz mü?
Neden her yaz sonu, hazan mevsimidir?
Ya da sararıp düşen yaprakların ardından gelen, hep kış?
Ve ardından neden yeniden ısınır yakan güneşle kalpler?
Hiç düşündünüz mü?
Hayat, birbirini tamamlayan evrelerle yaşanır.
Nasıl kışın soğuğu yerini yaz güneşine terk ediyorsa…
Nasıl pırıl pırıl yazı, sarartıyorsa hazan güneşi…
İnsan da aynı…
O da yaşıyor acıları, hüznü, sevinci…
Bir duygu biterken…
Başlıyor bir diğeri.
Alışacak…
Alışarak yaşayacaksınız…