Siyaset içimize işlemiş…
Ama ideolojik olarak…
Siyaset denilince sadece siyasi partiler ya da ideolojiler geliyor aklımıza…
Oysa yaşamın ta kendisidir siyaset…
Yaşamak, siyaset yapmaktır aslında.
Yaşam siyaseti doğru olan insan, büyür ve güçlenir bir başına…
Yaşam siyaseti yanlış olanaksa, bütün kapılar kapanır, hem de bir daha hiç açılmamak üzere…
Siyaset, en dar tanımıyla, ülke yönetimi hakkında yollar bulmak, yöntemler geliştirmekse, yaşamak da aynen siyaset gibi, kendi hayat suyunu kendi yolunda akıtabilmektir…
Kendi yaşam düzenini, kendi yaşam tercihini başkalarına da kabul ettirebilmektir bir bakıma yaşamak…
Yaşamak, insanın kendini yönetebilme becerisini belgelemesidir; Her anıyla, sevaplarıyla ve de günahlarıyla...
Güne başlarken kapıda karşılaştığımız komşumuza gülümseyerek "Günaydın!" deyişimiz de, çalıştığımız işyerinde, devam ettiğimiz bir kursta ya da okulda "söz dinleyen" ya da "isyan eden" oluşumuz da kendi "kişisel hayat siyaseti"mizin bir parçasıdır aslında…