Çanakkale ve Bursa'daki hastanelerde yeni tip koronavirüsle (Kovid-19) mücadele eden doktorlar, bu süreçte yaşadıklarını anlattı. Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) Tıp Fakültesi Dahili Tıp Bilimleri Bölümü Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Alper Şener, zor ve meşakkatli bir süreçten geçtiklerini söyledi.
‘YAŞAMLA ÖLÜM ARASINDAKİ ÇİZGİDELER’
Bursa Şehir Hastanesinde görevli Yoğun Bakım Uzmanı Dr. Gülbahar Çalışkan ise yoğun bakıma aldıkları hastaların yaşam ile ölüm arasındaki çizgide kalan kişiler olduğunu anlattı. Sürecin hem hastalar ve yakınları hem de kendileri için çok zor ilerlediğine dikkati çeken Çalışkan, şunları kaydetti: "Normalde yoğun bakımdaki hastalarımız çok kendilerinde olmazlar, zaten ağır bir tabloda gelirler ama Kovid'de çok şuuru açık hasta alıyoruz. Çoğu zaman sürece konuşarak başlıyoruz, hasta her şeyin farkında ama o kadar ağır solunum yetmezliği gelişiyor ki makineye bağlanıyor ve süreç sonrasında her zaman olumlu olmayabiliyor. Kaybettiğimiz her hasta, çektiğimiz bu stres yükünün üstüne ayrı bir üzüntü oluyor. Her ne kadar yoğun bakımdan çıkardığımız hastalar bize umut olmaya devam etse de durum hep böyle bir belirsizlik içinde gidip geliyor. 40 yaşında genç bir hastamız vardı. Yandaş hastalığı yoktu. Burada solunum cihazına girdi. Bir dönem uyandı ve bir şeyler yazmak istedi. Verdiğimiz kağıda, 'Eşimi çok seviyorum, ona söyleyin' yazdı. Maalesef 2 gün sonra hastamızı kaybettik. İşin kötü tarafı biz o kağıdı da hasta yakınına veremedik çünkü burası izole bir bölüm. Buradan hiçbir şey çıkaramıyoruz. İnsanların kalacak belki tek hatırasını bile yakınlarıyla paylaşamıyoruz." Dr. Çalışkan hastanede fazla vakit geçirdiklerini, bu nedenle ailelerine çok az zaman ayırabildiklerini belirtti. AA
Güncel
27 Eylül 2020 - 14:26
'Eşine yazdığı 'Seni çok seviyorum' notunu veremedik'
Bursa Şehir Hastanesi Yoğun Bakım Uzmanı Dr. Çalışkan "Genç bir hastamız vardı, solunum cihazına girdi, eşine not yazmak istedi. 2 gün sonra hastamızı kaybettik. Biz o kağıdı hasta yakınına veremedik çünkü buradan hiçbir şey çıkaramıyoruz" dedi
Güncel
27 Eylül 2020 - 14:26