T.B.: Öncelikle röportaj teklifimizi kabul ettiğiniz için teşekkür ederiz. Bize Baran İnşaat’ın kuruluş hikayesinden kısaca bahseder misiniz?
M.B.: 1980 yıllarında Nejat Baran tarafından kurulan Baran inşaat, o yıllarda inşaat sektöründe faaliyet göstermeye başladı. O günden bugüne inşaat sektörü ile birlikte turizm gayrimenkul yatırım danışmanlık mimarlık ofisi ve özel ve farklı projeleri yapmak için Mahmut Baran markasını oluşturduk. Turizm sektöründe Amisos otelleri 3 ve 4 yıldızlı Neba Royal hotel 4 yıldızlı otellerle Türkiye ve Samsun’da bir marka olmuşlardır. Gayrimenkul sektöründe Haus Gayrimenkul Real Esta Mimarlık ofisinde ise By Baran Desing’ı da bünyesinde bulunduran Baran İnşaat, Samsun’da sektöründe yükselen bir marka değer olarak yer almaya devam ediyor.
T.B.: Firmanınız adına duyulan güveni nasıl tanımlıyorsunuz?
BARAN AİLESİNE OLAN GÜVEN
M.B.: Firmamızın ismine soy ismimizi vermemizin sebebi, o günlerdeki Baran ailesine olan güven ve sempatiden kaynaklanıyordu. Bizde o güveni sarsmadan firmamızın bu günlere gelmesi için elimizden gelenin en iyisini yapmayı amaç edindik. Bunu yaparken de, asla kaliteden ödün vermedik.
T.B.: Yatırımlarınızı yaparken önceliğiniz nedir?
‘ÖNCELİĞİMİZ CAN VE MAL GÜVENLİĞİ’
M.B.: Yatırımlarımızı yaparken ilk önceliğimiz rant değil, müşterilerimizin can ve mal güvenliğidir. Bu nedenledir ki, yatırım yapacağımız bölgelerin ilk önce zemin bakımından sağlam ve mahal olarak pik noktalar olmasıdır. Bilindiği gibi Samsun’da her bölgenin sağlam zemin olarak tanımlanması mümkün değildir. Örneğin Atakum ilçemizdeki Balaç bölgesi; gökdelenler olarak tabir edilen yapıların bulunduğu noktaların hepimizin bildiği gibi heyelan bölgesidir. Bu bölge, kağıt üzerinde heyelan bölgesinden sağlam zemine kaydırılarak yapılaşmaya izin verilmiştir. Salt inşaat yapmış görünmek adına bu tür mahallerde asla bir yatırım yapma sevdasında olmadık.
T.B.: Altına imzanızı attığınız yatırımlardan örnekler verebilir misiniz?
M.B.: Mahmut Baran Markasıyla 2015 yılında Atakum bölgesinde farklı mimaride ve konsepte çok özellikli yapılar yapmaya başlamıştır. 2015 2016arası Baran Loft 14/02/2017 23/12/ 2017 iskele evleri 06/12/2017 başlayan 2019 sonunda bitecek olan Carpediem Villaları 04/09/2017 12/06/2018 arası 1+1 Projesi 18/01/2018 10/12/2018 Loca Office 07/07/2018 2020 ortalarında tamamlanacak olan akvaryum evleri 07/04/2019 30/12/2019 sonunda bitecek olan dream house 2019 başları 2020 ortalarında bitecek olan Alde Baran 08/03/2019 25/12/2019 sonu White House 01/09/2019 2020 ortalarında bitecek olan 2 villadan oluşan Sağlam Villaları projeleri ile Atakum bölgesinde eşsiz farklı mimaride, özellikli yaşam alanları sağlamıştır.
T.B.: Baran İnşaat’ı, yöneticiler olarak sizler nasıl anlamlandırıyorsunuz?
M.B.: Bu projeleri yaparken her birinde ilk projemizmiş gibi heyecan ile başlayıp heyecanla bitirdik. Bu heyecanın sebebi, yapılan yapıları kendimiz oturacakmış gibi hayal edip malzeme araştırması yapıp, yenilikleri görüp yaşayarak imalatlarını gerçekleştiriyoruz. Baran İnşaat, kağıt üzerinde müteahhitlik firması olarak görünüyor olabilir ama biz kendimizi müteahhit olarak adlandırmıyoruz. Amaç içinde iskan edeceklerin keyif alabileceği, heyecan duyabileceği projeleri yapmak ve alıcısıyla buluşturmaktır. Bunda da başarılı olduğumuza inanıyorum. Aldığımız tepkiler bu tespitin haklı olduğunu göstermektedir.
T.B.: Gelişmiş ve hali hazırda gelişmekte olan bir şirket olarak, yatırımlarınız esnasında ne gibi problemler yaşıyorsunuz? Ve bunlara karşı nasıl bir değerlendirme yapmak istersiniz?
BÜROKRASİ BİZİ ÇOK ZORLUYOR
M.B: Samsun ile ilgili olan heyecanımız bitmek üzere. Bunu söylemek bile beni üzüyor. Bunun önemli sebepleri arasında Samsun’da daha önceki yıllarda yaptığımız projelerde çok fazla bürokrasiye takılmamız vardır. Burada yatırım yapan inşaat firmalarının çoğunluğu da aynı sebepten şikayetçi durumdadır. Bunların birkaçını söylemem gerekirse; imar yönetmeliğindeki plan notları ile yönetmelikteki kısıtlamalardır. İstediğimiz farklı projeleri tasarlamakta zorluk çekiyoruz ve heyecan duygusu doğal olarak yitirilmiş oluyor. Belediyelerdeki vurdumduymazlıklar da bizim için büyük sorun. Bir projeye ruhsat alım aşamasına kadar geçen sürenin 4 ile 6 ay arası sürdüğünü söylersem sorunun bir kısmına vakıf olmuş olursunuz. Bir de bu konuda ilave etmek istediğim firmamızın kamuoyu nezdindeki itibarını zedelemek için asılsız çaba sarf edenleri de bu grubun içerisine dahil etmek gerekiyor.
T.B.: Ülkede ekonomik bir kriz söz konusu. Bu durum sektörü ve sizi firma olarak etkiledi mi?
‘KRİZ ORTAMINDA DA İŞ YAPMALIYIZ’
M.B.: Türkiye’de son birkaç yıldır yaşanan ekonomik kriz hepimizce malum. Bugün yatıp, sabah farklı bir ekonomi ile uyanmak çok büyük olası. Biz, firma olarak bu kriz ortamında bile iş yapmaya istihdam sağlamaya çalışırken, bu amacın farkında olmayanların bilinçsiz engellemeleri ile karşı karşıya kalıyoruz. Küçük bir örnek vermem gerekirse; herhangi bir münasebetle işlerimizi yürütmek ve çabuklaştırmak için müracaat ettiğimiz belediyelerde çalışan memurların, ‘Ne olmuş yani! Bu gün olmazsa yarın bakarız.’ anlayışında olmaları, hem bizim başarımızı ertelemekte hem de belediyelerin üst yönetimlerinin asıl amaçları olan istihdam sahiplerini destekleme fikrine de darbe vurmaktadır. Bu şekilde başarılı olamayız. Bizim ana mesleğimiz inşaattır. Bunu zannederim hobi olarak yaptığımız düşünen zihniyetler de var bu kentte. Aslının böyle olmadığını bu sektörde kaliteli hizmet vermeyi ve kalıcı olmayı şirketimizin de ana fikri olarak her zaman gündemde tutma çabasını sürdürmekte kararlıyız. Herkesin elini kolunu sallaya sallaya yatırım yaptığı dönemlerde iş yapmak kolaydır. Önemli olan kriz ortamında da iş yapmaktır. Bu ifadelerimin ne kadar doğru ve anlamlı olduğunu biraz önce bahsettiğim inşaatlarımızın yapım tarihlerine bakarak anlayabilirsiniz. İşin kolayına kaçıp, bazı sermaye sahipleri gibi ‘Kriz var’ diye bir kenara çekilip yatırıma harcayacağımız nakit parayı bankalarda değerlendirmediğimizi de göreceksiniz. T.B.: Bugün geldiğimiz noktada Samsun ile ilgili düşünceleriniz nelerdir? ‘SAMSUN’DA İNŞAAT YAPMAKTAN SOĞUDUM’ M.B.: Biz kriz ortamında risk alan bir firmayız. Kentimiz ve firmamız adına böyle önemli adımlar atıp risk alırken, bazı kendini bilmezlerin ki, bunların içerisinde tanıdığımız bildiğimiz belediye başkanlığı yapmış mimarlarımız mevcut. Önümüze her türlü engel ve sıkıntıyı çıkartmakta imtina etmediler. Bizler 6 ay boyunca, belediyeyi suyolu yaparak git gel ruhsat al yöntemiyle çalıştık. Masa başında oturmak sadece önüne konulan yönetmelik ve artık geçerlilik süresini yitirmiş kuralları uygulamak değildir. İyi bir yönetici, çözüm üreten, yatırımı çabuklaştıran, olmaz gibi görüneni yatırımın ruhuna uydurmak için çalışan kişidir. Çünkü bazen, mevcut yönetmelikler yatırım yaptığınız yerin fiziki tarifine ve ruhuna uymaz. 6 ay 1 sene sonra artık bir sorun olarak çıkacak bir imalat seçiminin yanlış olduğunu görmek ve gelecekte önümüze çıkacak duruma göre öncesinden karar vermek dirayetli bir yöneticinin yapması gereken şeydir. Sanırım sektördeki en önemli sıkıntılarımızdan biri bu tür yöneticilerin yok denecek kadar az olmasıdır. Buna örnek olarak, ‘Bu tarz projeleri düşünüp uygulayacak imkanı olsa bile, cesaret edememelerini ve ‘bu projeye ve yönetmeliklere uygun değil’ diyerek belediye başkanlıklarına, CİMER’e veya BİMER’e şikayet eden kişilerden ve buna benzer birçok farklı olaylardan dolayı’ beni bugünlere getiren ve yatırımlarının tamamını oluşturduğum Samsun’da inşaat yapmaktan ne yazık ki soğumuş bulunmaktayım. T.B.: Peki, bundan sonraki sürece dair düşünce ve projelerinizi öğrenebilir miyim? ‘MUĞLA İLE İLGİLİ HEYECAN İÇERİSİNDEYİM’ M.B.: Kendi adıma yeni bir başlangıç ve yeni bir heyecan arıyorum. Bu arada dikkat ederseniz sözlerimin içinde sürekli ‘heyecan’ kelimesini kullanıyorum. Bunun sebebi, bir işi severek farklı ve en iyisi olması için verdiğim uğraştır. Bir işi yaparken heyecan duymanız gerekmektedir. Kısacası ben bu nedenle heyecan kelimesini çok söylüyorum. Muğla’nın Bodrum ilçesi ve İzmir’in Kuşadası ilçesi önceliklerim arasında yeni bir heyecanı yaşamak anlamında öne çıkmakta. Bodrum’dan kentimize gelen bazı yatırımcılarla görüşmelerim devam etmekte. Kısa süre sonra anlaşmalar sağlayacağımı umuyorum. O yörelere yaptığım ziyaretlerin neticesinde, gezdiğim şantiyelerin çoğunda Samsun’da yaptığım inşaatlarda kullandığım malzeme, işçilik ve kaliteyi göremedim. Aslında bu durumun benim için bir avantaj olacağına inanıyorum. Bununla birlikte, orada da ‘Baran İnşaat’ ve ‘Mahmut Baran’ markasını daha rahat oturtacağına inanıyorum. Bunları söylerken Samsun’u tamamen terk etmek düşüncesinin beni üzdüğünü hatta ürküttüğünü de belirtmeliyim. Ama Baran İnşaat sadece Mahmut Baran isminden mütevellit değil. Ailem ve hatta ben, yine bir şekilde bu kentte adımıza yakışır yatırımlarla bu gün de yarın da anılmayı bir hedef belirledik ve öyle de olmasını umuyoruz.
‘KRİZ ORTAMINDA DA İŞ YAPMALIYIZ’
M.B.: Türkiye’de son birkaç yıldır yaşanan ekonomik kriz hepimizce malum. Bugün yatıp, sabah farklı bir ekonomi ile uyanmak çok büyük olası. Biz, firma olarak bu kriz ortamında bile iş yapmaya istihdam sağlamaya çalışırken, bu amacın farkında olmayanların bilinçsiz engellemeleri ile karşı karşıya kalıyoruz. Küçük bir örnek vermem gerekirse; herhangi bir münasebetle işlerimizi yürütmek ve çabuklaştırmak için müracaat ettiğimiz belediyelerde çalışan memurların, ‘Ne olmuş yani! Bu gün olmazsa yarın bakarız.’ anlayışında olmaları, hem bizim başarımızı ertelemekte hem de belediyelerin üst yönetimlerinin asıl amaçları olan istihdam sahiplerini destekleme fikrine de darbe vurmaktadır. Bu şekilde başarılı olamayız. Bizim ana mesleğimiz inşaattır. Bunu zannederim hobi olarak yaptığımız düşünen zihniyetler de var bu kentte. Aslının böyle olmadığını bu sektörde kaliteli hizmet vermeyi ve kalıcı olmayı şirketimizin de ana fikri olarak her zaman gündemde tutma çabasını sürdürmekte kararlıyız. Herkesin elini kolunu sallaya sallaya yatırım yaptığı dönemlerde iş yapmak kolaydır. Önemli olan kriz ortamında da iş yapmaktır. Bu ifadelerimin ne kadar doğru ve anlamlı olduğunu biraz önce bahsettiğim inşaatlarımızın yapım tarihlerine bakarak anlayabilirsiniz. İşin kolayına kaçıp, bazı sermaye sahipleri gibi ‘Kriz var’ diye bir kenara çekilip yatırıma harcayacağımız nakit parayı bankalarda değerlendirmediğimizi de göreceksiniz. T.B.: Bugün geldiğimiz noktada Samsun ile ilgili düşünceleriniz nelerdir? ‘SAMSUN’DA İNŞAAT YAPMAKTAN SOĞUDUM’ M.B.: Biz kriz ortamında risk alan bir firmayız. Kentimiz ve firmamız adına böyle önemli adımlar atıp risk alırken, bazı kendini bilmezlerin ki, bunların içerisinde tanıdığımız bildiğimiz belediye başkanlığı yapmış mimarlarımız mevcut. Önümüze her türlü engel ve sıkıntıyı çıkartmakta imtina etmediler. Bizler 6 ay boyunca, belediyeyi suyolu yaparak git gel ruhsat al yöntemiyle çalıştık. Masa başında oturmak sadece önüne konulan yönetmelik ve artık geçerlilik süresini yitirmiş kuralları uygulamak değildir. İyi bir yönetici, çözüm üreten, yatırımı çabuklaştıran, olmaz gibi görüneni yatırımın ruhuna uydurmak için çalışan kişidir. Çünkü bazen, mevcut yönetmelikler yatırım yaptığınız yerin fiziki tarifine ve ruhuna uymaz. 6 ay 1 sene sonra artık bir sorun olarak çıkacak bir imalat seçiminin yanlış olduğunu görmek ve gelecekte önümüze çıkacak duruma göre öncesinden karar vermek dirayetli bir yöneticinin yapması gereken şeydir. Sanırım sektördeki en önemli sıkıntılarımızdan biri bu tür yöneticilerin yok denecek kadar az olmasıdır. Buna örnek olarak, ‘Bu tarz projeleri düşünüp uygulayacak imkanı olsa bile, cesaret edememelerini ve ‘bu projeye ve yönetmeliklere uygun değil’ diyerek belediye başkanlıklarına, CİMER’e veya BİMER’e şikayet eden kişilerden ve buna benzer birçok farklı olaylardan dolayı’ beni bugünlere getiren ve yatırımlarının tamamını oluşturduğum Samsun’da inşaat yapmaktan ne yazık ki soğumuş bulunmaktayım. T.B.: Peki, bundan sonraki sürece dair düşünce ve projelerinizi öğrenebilir miyim? ‘MUĞLA İLE İLGİLİ HEYECAN İÇERİSİNDEYİM’ M.B.: Kendi adıma yeni bir başlangıç ve yeni bir heyecan arıyorum. Bu arada dikkat ederseniz sözlerimin içinde sürekli ‘heyecan’ kelimesini kullanıyorum. Bunun sebebi, bir işi severek farklı ve en iyisi olması için verdiğim uğraştır. Bir işi yaparken heyecan duymanız gerekmektedir. Kısacası ben bu nedenle heyecan kelimesini çok söylüyorum. Muğla’nın Bodrum ilçesi ve İzmir’in Kuşadası ilçesi önceliklerim arasında yeni bir heyecanı yaşamak anlamında öne çıkmakta. Bodrum’dan kentimize gelen bazı yatırımcılarla görüşmelerim devam etmekte. Kısa süre sonra anlaşmalar sağlayacağımı umuyorum. O yörelere yaptığım ziyaretlerin neticesinde, gezdiğim şantiyelerin çoğunda Samsun’da yaptığım inşaatlarda kullandığım malzeme, işçilik ve kaliteyi göremedim. Aslında bu durumun benim için bir avantaj olacağına inanıyorum. Bununla birlikte, orada da ‘Baran İnşaat’ ve ‘Mahmut Baran’ markasını daha rahat oturtacağına inanıyorum. Bunları söylerken Samsun’u tamamen terk etmek düşüncesinin beni üzdüğünü hatta ürküttüğünü de belirtmeliyim. Ama Baran İnşaat sadece Mahmut Baran isminden mütevellit değil. Ailem ve hatta ben, yine bir şekilde bu kentte adımıza yakışır yatırımlarla bu gün de yarın da anılmayı bir hedef belirledik ve öyle de olmasını umuyoruz.