PLAY-OFF grubunun en alt sırasında yer alan Eyüpspor ile 4 puan farkı bulunan Samsunspor’un kaptanlık pazubandını teslim ettiği kaptanı arzulanan sonuca inanmamış olacak ki hafta içinde sözleşmesini fesih edip, gitmiş. Çok umurumda değil ama geride kalanların ne kadar inandığını görebilmek adına izledim bu maçı… Eyüp kalan üç maçta ne yapar bilemem ama Ankaragücü karşısında seyrettiğim Samsunspor on birinin her şeyi yapabileceği düşüncesindeydim. Tabii bu arada rakip Boluspor’un kendi sahasında ligde kalma adına bir yaşam mücadelesi vereceğini de göz ardı etmemek gerekiyordu. İlk 45 dakika her iki takımda konumlarının verdiği tedirginlik ve heyecan nedeniylemidir bilinmez istenilen futbolu oynamaktan uzaktı. Aslında bu Samsunspor’un işine yaramalıydı. Çünkü kırmızı-beyazlıları rakip ceza sahasına taşıyan tek adam, Fofana’nın getirdiği topu Polat’ın kafasından ağlarla buluşturmuş ve Eyüpspor’un 2-0 mağlubiyet haberi gelmişken deplasmanda öne geçmişti. Bu golle rahatlamaları ve oyunu domine etmeleri gerekirken, rakibin elini kolunu sallaya sallaya gelen bir atakta attıkları kafa golünü sadece seyrediyorlardı. Ama ne atılan, ne yenilen gol, ne de rakiplerin puan kaybı Samsunspor’u bir türlü canlandıramadı. Bir isteksizlik, mücadele yoksunluğu, bir vazgeçmişlik… Yani galip gelmemek adına ne gibi hasletler varsa hepsi bir ruh hali olarak Samsunsporlu futbolcuların bedenindeydi. Bir türlü oyunu hızlandıramadılar. Bir türlü sertlik derecesini arttıramadılar. Rakibin uyuşuk oyununa teslim olup sahada kayboldular. Bu forma sahadaki birçok futbolcunun sırtına yakışmıyor. Kötü giden bir sezonun nihayetinde ellerine gelen fırsatı değerlendirmemek adına sahadaydılar. Sonuçta istedikleri de oldu ve kaybolan ruhun temsilcileri, Boluspor’a 2-1’le boyun eğip, ayaklarına kadar gelen play-off şansına sırt çevirirken sonuç ev sahibine yaramış oldu. Gerçi bir şeye yarayacağına inanmam ama altı pas üzerinde cirit atan toplara, kale çizgisinde adeta mıhlanarak seyirci kalan Nurullah’a… Kalede iki direk var evlat. Bir üçüncüye gerek yok!
Güncel
09 Mayıs 2022 - 09:05
KAYBOLAN RUH
Güncel
09 Mayıs 2022 - 09:05
PLAY-OFF grubunun en alt sırasında yer alan Eyüpspor ile 4 puan farkı bulunan Samsunspor’un kaptanlık pazubandını teslim ettiği kaptanı arzulanan sonuca inanmamış olacak ki hafta içinde sözleşmesini fesih edip, gitmiş. Çok umurumda değil ama geride kalanların ne kadar inandığını görebilmek adına izledim bu maçı… Eyüp kalan üç maçta ne yapar bilemem ama Ankaragücü karşısında seyrettiğim Samsunspor on birinin her şeyi yapabileceği düşüncesindeydim. Tabii bu arada rakip Boluspor’un kendi sahasında ligde kalma adına bir yaşam mücadelesi vereceğini de göz ardı etmemek gerekiyordu. İlk 45 dakika her iki takımda konumlarının verdiği tedirginlik ve heyecan nedeniylemidir bilinmez istenilen futbolu oynamaktan uzaktı. Aslında bu Samsunspor’un işine yaramalıydı. Çünkü kırmızı-beyazlıları rakip ceza sahasına taşıyan tek adam, Fofana’nın getirdiği topu Polat’ın kafasından ağlarla buluşturmuş ve Eyüpspor’un 2-0 mağlubiyet haberi gelmişken deplasmanda öne geçmişti. Bu golle rahatlamaları ve oyunu domine etmeleri gerekirken, rakibin elini kolunu sallaya sallaya gelen bir atakta attıkları kafa golünü sadece seyrediyorlardı. Ama ne atılan, ne yenilen gol, ne de rakiplerin puan kaybı Samsunspor’u bir türlü canlandıramadı. Bir isteksizlik, mücadele yoksunluğu, bir vazgeçmişlik… Yani galip gelmemek adına ne gibi hasletler varsa hepsi bir ruh hali olarak Samsunsporlu futbolcuların bedenindeydi. Bir türlü oyunu hızlandıramadılar. Bir türlü sertlik derecesini arttıramadılar. Rakibin uyuşuk oyununa teslim olup sahada kayboldular. Bu forma sahadaki birçok futbolcunun sırtına yakışmıyor. Kötü giden bir sezonun nihayetinde ellerine gelen fırsatı değerlendirmemek adına sahadaydılar. Sonuçta istedikleri de oldu ve kaybolan ruhun temsilcileri, Boluspor’a 2-1’le boyun eğip, ayaklarına kadar gelen play-off şansına sırt çevirirken sonuç ev sahibine yaramış oldu. Gerçi bir şeye yarayacağına inanmam ama altı pas üzerinde cirit atan toplara, kale çizgisinde adeta mıhlanarak seyirci kalan Nurullah’a… Kalede iki direk var evlat. Bir üçüncüye gerek yok!
İlginizi Çekebilir