Bir pet şişe ya da teneke kutu. Kimi zaman hurdalar ya da sayamadığımız kadar çok eski eşya. Atık toplayıcılığı yapanlar; pet şişe, teneke kutu, kağıt gibi cisimleri toplayıp, bunları hurdacıya satarak kazanıyorlar
‘Her çöp yeni bir hayaldir’ diyor, Samsun'da çöplerden hurda, kağıt, pet şişe, teneke kutu toplayarak geçimini sağlayan onlarca insandan sadece birisi 55 yaşındaki Necdet Aktan. Geçimini çöplerden topladıklarını satarak sağlamaya çalışanların Atakum'da bu atıkları verdikleri depoda konuşuyoruz.
ÇÖPE BAKIP HAYAL KURARSIN
'Başka türlü yapılmaz ki bu iş. Çöpün başına gidersin. Elini sokarsın. Çöpün içinden ne çıkacağına ilişkin hayal kurmaya başlarsın. Belki değerli bir şey bulabilirsin. O çöpte bulamazsan, bir sonraki çöpe gidersin. Böyle böyle günde yedi sekiz saat yürürsün. Sürekli düşünür ve hayal kurarsın’ diye devam ediyor.
EL ARABASI AMA MUTLAKA YÜRÜYEREK
Denizevleri, Mimar Sinan, Karayolları derken Atakent'e kadar uzanıyor çalışma alanı. Atıklar ya el arabasıyla toplanıyor ya da omuza atılan bir çuvalla; ama mutlaka yürüyerek. Bu sebeple de katı atık işçileri, yürüme mesafesinde ‘nitelikli çöp’ bulabilecekleri alanlarda çalışıyor. Necdet Aktan'ın yaşadığı yer ise çalıştığı bölgeye çok uzak. Canik ilçesindeki Hacıismail Mahallesi'nde yaşıyor, eşi ve dört çocuğuyla.
HIRSIZ DEĞİL KAĞITÇIYIZ Resmi verilere göre Türkiye’de kişi başına günde 1,3 kilo katı atık üretiliyor. Bu atıklar da yüz binlerce kişinin hayali oluyor. Bazıları onlara ‘katı atık işçisi’ diyor, bazıları ‘sokak toplayıcısı’, bazıları da ‘hırsız, uğursuz’ yakıştırmasını yapıyor. Onlarsa kendilerini daha çok ‘atık kâğıt işçisi’ ya da kısaca ‘kâğıtçı’ olarak tanımlıyor. İNSANCA YAŞAMAK İSTİYORUZ Sık sık ‘insanca yaşamak istediklerini’ vurguluyor Necdet Aktan. Meslek inceliklerini anlatırken, elektrik süpürgelerinin kağıt torbalarının ‘hazine’ olabileceğini söylüyorlar: 'İçinden ne çıkacağı belli mi olur, her şey çıkabilir.’ Ayrıca, ansiklopedi ve kitapların da sayfalarına teker teker bakmak gerekiyor; çünkü insanlar kitapların arasına bazen para koyuyor. ÖNCE GELEN ÇÖPÜ ALIR Toplayıcıların, genellikle birbirlerini tanıdığını anlatan işçiler, aralarında kimin nerede toplayıcılık yapacağı gibi sorunları çok fazla yaşamadıklarını, 'çöpü önce gelenin alması’ ilkesinin geçerli olduğunu söylüyorlar. ÇÖP BİLE KIYMETE BİNİYOR Çöpleri sokağa bırakıldıktan sonra, belediye almadan toplamak gerektiğini de anlatıyor katı atık işçileri. Aslında tam da bu noktada sorunlar başlıyor. Toplayıcılara göre, 'İnsanlarımız bir acayip. Biz sokağa bırakılmış çöpü karıştırmaya başlayınca birden kıymete biner; bazen bize bağırırlar, ‘ne diye çöpümüzü karıştırıyorsunuz’ diye. Bazen de gürültü ettiğimizden şikâyet ederler. Yapmamaya çalışırız. Poşetleri yırtarak etrafı pislettiğimizi söyleyenler de var. Ama, çöpler evde ayrıştırılmıyorsa, ayrı poşetlere konulmuyorsa biz ne yapalım? Biz ister miyiz, elimizi her türlü pisliğe sokmayı?’ ATIK DEPOLARINDA SOHBET Atık kağıt işçileri, topladıkları kâğıt ya da benzeri malzemeleri, Samsun'da birçok yere dağılmış depolara getiriyor. Bu depolar genellikle gecekondu bahçelerinde ya da boş alanlarda kurulu. Aynı zamanda toplayıcılar için birer sosyalleşme alanı buralar; sohbet ve dayanışma merkezleri. Toplayıcıların bulup getirdikleri, bu depolarda tasnif ediliyor. Kartonun kilosunu 5 kuruşa alan depocular, onları biriktirip hurdacılara ya da kâğıt pres işletmelerine 8-9 kuruşa satıyor. Toplayıcılara kilo başı 10 kuruş veren depocular, 12 kuruşa satıyor. Bir toplayıcı günde 15-20 lira kazanabiliyor. ÇÖPTEN KURTULUŞ KOLAY DEĞİL Katı atık işçilerinin gerek konuşmalarında, gerekse dergilerinde vurguladıkları başka bir nokta da, yoksulluk ve cehaletin onlar için kader olmaması. "Allah bereket versin 3-5 kuruş para kazanıyoruz. Çöplükte çalışmak öyle kolay değil, bu pisliğin ve koku içinde ama ne yapalım eşim çalışamadığı için mecburen çalışıp eve ekmek götürmek zorundayız. Arsızlık, hırsızlık yapmıyoruz. Çöplerin içinden kağıt, teneke kutu, pet şişe ayırıp bunları hurdalara kilo hesabı satıyoruz. Duruma göre, günde 20-25 YTL para kazanıyoruz, bu da yetiyor." Gülsüm ATİK
HIRSIZ DEĞİL KAĞITÇIYIZ Resmi verilere göre Türkiye’de kişi başına günde 1,3 kilo katı atık üretiliyor. Bu atıklar da yüz binlerce kişinin hayali oluyor. Bazıları onlara ‘katı atık işçisi’ diyor, bazıları ‘sokak toplayıcısı’, bazıları da ‘hırsız, uğursuz’ yakıştırmasını yapıyor. Onlarsa kendilerini daha çok ‘atık kâğıt işçisi’ ya da kısaca ‘kâğıtçı’ olarak tanımlıyor. İNSANCA YAŞAMAK İSTİYORUZ Sık sık ‘insanca yaşamak istediklerini’ vurguluyor Necdet Aktan. Meslek inceliklerini anlatırken, elektrik süpürgelerinin kağıt torbalarının ‘hazine’ olabileceğini söylüyorlar: 'İçinden ne çıkacağı belli mi olur, her şey çıkabilir.’ Ayrıca, ansiklopedi ve kitapların da sayfalarına teker teker bakmak gerekiyor; çünkü insanlar kitapların arasına bazen para koyuyor. ÖNCE GELEN ÇÖPÜ ALIR Toplayıcıların, genellikle birbirlerini tanıdığını anlatan işçiler, aralarında kimin nerede toplayıcılık yapacağı gibi sorunları çok fazla yaşamadıklarını, 'çöpü önce gelenin alması’ ilkesinin geçerli olduğunu söylüyorlar. ÇÖP BİLE KIYMETE BİNİYOR Çöpleri sokağa bırakıldıktan sonra, belediye almadan toplamak gerektiğini de anlatıyor katı atık işçileri. Aslında tam da bu noktada sorunlar başlıyor. Toplayıcılara göre, 'İnsanlarımız bir acayip. Biz sokağa bırakılmış çöpü karıştırmaya başlayınca birden kıymete biner; bazen bize bağırırlar, ‘ne diye çöpümüzü karıştırıyorsunuz’ diye. Bazen de gürültü ettiğimizden şikâyet ederler. Yapmamaya çalışırız. Poşetleri yırtarak etrafı pislettiğimizi söyleyenler de var. Ama, çöpler evde ayrıştırılmıyorsa, ayrı poşetlere konulmuyorsa biz ne yapalım? Biz ister miyiz, elimizi her türlü pisliğe sokmayı?’ ATIK DEPOLARINDA SOHBET Atık kağıt işçileri, topladıkları kâğıt ya da benzeri malzemeleri, Samsun'da birçok yere dağılmış depolara getiriyor. Bu depolar genellikle gecekondu bahçelerinde ya da boş alanlarda kurulu. Aynı zamanda toplayıcılar için birer sosyalleşme alanı buralar; sohbet ve dayanışma merkezleri. Toplayıcıların bulup getirdikleri, bu depolarda tasnif ediliyor. Kartonun kilosunu 5 kuruşa alan depocular, onları biriktirip hurdacılara ya da kâğıt pres işletmelerine 8-9 kuruşa satıyor. Toplayıcılara kilo başı 10 kuruş veren depocular, 12 kuruşa satıyor. Bir toplayıcı günde 15-20 lira kazanabiliyor. ÇÖPTEN KURTULUŞ KOLAY DEĞİL Katı atık işçilerinin gerek konuşmalarında, gerekse dergilerinde vurguladıkları başka bir nokta da, yoksulluk ve cehaletin onlar için kader olmaması. "Allah bereket versin 3-5 kuruş para kazanıyoruz. Çöplükte çalışmak öyle kolay değil, bu pisliğin ve koku içinde ama ne yapalım eşim çalışamadığı için mecburen çalışıp eve ekmek götürmek zorundayız. Arsızlık, hırsızlık yapmıyoruz. Çöplerin içinden kağıt, teneke kutu, pet şişe ayırıp bunları hurdalara kilo hesabı satıyoruz. Duruma göre, günde 20-25 YTL para kazanıyoruz, bu da yetiyor." Gülsüm ATİK