Samsun Çevre Platformu (SAMÇEP) Sözcüsü Mehmet Özdağ, Türkiye’nin en verimli tarım arazilerine sahip olan ve ‘Büyük Ova’ kanunu kapsamında koruma altına alınan Çarşamba Ovası’nda Oltan ve Köleoğlu adlı enerji şirketinin kurduğu biyokütle enerji santralinde yapılacak bilirkişi heyeti incelemesi öncesi açıklamalarda bulundu. Özdağ, “Çarşamba Ovası’nda lastik, çöp ve orman ürünü yakarak üretilecek elektriğe muhtaç mıyız?” dedi. Başta Samsun Milletvekilleri olmak üzere tüm vekillere çağrı yapan Özdağ, Elektrik Piyasası Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi’nin TBMM’den geçirilmemesi gerektiğini söyledi.
‘AKLA VE BİLİME AYKIRIDIR’
TBMM’de, ilgili alt ve ana komisyonlardan geçen, Elektrik ve dağıtım şirketleri lehine düzenlemeleri içeren ‘Elektrik Piyasası Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi’yle ilgili konuşan SAMÇEP Sözcüsü Özdağ, “Kanun teklifinin, milletvekillerimiz tarafından yeterince incelenmediğini düşünüyoruz. Çünkü 2016 yılında biyokütle tanımına giren, araba lastiğinden elektrik üretiminin yanına, çöpten elektrik üretimini de ekliyor. Diğer yandan; “orman atıkları” tanımının yasa tasarısı içerisinde aynı kapsamda değerlendirilmesi, orman vasfını koruyan alanların talan edilmesine zemin sağlanmış oluyor. Kanun teklifinin bu haliyle yasallaşması ile Çarşamba Ovası’na kurulumu devam eden Oltan Köleoğlu - Çarşamba Biyokütle Elektrik Santralı ve C6 Grup Karbon Piroliz tesislerine yenilerinin eklenmesinin önünde hiç bir engel kalmayacak, çok ciddi kirlilik yaratacak bir endüstri Ovamıza çökecek. Gerçek anlamda ihtiyacımız olan bir Atık Yönetimi ile yine ömrünü tamamlamış lastik (ÖTL) ve orman atıklarını da içeren kapsamlı bir Geri Kazanım mevzuatlarının hazırlanmasıdır. Amaç, atıkları ekosistemlerine dönüştürmek ve geri kazanmak olmalıdır. Yakma işlemi geri kazanım değil, tehlikeli ve en kirletici yöntemdir. Lastik, çöp ve orman ürünlerinin yakılmasına yasa ile “yenilenebilir” denilmesi akla ve bilime aykırıdır. Kanun teklifinin bu haliyle yasallaşması ile yenilenebilir enerjiyi suiistimal eden şirketlere, çevre mevzuatları bakımından olağan üstü kolaylıklar ve teşvikler sağlanmaya devam edilecektir. Yenilenebilir Enerji Kaynakları Destekleme Mekanizması (YEKDEM) gibi teşvikler üstünden birilerine rant sağlayan ekonomik modelin adı bize “Yerli, Milli, Yenilenebilir” gibi kavramlarla yutturulmak istenmektedir” diye konuştu. ‘ÇARŞAMBA OVASI’NA SAHİP ÇIKINIZ’ Mehmet Özdağ, şöyle devam etti: “Kanun teklifinin bu haliyle yasallaşması ile örneğin; Oltan Köleoğlu - Çarşamba Biyokütle Enerji Santralı daha şimdiden Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu’nun (EPDK) 2021 YEKDEM listesine girerek, üreteceği elektrik için, kilovatsaat başına 13,3 cent/kWh ücretin üzerine, kilovatsaat başına 1,3 cent yerli ekipman desteği alarak, kilovatsaati 14,6 cent/kWh üzerinden yüzde yüz alım garantili on yıl boyunca devlete elektrik satma hakkı almış olacaktır. Bizim cebimizden yüksek miktarda para alınarak, bunun karşılığında araba lastiklerini, çöpü ve ormanlarımız yakarak, ovamızı yok ederek elektrik üretilmesini istemiyoruz. Korona virüsü nedeniyle etkisi artan ekonomik krizle zaten zor günlerden geçiyoruz. Sağlıklı bir çevrede yaşama hakkının korunması da, bütün bireylerin ve kurumların anayasal yükümlülüğüdür. Bu anayasal yükümlülüğün bir an önce yerine getirilebilmesine dair umudumuzu kamuoyu ile paylaşıyoruz. Bugün günü saat 10:30 ‘da Çarşamba Biyokütle Enerji Santralı ve C6 Grup Karbon Piroliz Tesisi için açtırdığımız davaların bilirkişi heyeti saha incelemesi yapacak. Hukuktan, hukukun adilce uygulanması talebimizden vazgeçmedik, vazgeçmeyeceğiz. Başta Samsun Milletvekilleri olmak üzere tüm vekillere açık çağrımız; bu yasanın geçmesine izin vermeyiniz, Çarşamba Ovası sadece bizim değil sizlerin de geleceğidir, Çarşamba Ovası’na sahip çıkınız.” Tolga BİRGÜCÜ
TBMM’de, ilgili alt ve ana komisyonlardan geçen, Elektrik ve dağıtım şirketleri lehine düzenlemeleri içeren ‘Elektrik Piyasası Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi’yle ilgili konuşan SAMÇEP Sözcüsü Özdağ, “Kanun teklifinin, milletvekillerimiz tarafından yeterince incelenmediğini düşünüyoruz. Çünkü 2016 yılında biyokütle tanımına giren, araba lastiğinden elektrik üretiminin yanına, çöpten elektrik üretimini de ekliyor. Diğer yandan; “orman atıkları” tanımının yasa tasarısı içerisinde aynı kapsamda değerlendirilmesi, orman vasfını koruyan alanların talan edilmesine zemin sağlanmış oluyor. Kanun teklifinin bu haliyle yasallaşması ile Çarşamba Ovası’na kurulumu devam eden Oltan Köleoğlu - Çarşamba Biyokütle Elektrik Santralı ve C6 Grup Karbon Piroliz tesislerine yenilerinin eklenmesinin önünde hiç bir engel kalmayacak, çok ciddi kirlilik yaratacak bir endüstri Ovamıza çökecek. Gerçek anlamda ihtiyacımız olan bir Atık Yönetimi ile yine ömrünü tamamlamış lastik (ÖTL) ve orman atıklarını da içeren kapsamlı bir Geri Kazanım mevzuatlarının hazırlanmasıdır. Amaç, atıkları ekosistemlerine dönüştürmek ve geri kazanmak olmalıdır. Yakma işlemi geri kazanım değil, tehlikeli ve en kirletici yöntemdir. Lastik, çöp ve orman ürünlerinin yakılmasına yasa ile “yenilenebilir” denilmesi akla ve bilime aykırıdır. Kanun teklifinin bu haliyle yasallaşması ile yenilenebilir enerjiyi suiistimal eden şirketlere, çevre mevzuatları bakımından olağan üstü kolaylıklar ve teşvikler sağlanmaya devam edilecektir. Yenilenebilir Enerji Kaynakları Destekleme Mekanizması (YEKDEM) gibi teşvikler üstünden birilerine rant sağlayan ekonomik modelin adı bize “Yerli, Milli, Yenilenebilir” gibi kavramlarla yutturulmak istenmektedir” diye konuştu. ‘ÇARŞAMBA OVASI’NA SAHİP ÇIKINIZ’ Mehmet Özdağ, şöyle devam etti: “Kanun teklifinin bu haliyle yasallaşması ile örneğin; Oltan Köleoğlu - Çarşamba Biyokütle Enerji Santralı daha şimdiden Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu’nun (EPDK) 2021 YEKDEM listesine girerek, üreteceği elektrik için, kilovatsaat başına 13,3 cent/kWh ücretin üzerine, kilovatsaat başına 1,3 cent yerli ekipman desteği alarak, kilovatsaati 14,6 cent/kWh üzerinden yüzde yüz alım garantili on yıl boyunca devlete elektrik satma hakkı almış olacaktır. Bizim cebimizden yüksek miktarda para alınarak, bunun karşılığında araba lastiklerini, çöpü ve ormanlarımız yakarak, ovamızı yok ederek elektrik üretilmesini istemiyoruz. Korona virüsü nedeniyle etkisi artan ekonomik krizle zaten zor günlerden geçiyoruz. Sağlıklı bir çevrede yaşama hakkının korunması da, bütün bireylerin ve kurumların anayasal yükümlülüğüdür. Bu anayasal yükümlülüğün bir an önce yerine getirilebilmesine dair umudumuzu kamuoyu ile paylaşıyoruz. Bugün günü saat 10:30 ‘da Çarşamba Biyokütle Enerji Santralı ve C6 Grup Karbon Piroliz Tesisi için açtırdığımız davaların bilirkişi heyeti saha incelemesi yapacak. Hukuktan, hukukun adilce uygulanması talebimizden vazgeçmedik, vazgeçmeyeceğiz. Başta Samsun Milletvekilleri olmak üzere tüm vekillere açık çağrımız; bu yasanın geçmesine izin vermeyiniz, Çarşamba Ovası sadece bizim değil sizlerin de geleceğidir, Çarşamba Ovası’na sahip çıkınız.” Tolga BİRGÜCÜ