İstanbul'un Eyüp ilçesinde bulunan özel bir okulda görev yapan öğretmenin, Iraklı öğrenci tarafından öldürülmesi sonrası, Samsun'da öğretmenler eylem yaptı. Eğitim Sen Samsun Şube Başkanı İsmail Yavuz, toplum olarak şiddetle hayatın her aşamasında karşı karşıya kaldıklarını belirterek, "Şiddet olgusu uzun süredir okullarımızı da sarmıştır. Çok sayıda meslektaşımız şiddetin hedefi haline gelmektedir. Okullarımızın sık sık şiddet haberleriyle gündeme gelmesinde başta Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) olmak üzere tüm yetkililerin, hatta toplumun tüm kesimlerinin sorumluluğu vardır." dedi.
"BUGÜN YAŞANANLARIN ZEMİMİNİNİ BAKANLIK OLUŞTURDU"
Yaşanan bu şiddet olaylarının adeta bir bakanlık politikasına dönüştürüldüğünü vurgulayan İsmail Yavuz, "Bu durum eğitim emekçilerinin itibarsızlaştırılmasından ayrı düşünülemez. Bizzat Milli Eğitim Bakanının yaptığı açıklamalarda eğitim sisteminde yaşanan olumsuzlukların temel nedeni olarak öğretmenleri göstermesi şiddeti beslemektedir. CİMER uygulaması öğretmenin üzerinde bir sopaya dönüştürülmüştür. MEB’in eğitimde yaşanan sorunlara çözüm üretmek yerine öğretmenleri ve idarecileri veli/öğrenci karşısında tek muhatap olarak bırakması, bugün yaşananlara zemin oluşturmuştur." ifadelerini kullandı.
"TÜRKİYE'NİN HER YERİNDE EĞİTİMCİLERE ŞİDDET OLAYLARI VAR"
Başkan İsmail Yavuz, yıllardır yaptıkları uyarılara rağmen MEB tarafından önlemler alınmadığının altını çizerek, "İki gün önce 40 yılını çocukların eğitimine adamış bir öğretmen arkadaşımızı kaybettik. Maalesef bakanlığın ideolojik örgütlenme alanına çevirdiği, yap boz tahtasına dönüştürdüğü eğitim politikalarının sonucu olarak öğretmenimizi kaybetmiş olmanın derin üzüntüsünü yaşıyoruz. Okullarda yaşanan şiddetin ve eğitim emekçilerine yönelik saldırıların önlenebilmesi için, öncelikle her fırsatta eğitim emekçilerini hedef haline getiren politika ve uygulamalara son verilmesinden geçmektedir. Türkiye’nin her yerinde eğitim kurumlarında birbirine benzer şekillerde eğitim emekçilerini hedef alan şiddet olayları yaşanmaktadır." diye konuştu.
"EĞİTİM KURUMLARINDA CAN GÜVENLİĞİMİZ SAĞLANMALI"
Şiddetin arkasındaki nedenlerin ortaya çıkarılması gerektiğini vurgulayan İsmail Yavuz, "Eğitim kurumlarında eğitim emekçilerinin can güvenliğinin sağlanmasını gerektirmektedir. Okulda şiddet olaylarının son bulması için MEB’i acilen harekete geçmeye ve önlem almaya çağırıyoruz. Eğitim emekçilerinin, başta MEB olmak üzere eğitim sendikalarının ve tüm toplum kesimlerinin desteğini hissetmeye ihtiyaçları vardır. Eğitim kurumlarının tümünde, şiddetle mücadele etmek için somut önlemler alınmalıdır. Eğitim Sen olarak İbrahim Oktugan öğretmenimizin ailesi başta olmak üzere tüm meslektaşlarımıza ve eğitim camiasına başsağlığı diliyor, okullarda yaşanan şiddetin sona ermesini ve can güvenliğimizin sağlanmasını talep ediyoruz." şeklinde konuştu. Tugay BAŞSAN
"BUGÜN YAŞANANLARIN ZEMİMİNİNİ BAKANLIK OLUŞTURDU"
Yaşanan bu şiddet olaylarının adeta bir bakanlık politikasına dönüştürüldüğünü vurgulayan İsmail Yavuz, "Bu durum eğitim emekçilerinin itibarsızlaştırılmasından ayrı düşünülemez. Bizzat Milli Eğitim Bakanının yaptığı açıklamalarda eğitim sisteminde yaşanan olumsuzlukların temel nedeni olarak öğretmenleri göstermesi şiddeti beslemektedir. CİMER uygulaması öğretmenin üzerinde bir sopaya dönüştürülmüştür. MEB’in eğitimde yaşanan sorunlara çözüm üretmek yerine öğretmenleri ve idarecileri veli/öğrenci karşısında tek muhatap olarak bırakması, bugün yaşananlara zemin oluşturmuştur." ifadelerini kullandı.
"TÜRKİYE'NİN HER YERİNDE EĞİTİMCİLERE ŞİDDET OLAYLARI VAR"
Başkan İsmail Yavuz, yıllardır yaptıkları uyarılara rağmen MEB tarafından önlemler alınmadığının altını çizerek, "İki gün önce 40 yılını çocukların eğitimine adamış bir öğretmen arkadaşımızı kaybettik. Maalesef bakanlığın ideolojik örgütlenme alanına çevirdiği, yap boz tahtasına dönüştürdüğü eğitim politikalarının sonucu olarak öğretmenimizi kaybetmiş olmanın derin üzüntüsünü yaşıyoruz. Okullarda yaşanan şiddetin ve eğitim emekçilerine yönelik saldırıların önlenebilmesi için, öncelikle her fırsatta eğitim emekçilerini hedef haline getiren politika ve uygulamalara son verilmesinden geçmektedir. Türkiye’nin her yerinde eğitim kurumlarında birbirine benzer şekillerde eğitim emekçilerini hedef alan şiddet olayları yaşanmaktadır." diye konuştu.
"EĞİTİM KURUMLARINDA CAN GÜVENLİĞİMİZ SAĞLANMALI"
Şiddetin arkasındaki nedenlerin ortaya çıkarılması gerektiğini vurgulayan İsmail Yavuz, "Eğitim kurumlarında eğitim emekçilerinin can güvenliğinin sağlanmasını gerektirmektedir. Okulda şiddet olaylarının son bulması için MEB’i acilen harekete geçmeye ve önlem almaya çağırıyoruz. Eğitim emekçilerinin, başta MEB olmak üzere eğitim sendikalarının ve tüm toplum kesimlerinin desteğini hissetmeye ihtiyaçları vardır. Eğitim kurumlarının tümünde, şiddetle mücadele etmek için somut önlemler alınmalıdır. Eğitim Sen olarak İbrahim Oktugan öğretmenimizin ailesi başta olmak üzere tüm meslektaşlarımıza ve eğitim camiasına başsağlığı diliyor, okullarda yaşanan şiddetin sona ermesini ve can güvenliğimizin sağlanmasını talep ediyoruz." şeklinde konuştu. Tugay BAŞSAN