Samsun depreme hazırlıklı hale getirilmeli

Samsun Haber - Türkiye'yi yasa boğan 53 bin 537 kişinin hayatını kaybettiği Kahramanmaraş merkezli 11 ili etkileyen 7,7 ve 7,6 büyüklüğündeki depremlerin yıl dönümünde 'Samsun depreme ne kadar hazır?' sorusunu akıllara getirdi. TMMOB Jeoloji Mühendisleri Odası Samsun Şube Başkanı Gül Yüzüncü Yılmaz, Samsun ile ilgili önemli açıklamalar yaptı.

"YAĞMURA ŞAŞIRMIYORSAK, DEPREME DE ŞAŞIRMAMALIYIZ"
Gül Yüzüncü Yılmaz, Samsun'un fay hattında bir şehir olduğunu ifade ederek, "İlimizin depremselliği Kuzey Anadolu fay hattından kaynaklanıyor. Kuzey Anadolu fayzonuda Samsun'un güneyindeki Havza, Ladik ve Vezirköprü ilçelerinden geçiyor. Burada yakın geçmişte 1943 yılında meydana gelen 7.2 büyüklüğünde 4 binden fazla insanımız hayatını kaybetti. Yaşadığımız coğrafyanın kaderi değil bu. Deprem bir doğa olayıdır. Fakat bunun sonuçları afete dönüştürüyor. Bununla birlikte yaşamaya hepimiz öğrenmemiz gerekiyor. Yağmur yağdığı zaman şaşırmamamız gerekiyorsa, deprem olduğu zaman da şaşırmamamız gerekiyor. Yağmur yağınca şemsiyeni açıyorsun ve kendini koruyorsun. Burada da zemine uygun binalar yapacaksın ve kendini güvende hissedeceksin. Japonya'da yakın zamanda deprem oldu ve çok az insan öldü. Bu korkunç bir depremdi o depremin buralarda olması demek her yerin yerli bir olması demektir." diye konuştu.

"DEPREM BÖLGESİNDE HER ŞEY EVRAK ÜSTÜNDE KUSURSUZDU"
6 Şubat sonrası deprem bölgesinde görev yaptığını dile getiren Başkan Gül Yüzüncü Yılmaz, "Deprem bölgesinde görev yapmış bir mühendisim ve aynı zamanda kamu kurumunda çalışıyorum. Deprem bölgesinde gördüğüm tek şey, her şey evrak üstündeyde kusursuzdu. Yerinde uygulamaya gelince hiç bir denetim yapılmadan projesine bile uymamış inşaatları gördük. Orada zemine etütlerinin olmadığı binaları gördük. Dosyalar da yok, zemine etüt raporları da yok. Hiç bir şekilde önemsenmemiş. Oradaki canların sorumluluğunu kim alacak? Ruhsat veren belediyeler başta olmak üzere orada imzası olan hep herkesin sorumluluğu vardır. Bütün meslek odaları bu inşaatların, yapıların içinde olan meslek odaları sorumlulukları üzerine almak zorundadır. Herkes meslek disiplini açısından yapılması gerekeni doğru yaparsa, biz bunları konuşmayız bile. İlk basamaklar belediyelerdir. Belediyeler planlamaları doğru yapacaklar. Uygun olan alanları belirleyecekler. Belirli yasalar çerçevesinde yerleşmeye uygun yerlerde zemin etütleri yapacaklar. Tabii ki mutlaka denetlenmesi gerekiyor bu çok önemli. Liyakatımızı iyi bir şekilde göstermek zorundayız Çünkü bizim vereceğimiz kararlar atacağımız imzalar yaşamı belirleyecek." şeklinde konuştu.

"İMAR BARIŞIYLA RUHSATLANDIRILAN BİNALAR DEPREMDE AYAKTA KALACAĞINA İNANMIYORUM"
Başkan Yılmaz, deprem bölgesinde bir çok yapının yapı firmaları tarafından denetlenmiş olmasına rağmen yıkıldığını hatırlatarak, "Bu neyi gösteriyor prosedürde var ama uygulamada hiç bir şey doğru yapılmamış. Denetlenmek zorundayız. Belediyeler yerinde denetim yapmak zorunda. Zemin etüt raporlarında statik projeye artık teşkil edecek bir prosedür olarak göremezler, görmemeliler. Sonra bunu vicdanını nasıl kabul edecekler. İmar barışı uygulaması yapıldı. Birçoğu ruhsatsız mühendislik hizmeti almamış yapıyı yasal hale getirdik. O yapıların nasıl yapıldığını biliyor muyuz? Bilmiyoruz Kaçak yapılmış ama ruhsatlandırılmış. Siz bu yapılara mühendislik hizmeti olmadığını bile bile ruhsat verirseniz, bunun sonuçlarına katlanmak zorundasınız. Bu yapılarının hiçbirinin şiddetli bir depremde sağlam kalacağına inanmıyorum. " diye konuştu.

"SAMSUN'DA BELEDİYELERİN YAPI ENVANTERİ YOK"
Samsun'daki belediyelerin yapı envanterinin olmadığını ifade eden Gül Yüzüncü Yılmaz, "Ne yazık ki yaşadığımız şehir Samsun'da hiçbir belediyenin yapı envanteri yok. Bu çok korkunç bir şey. Yapıların karnesi yok. Yapı konusunda zayıf not almayı karneleri yok. Jeoloji Mühendisleri Odası olarak sorduk ve bu konuda hiçbir cevap alamadık. Yapılarında bir ömrü var. Biz mahalle mahalle bilmiyoruz envanterimiz nedir. Avrupa'da bütün bunlara bir tuşa basınca o apartmanda kimin yaşadıklarını bile görebiliyorsunuz. Oradan kaç kişinin kurtulduğunu nasıl bilelim? Apartman hakkında bilgi sahibi değiliz ki! Bildiğimiz tek şey 9 katlı apartman. E kaç kişi yaşıyor burada. Belki 2 dairesi boş. Yani bunları güncelleyecek bunları programlayacak hiçbir altyapımız yok. Artık kaçıncı yüzyıla geldik. Bu anlamda mutlaka kendimizi geliştirmeliyiz. Mutlaka bir yol belirlemeniz." şeklinde konuştu.

"PROSEDÜR OLMAK İSTEMİYORUZ. YAŞAMAK İSTİYORUZ"
Samsun için hiçbir şeyin geç olmadığını belirten Başkan Yılmaz, "Kimse 'Samsun'da deprem olmaz' diyemez. Yaşadığımız şehirleri afete hazırlıklı konuma getirmeliyiz. Tek amacımız o olmalı. Biz de o amaçla insan odaklı afete dirençli kentler yaratılsın söylemlerimimizi bu yönde ifade ediyoruz. Burada olabilecek herhangi bir depremin ardından çıkacak sonuçta bu şehirde yaşayan herkes sorumludur. Prosedür olmak istemiyoruz. Prosedürü yerine getirmek, gününüzü kurtarır. 5-10 sene sonra karşınıza çıkar yaptığınız yanlışlıklar." dedi.

"SİYASETİN GÜNDEMİ DEPREM OLMALI"
Yılmaz, siyasetin gündeminin ve önceliğinin deprem olması gerektiğini sözlerine ekleyerek, "Deprem olacakmış gibi yaşamalıyız. Siyasetin de gündemi depremi hazırlıklı şehir Samsun olmalı. Proje üretmeliler. Neden biz depreme dayanıklı sağlıklı bir kentte yaşamayalım. Bütün siyasetçilerin gündeminde olmalı. Ama bu sadece seçim döneminde gündeme gelmemeli. Seçimden 3 ay önce gündeme gelip, seçimden bir gün sonra unutulmamalıdır. Sadece yaşamak istiyoruz sağlıklı bir şekilde yaşamak istiyoruz. Yaşadığımız şehirdeki yapılara güvenmek istiyoruz. Zeminle barışık yapılar istiyoruz." diye konuştu.