Ne güzel sözleri vardır atalarımızın…
Bir olayın gerçekleşme seyrini anlatırken, olacağın ufuktaki ayak izlerini, emarelerini bildikleri zamanlarda şu güzel sözü söylerler: “Perşembenin gelişi çarşambadan bellidir.”
Ne güzel bir söz ne kadar manidar, tecrübe ve his dolu bir atasözü. İşin gidişatı ve öngörüyü ne güzel anlatan bir cümle. Memleketin gidişi de aynı şekilde, aynı meyanda incelense yerinde olur diye düşünüyorum.
***
Şahsen memleketin gidişinin çarşambadan belli olduğu kanaati bende iyice yer etmeye başladı.
“Ne demek istiyorsun?” der gibisiniz. Yani ben de memleketim Çarşamba ilçesi üzerinden ironi yapayım dedim! Pekala bilirsiniz verimlidir, bereketlidir Çarşamba Ovası…
1 ekersin 50 verir mübarek!
Hele de 3-5 dönüm toprağın varsa köyünde… Korkmazsın, çoluk çocuğun yarınını kara kara düşünmezsin, aç kalırım, açıkta kalırım diye tasa yapmazsın kendine…
Avuç içi kadar yerin varsa da biber, patlıcan, maydonoz, turp, soğan diker, hasat eder akşam sofranda afiyetle yersin.
3-5 tavuk atar, kümesteki yumurtaları kahvaltıda yersin. Olmadı tavukları keser, karnını doyurursun. Oda yetmezse; atarsın bahçeye 2 kuzu, 1 yıl sonra kesip yersin.
Verimli yerdir, bereketli yerdir, bolluk memleketidir Çarşamba…
Aç kalmazsın, hayat ucuzdur, her şey kolay bulunur, büyük şehirlerden ve başka memleketlerden milyon kere avantajlıdır Çarşamba…
Doğru dürüst sebze meyve bulamayan birçok yöreden avantajlıdır Çarşamba…
Manavdan sendekinin iki katına alan bir İç Anadolu kasabasından…
Buğdaydan başka bir ürünü olmayan Doğu Anadolu’daki bir yerleşim yerinden…
Balığı-tavuğu bayat ve kırk yılda bir yiyen uzaklardaki bir beldeden…
Cennettir Çarşamba. Berekettir Çarşamba. Tanrının lütfudur Çarşamba…
***
Ha keza Bafra ve diğer tarım potansiyeli yüksek olan beldelerimiz de kuşkusuz aynı değer ve önemdedir. Ama geçenlerde Çarşamba’da gezerken gördüklerim memleketin durumu ve olayın ahvali açısından beni düşünceye sevk etti. Gelecek için, yarınlar için, yaşadığımız durumun seyr-ü seferi açısından, Çarşamba adeta bana mesaj veriyordu.
Bolluk ve bereketin memleketinde, esnaf mutsuzdu. Sanki herkes bankaların esiri olmuş gibi geldi bana!
Esnaf dostum, “İşler kesat, eskinin yarısı iş yapıyoruz. Malı alırken zamlı alınca, müşteriye yansıtmaya utanıyorum. Ciromuz çok düştü, eski yılları mumla arıyoruz” dedi.
Millet mal almaya-alışveriş yapmaya korkuyor adeta parasına kırk düğüm atıyor. Harcamaların çoğu yiyecek-içeceğe… O da mahalle bakkalından değil. 3-5 ulusal ölçekli marketler zincirinden…
Sanki bu virüs ve pandemi onlara çalışıyor!
“Giyim-kuşamı unuttuk” diyor bir dostum, “En son gömleği 1,5 yıl evvel aldım. İdare edeceğiz işte” diyor.
Zirai ilaç bayisi bile şikayetçi. “Hala, köylü borcunu ödemedi işler kötü!” diye hayıflanıyor.
Herkes şikayetçi. Kasap, bakkal, kuyumcu, ayakkabıcı, lokantacı, simitçi, gazozcu…
Velhasıl herkes şikayetçi!
Çarşamba gibi bir yerde, tarımsal ekonomisi ve ticareti ile ün yapmış bir beldede insanlar bu denli mutsuz ve şikayetçi ise memleketin diğer yörelerinde yaşayan ve bizim olanaklarımızın değil yarısına, onda birine sahip gariban beldelerdeki yurttaşlar acep ne haldedir? Ne ediyorlar diye kendi kendine sormadan edemiyor insan...
Çarşamba mutsuzsa, Çarşamba gibi zenginliği ile övünen müstesna bir yer şikayetçi ise diğerleri ne haldedir? Ne ederler, nasıl geçinirler, nasıl arabanın tekerini döndürürler? Sorular kafamda gezinirken kendi kendime şükrediyorum.
Biz gene iyi bir yerdeyiz. Çarşamba gibi bir yerde, ülkenin daha zor bir yöresine göre şanslı yaşıyoruz diye kendimi avuturken, acaba doğuda bir köyde, egede dağlık bir ilçede, güneydoğuda veya iç Anadolu’da bozkırda bir beldedeki vatandaşımın zorluğunu ve yaşadığı güçlükleri hissederek ürperiyorum.
Gidiş ve ekonomik açıdan zorluklar yıpratıyor. Zor günlerdeyiz anlayacağınız. Atlatmak için tüm toplum hayatla bir savaş halinde teyakkuzda. Tüm ülke olarak bu kaosu atlatmak tek düşüncemiz. Allah kolaylık versin.
Çarşamba böyle ise diğer yerler nasıldır sorusu aklımda…
Çarşambalı şikayetçi ise ülkemin daha kıt olanaklı bölgeleri nasıl çıkacak bu sarmaldan sorusu aklımda…
Bolluk ve bereket ülkesinin başkenti Çarşamba sıkıntılı ise, memleketin ücra beldesindeki kardeşim ne haldedir sorusu aklımda…
Çarşamba gibi bir yer böyleyse, diğer yöreler ne yapacak, nasıl geçiniyor sorusu aklımda…
Memleketin geleceği Çarşamba’dan belli!
Çarşamba böyleyse. Perşembe ne haldedir? Varın siz hesap edin!
***
Kulaklarımda bir Çarşamba türküsü; aklım karışık, bulanık…
“Çarşamba dedikleri şekerdir yedikleri…
Hiç hoşuma gitmiyor memleketin bu halleri!”