SONUÇTA 4-2 kaybettik diyebilir herkes.
Zira iyi oynayana değil golü atana puan veriyorlar.
Ama cumartesi gecesi oynanan maça ve rakibe bir göz atarsak, Samsunspor’un bu haliyle bile geçen senenin şampiyonuna kafa tuttuğunu söyleyebiliriz.
Sadece şampiyon olmakla kalmamış Galatasaray…
Yıllar sonra elemelerden Şampiyonlar Ligi’ne katılmayı hak etmiş ilk Türk takımı olmak unvanını elde etmiş.
Ayrıca Süper Lig’in transfer rekorunu kırarak, şu an itibariyle geçen senenin kadrosunu genel itibariyle koruyarak, kimi saha içinde, kimi kulübede, kimi saha dışında olan birçok dünya yıldızını da kadrosuna katmış.
İşte cumartesi gecesi Samsunspor’un rakibi böyle bir takımdı.
Samsunspor ise büyük çaplı bir kadro değişimi içinde…
Kalecisinden, en uçtaki oyuncusuna kadar neredeyse tamamı yenilenmiş bir takım.
Aslında bu kadar yeni oyuncuyla şu anda takım olmak imkânını yakalamak çok zor.
Galatasaray maçında bunun sıkıntısını yaşadı Samsunspor…
4-5 hafta sonra bunun tam aksini konuşacağımız günler gelecek gibi görünüyor.
O güne kadar biraz sabır ve destek gerekiyor.
Cumartesi günü üç oyuncu ilk defa forma giydi.
Ama sanki oyunun ve ligin yabancısı değillermiş gibi göründüler.
Holse, Dimata ve Tait’ten bahsediyorum…
Sahada hiç sırıtmadıkları gibi rakiplerine bayağı sıkıntılı anlar yaşattılar.
Kırmızı-beyazlıların aksayan yönleri yok mu?
Var elbette.
Transferi gerçekleştiği gün, iyi bir kaleci alındığını savunduğum Okan Kocuk, güven vermedi mesela.
Geldiği takımın ismiyle iyi futbol oynanmıyor.
Yerine, kalene sahip çıkacaksın ve her an oyunun içinde olacaksın ve adını basit gollerle andırmayacaksın.
Fofana, bire birlerde güçlü bir oyuncu ama özelliklede bu tür maçlarda takım için ve kolektif oyun anlayışına uyarak oynamak gerekiyor.
İsim isim gitmeden devam etmek gerekirse, kırmız-beyazlılarda, siyah-beyaz futbol vardı cumartesi gecesi…
Hücum anlayışı ve o anlayışı temsil eden oyuncular ne kadar siyahsa…
Defans anlayışındakilerde o kadar siyahtı.
Gollerde bu zafiyetten geldi zaten.
Böylesi güçlü takımlara bu açığınızı gösterdiğinizde, milyon euroluk ayakların bunu affetmeyeceği muhakkak.
Başkan Yüksel Yıldırım, futbol yönetimini öğrenmeye başlıyor.
Kadroya kattığı futbolcular takım uyumunu gerçekleştirdiklerinde bu takım çok can yakacak ve ligde başarılı olacak.
Hüseyin hocanın bu sürece acil katkı vermesi ve oyuncularını futbolla harmanlayarak kaynaştırması gerekiyor.
Bunu gerçekleştirdiğinde mikrofonlar karşısında daha az heyecanlanıp, daha çok dik duracak.
İşin özeti;
Samsunspor iyi oyunculardan kurulu, iyi bir takım.
İhtiyacı olan, zaman sadece…