EMEKLİ maaşlarına, o da başka bir işte çalışmıyor olması şartıyla bu yıl bir kereye mahsus olmak üzere iktidar tarafından yapılan 5 bin lira zam, emeklilerce de toplumun diğer kesimlerince de kabul edilemez görüldü.
İnfial büyük.
Tartışma büyük.
Hele hele Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Prof. Dr. Vedat Işıkhan’ın bu konuda yaptığı açıklamada işin tuzu, biberi oldu.
‘Emekli ikramiyesinde mücbir sebepler nedeniyle kısıtlama yaptık’ diyor bakan...
O mücbir sebepler nelerdir, bu konuda açıklaması yok.
Ülkede birçok kişi veya kamu harcamaları için gündeme gelmeyen mücbir sebep, emekli söz konusu olunca geçerli oluveriyor nedense.
Aldığı emekli maaşı ile geçinemeyen emekliler, bu bir kerelik zamdan istifade edemeyecek.
Peki, neden çalışma ihtiyacı hissediyor emekli?
Ben biliyorum, siz biliyorsunuz da devlet bilmiyor mu?
Emekli maaşı yetmiyor önce.
Neden yetmiyor?
O maaş;
Asgari ücretin…
Açlık sınırının çok altında.
Üç kuruş arttırdıkları maaşlar daha emeklinin eline geçmeden çöp oluyor.
Eh, şimdilerde dillendirilen, kasımdan sonra bir iyileştirme söz konusu olabilirmiş!
Neden kasımdan sonra?
Çünkü 2024 seçim yılı.
Bir parmak bal çalarız ağızlarına, seçimlere de aslan gibi gireriz düşüncesi bu hamlaya geçerlilik kazandırıyor.
Gelişmiş, eğitimli bir toplumda asla böyle bir yutturmacıyı halka kabul ettiremezsiniz.
Herkes ayağa kalkar, protestoların ardı arkası kesilmez.
Ama bizdeki gibi eğitimsizliğin halk modeli kabul edildiği ülkelerde seçime yakın okşanan gururlar, cebe ilave edilen birkaç kör kuruş, atı alanın Üsküdar’ı geçmesine yetiyor!
Velhasıl-ı kelam;
Bu yapılan emekli ile düpedüz alay etmektir.
Bu kararı alanların vicdanları rahat yatağa nasıl girdikleri herkesçe merak konusu.
Çünkü yapılan,
İnsanlık adına da…
Hakça paylaşmak adına da…
Toplumun emekli kesimine yapılmış büyük bir haksızlık.