ÜLKEMİZİN başkenti Ankara’nın göbeğinde İçişleri Bakanlığı’na yapılan menfur saldırının yankıları sürüyor.
İki terörist anında etkisiz hale getirildi.
Ama en yetkili ağızlar biliyor ki onlar birer maşa.
Asıl yakalanması gereken bu soysuzların iplerini ellerinde tutanlar.
Zaten çok vakit geçmeden hemen ertesi günün sabahında büyük bir operasyon düzenlendi ülke sathında…
Eş zamanlı operasyonlarla gözaltına alınan bir yığın zanlı var.
Altından ne çıkar?
Bu operasyonların ucu nereye kadar gider?
Sayın İçişleri Bakanı’nın söylediği gibi;
“Terörizminde, teröristlerinde, uyuşturucu baronlarının da sonu gelene kadar bu operasyonlar sürecek.”
Söylem iddialı ve güzel.
Ama çıkacak sonuç önemli.
Zira İçişleri eski Bakanı Süleyman Soylu daha da iddialı konuşmuş ve terörist sayısını neredeyse kırklı sayılarla ifade etmişti.
Ama gördük ki soysuzluğun, hainliğin sonu gelmiyor ve bu itler tükenmiyor.
Devletimiz bu konudaki sorumluluğuna elbette sahip çıkacak ve gerekeni yapacaktır.
Ben burada konunun başka bir noktasından, İçişleri Bakanımızın söylemindeki bir ifadeden devam etmek istiyorum biraz.
Uyuşturucunun üzerine gidileceğini zikretmişti.
Gidilmeli de…
Zira öyle şeyler duyuyoruz ki kanımız çekiliyor.
İddialara göre, kentimizde uyuşturucunun bir nevinin ilkokullara kadar girdiği söylemi var.
Bu bir abartma mı, yoksa tahmin veya konuya dikkat çekmek için sarf edilmiş bir söz mü, bilemem elbette.
Konu emniyetin konusu olsa da iddianın gittiği yer endişe verici.
Şayet gerçekten uyuşturucu işleriyle uğraşanlar, ilkokullara kadar inmişse durum vahim demektir.
Hayatı henüz tanımayan…
Şeker ile uyuşturucu arasındaki farkı haklı olarak bilemeyen körpe beyinlerin zehirlenme düşüncesi bile insanı ürpertmeye yetiyor.
Umarım duyduğum ve abartıldığı gibi bir durum yoktur.
Sayın bakanın konu hakkındaki ciddiyetini ve söylemini önemsiyorum ama haklı olarak hedef seçilen kitle içinde endişeleniyorum.