2011 yılıydı.
Suriye İç Savaşı'nın başlamasının sonucunda savaştan kaçan ilk mülteciler, Türkiye'ye bu tarihte giriş yapmaya başladı. İlk mülteci kafilesi 252 kişiydi.
Aradan 12 yıl geçti. Şu anda Türkiye'deki Suriyelilerin sayısı açıklanan son resmi rakamlara göre 3 milyon 288 bin 755 kişiye ulaştı.
Şimdi gelelim, İsrail'in Gazze'ye yönelik bombardımanlarının ardından açılması gündeme gelen Refah Kapısı'na.
Refah Kapısı, sivil halkı sürekli bombalanan Gazze'nin İsrail dışındaki diğer çıkış kapısı. Gazzeliler bu kapıdan Mısır'a geçiş yapabiliyorlar.
Şimdi bütün uluslararası baskılar bu kapının açılması için Kahire üzerine yoğunlaşmış durumda. Bütün dünya Mısır'dan, Gazze ile olan Refah Sınır Kapısı’nı açıp, sivilleri kabul etmesini istiyorlar.
Ancak Mısır bu konuda hiç de istekli değil. Cumhurbaşkanı Sisi başta olmak üzere Mısır yönetiminin hemen hemen tamamı, kapının açılmasına sıcak bakmıyorlar.
Peki neden?
Mısır'ın gerekçesi; Gazze'deki sivil halkla birlikte silahlı Hamas militanlarının da ülkeye geçme, orta ve uzun vadede Mısır'ı karıştırma ihtimallerinin bulunması iddiası.
Evet, bu gerekçe makul görülebilir ama asıl neden Gazze'den Mısır'a geçecek olan milyonlarca mültecinin, ekonomik yükünün nasıl karşılanacağı konusu.
Suriye'deki iç savaştan kaçan mültecilere, 'açık kapı' uygulaması yani her gelenin kabul edildiği bir politika izleyen Türkiye'nin yaşadıkları elbette Mısır tarafında da gayet iyi biliniyor.
Bunun yanında Batı'nın sadece birkaç milyar Euro karşılığında, sayıları 4 milyonu bulan mülteciyle Türkiye'yi baş başa bıraktığını da iyi biliyorlar tabii ki…
İşte Refah Sınır Kapısı hala bu nedenle açılmıyor. Mısır tıpkı Türkiye gibi aynı sorunun kendi başına da gelmesinden endişe ediyor.
Yine de Mısır'ın Batı'dan gelen 'kapıyı açın' baskısına daha fazla dayanabileceğini sanmıyorum. Çünkü Mısır da ekonomik olarak çok kötü durumda. Borçların silinmesi ya da ciddi miktarda yardım vaatleri karşılığında Mısır, bu kapıyı açmamak için daha fazla direnemeyecektir. Peki, mültecileri kabul etmek karşılığında verilen bu vaatler tutulur mu? Bunu da Mısır yönetimi düşünsün artık.
Ancak Mısır'a geçecek olan Filistinlileri öyle refah ve rahatlığın beklediğini düşünmeyin. Bu insanların Sina çölünde bir insansız bölge oluşturulup yerleştirileceğine dair Mısır basınında haberler yapılmaya başladı bile…
Hamas ile İsrail arasına sıkışan bu mazlum halk, şimdi de İsrail'in yarattığı Gazze cehenneminden çıkıp, Sina Çölü'ne mahkum edilecek gibi görünüyor.
Ve asıl önemlisi; şöyle bir ihtimal de yok değil. Mısır'ın kabul etmediği Gazze'deki sivillere, Türkiye kapılarını açar mı?
Olur mu olur!
Ama unutulmamalı ki böyle bir politika Türkiye'yi altından kalkamayacağı yeni bir yükün altına sokar.
Bunun yarı sıra Türkiye'de, Suriyeli mültecilerden zaten aşırı rahatsız olan kesimlerin olası tepkilerini düşünemiyorum bile..
Yani biz bu mültecilere bakmak zorunda değiliz bız bunun uyarısını yaptık bu yerel seçimde mesajı aldık diyorlar ama sanmiyorum aldıklarını ben şahsen çok rahatsızım hem Suriyeliler den hem Afganlar dan sn cumhurbaşkanımız dıysun artık istemiyoruz bunun kararını Türk milleti versin yapın referandum. millet ne derse o karar olsun yeter artık kına geldi bunlardan sesimizi duyan varmı sesimizi duyan varmı sesleniyorum hükümete bıktık artık bıktık