-Münazara konusu: Toplumda ahlak mı yoksa hukuk mu önemlidir. Konusunu tartışıyoruz.
- Arapça: ahlak “yaradılış, huylar” kökünden gelir.
-Ahlak, toplum içinde kişilerin uydukları davranış biçimleri ve kurallardır. Tarafsız ve genel bir ifadeyle iyi ve kötü arasındaki niyet, karar ve etkinlik farklılığıdır. İkinci anlam daha genel geçerdir. Halk arasında ahlak, doğru ve haklı olan zorunlu davranış biçimidir. Genel bir görüş olarak bakıldığında ise “üzerinde uzlaşılan bireyler arası kurallar” anlamındadır. Ahlakın felsefi olarak sorgulanmasında daha çok “etik” adı kullanılır. Aristoteles ile gelişen “etik” daha çok genel yargılara varan sistemsel ahlak anlayışı olarak anlaşılır. Ahlak ise bireylerin doğru ve yanlış algısını betimlemek için kullanılmıştır. Türkçede ikisine de ahlak karşılığı verilmiştir.
-Vicdan azabı çekmemek için olumsuz eylemlerden vazgeçeriz. Bu da ahlakın hukuktan üstün olduğunun bir göstergesidir.
- Bu kişi bırakınız ahlakı ön planda tutmayı hukukun ona vereceği cezadan da korkmamaktadır.
- Ahlaklı bir kişi sorumluluk sahibi bir insandır. Sorumluluk sahibi bir kişi eylemlerini bir çıkar göstererek gerçekleştiremez. Bütün insanlara faydalı olduğu için vicdanen rahattır.
- Tüm insanların kabul ettiği evrensel ahlak yasaları vardır. Evrensel ahlak yasaları olduğu için ahlaki erdemler her zaman hukukun vereceği cezalardan daha üstündür.
- Toplumun iyileştirilmesinde en önemli etken erdemdir. Şöyle ki: bir insan kanunlara uyan bir vatandaş olabilir. Fakat erdemli bir insan olmayabilir. Baskıcı kanunlar insanı yalancılığa sürükleyebilir. Erdemli bir toplumda kanunlara gerek bile kalmayabilir. Ahlak daha önemlidir çünkü insan sosyal bir varlıktır. Bunun gereği de birlikte yaşama duygusunu içinde taşır. Çevremizdeki evler, binalar, şehirler, mahalleler kısacası her alan bu gereksinim dolayısıyla ortaya çıkmaktadır. Ahlak ise her toplumda yer alan bir kavramdır. Yaşanan bölgeye, ülkeye göre değişiklik gösterse de orada yaşayanların tümü tarafından kabul edilir. Neden ahlak daha önemlidir dersek hukuku oluşturan yasa ve kanunlar herkesçe kabul görmeyebilir. Ama ahlak kuralları herkes tarafından kabul edilir. Örneğin hukuksal bir görüş bir başkası için insan haklarını ihlal ahlak kurallarında böyle bir şey söz konusu değildir. Mesela alkol gibi zararlı maddeleri kullanmak herkesçe bilinen yanlış bir davranıştır. Ahlak kurallarına aykırı bu durum herkesçe hor görülür. Ama hukuksal yaptırım söz konusu değildi. Bu nedenle ahlak her daim daha önemlidir.
- Sen ahlak kurallarını, gelenek göreneklerle karıştırıyorsun. Ahlak kuralları evrenseldir. Örneğin dürüst olma, insanlara iyilik etmek, çocukları sevmek gibi. Dediğinin aksine yasalar tek değildir ve toplumdan topluma değişir. Örneğin doğu toplumlarında zina suç sayılıp devlet eliyle cezalandırılırken batı toplumlarında böyle değildir. Yani bu örnekte söylendiği gibi hukuk bulunulan ortama göre değişkenlik gösterir. Örnekler uzatılabilir. Kanunların uygulanabilmesinde ahlak en önemli etkendir ki bunu kendimizden birçok örnekle gösterdim. Toplumun iyileştirilmesi erdemli insanların yetişmeleriyle mümkün olabilir.
- Kanun yeterli olsaydı insanları eğitmeye gerek kalmazdı. Sadece korkuturduk. Aslında kanunlar hakkında insanlar eğitilirken bile ahlaki gerekçeler sunulur. Kanunlara uyarsanız şöyle böyle ülke kalkınır. Hepimizin ve tüm insanlığın iyiliği için uymalıyız vs. denir. Ayrıca kanun uygulayıcıları her zaman kanunla da korkutamıyorsunuz. Yani dünyanın en iyi kanunlarını çıkarsanız bile onları uygulamak için korkudan daha fazlası gereklidir. Zaten yeterince korkutulsaydı dünyanın 4 bir yanında suçluların kaçamaması için yüksek güvenlikte cezaevleri yapılmazdı. Kuşkusuz dışarıda kanunlar karşısında tir tir titreyen ve yere izmarit atmayan vatandaşlarımızın Kapıkule’den girdikten sonra kırmızı ışıkta geçmeleri, üzerinde durulmaya değer bir emsal teşkil ediyor. “Devlet Düşmanı” filmini hatırlayanlar biraz ne demek istediğimi anlar. Filmin final sahnesinde mealen şöyle deniyordu: “ Gözetleyicileri de gözetlemek lazım.” Ancak bunun silsile şeklinde sonsuza kadar uzanacağı açıktır ve bu işin sonu yoktur. Kırmızı ışıkta geçen birisi o sırada onu gören polisin aynı zamanda dostu ise polis bir ikilemde karşı karşıya kalır. Burada eğer polisi gözetleyen başka bir kişi yoksa belirleyici olan ahlaktır. Buradaki ahlakın adını isterseniz “ Kanuna saygı “ koyun, fazla bir şey değişmez. Yani kırmızı ışıkta geçmek yasaktır ama o yasayı uygulayacak erdemli polislerimize ihtiyaç vardır. Ahlak bir parça değişken olabilir. Mesela kişiden kişiye değişir. Ahlaklı insan ve ahlaksız insan olarak değişir. Ama insanların birbirine karşı hukukları söz konusu olduğunda pek öyle değişken değildir. Tüm dünyada hırsızlık kötüdür, hepsinde cinayet, gasp, tecavüz, vs. kötüdür. Değişken şeyler genelde kanunla düzenlenemeyen şeylerdir ve daha çok gelenek görenek sınıfına girerler. Kanunlar sadece yakalanma korkusu ve riski varsa etkilidirler. Değilse hiçbir etkisi yoktur. Etkili olması için en azından kanuna saygı diye bir asgari ahlak-erdem gereklidir.
Allah ahlaklı insanlarla karşılaşmayı nasip etsin. Şubat 2025 hayırlar getirsin inşallah sevgili okurlarım.