DÜNKÜ yazımı okuyanlar Atakum Belediyesi Meclis görüşmelerinde, Başkan Cemil Deveci’nin ek bütçe talebinin gerek İYİ Partili meclis üyelerinin karşı çıkması, gerekse bazı CHP’li üyelerin oturuma katılmamaları nedeniyle ret edildiğinden bir kez daha haberdar olmuşlardır.
Yerel tönetimlerin genelinde kendi meclis çoğunluklarını elde edemeyen partilerin zaman zaman karşılaştıkları sıkıntılardan biridir.
Bunu aşabilmek için ya en tepede bir birliktelik tesis edilmesi gerekiyor…
Ya da yerelde meclis üyelerinin bazı taleplerinin kabul görmesi.
Bunlardan bir olmadığında bazı kararların meclisten geçmemesi şaşırtıcı bir sonuç değil.
Seçimlerden sonra özellikle Millet İttifakı’nı oluşturan partilerin sanki elde ettikleri sonuçlar kendi partilerinin amblemlerine aitmiş gibi davranmaya başlamaları yeni bir siyaset modeli gibi yerele de yansımaya başladı.
Bu benim tespitim değil, genel bir kanı.
Temelleri, mayaları birbirine taban tabana zıt siyasi teşekküllerin, istediklerini elde ettikten sonra ayrışmalarına çok şaşırmamak gerekir.
Bu sıralarda olanlarda bu…
Ankara’da siyasi liderler diklenmeye başlayınca, yerel siyasetçilerinde başkaldırmaları doğal.
Atakum Belediye’sinde, İYİ Parti Grubu’nun davranışını bu gelişmeye yorumlayalım da…
CHP’li meclis üyelerinin davranışına ne diyeceğiz?
İşe tüm bu gelişmeleri konuşmak için dün telefonla aradım Atakum Belediye Başkanı Cemil Deveci’yi…
Toplantı sonrası aradı, konuyu konuştuk.
Olay tam da basında yer aldığı gibi cereyan etmiş.
Hem İYİ Parti İl Başkanı Hasan Aksoy’un, hem de kendi partisinin bazı meclis üyelerinin davranışlarını anlamlandıramadığını söylüyor Cemil Deveci...
CHP’li üyelerden katılmayanların izinli olup olmadığını da araştıracağını ekliyor.
Ek Bütçe’nin tartışılma sonucu ret edilmesi hususunda ise;
‘Ek bütçe her dönemde gündeme gelir. Gerekçeleri anlatılır ve kabul görür. Bu kez farklı davranılmasının nedenini sorduğumda doyurucu bir cevap alamadım ama yasal hakkımı arayacağım ve konuyu tekrar gündeme getireceğim’ dedi.
Olayın ardında makama gizli kapılar ardında talip olmanın gizeminin yattığının Cemil Deveci de farkında.
Herkesin en demokratik hakkı olan seçilme hakkına elbette karşı çıkmıyor ama bunun kendisinin çalışma şartlarının zora sokularak değil, mertçe yapılmasını gerektiğini de ekliyor.
Böyle olur mu?
Bence olmaz!
Hani ‘Silah çıktı mertlik bozuldu’ diye bir söz var ya.
‘Seçim gözükünce, belden aşağı vuruşlar arttı’ diye yeniden düzenlesek;
Yanlış olur mu?
GÜNÜN SÖZÜ:
Cesaret dolu bir söz, sıcak bir yaz gününde serinletici bir içeceğe benzer.