TUTARSA ne olur?
Vallahi ‘Ah’ın sahibi her iki dünyada da iflah olmaz!
Kim bu ‘Ah’ın sahibi demeyin.
Ben de varım içlerinde…
Kimsenin kimseye, ‘Aç mısın, tok musun’ diye soramadığı bu devirde devletine 25 yıl hizmet edip, prim ödemiş bizlerin bir elimiz yağda, bir elimiz balda demiyorum ama başı öne eğmeyecek bir yaşamı yaşama hakkımız var.
Öyle rakamlarla oynayarak işi katakulliye getirmek hiçbir şeyi çözmüyor.
Önce gerçekleri önüne alacaksın.
Sonra o gerçekleri yaşayan kitleyi…
TÜİK falan hak getire!
Ismarlama enflasyonlara karnımız tok!
Son gün zamlarını bile dikkate almadan, kağıt üzerindeki enflasyon rakamına dayandırarak 10 milyon emekliyi açlığa mahkum edip, dikkate almamak niye?
Siz yönetenler…
Siz diyorsunuz; ‘2022 yılı için Asgari ücret: 4 bin 253 lira 40 kuruş.’
Peki, emekliye takdir ettiğiniz ne; 2 bin 500 lira.
Hadi kuldan utanmadınız, Allah’tan da mı korkmuyorsunuz!
Açlık sınırının 4 bin 652 liraya çıktığı bir ülkede emekliye ‘2 bin 500 liraya yaşa’ demek hangi aklın, hangi vicdanın eseri?
10 milyon kişi emekliliğinde eza çekip, sürünmek için mi 25 yıl prim ödedi?
Asgari ücretin yanından bile geçmeyen maaşı hak etmek için mi, emek üretti?
Neyin hesabı, neye göre yapıldı bilemem ama hala bile emekliden gittiği hastanede, aldığı ilaçta katılım payı talep etmek gibi bir acziyet, bir hata yürürlükteyse…
‘Ahımız var ya, ahımız’, sizi Allah katında da kul önünde de sarsmaya yeter.
Hem ahımızın, hem hakkımızın hesabını sormak bize verilmiş en büyük haktır.
Soramazsınız, edemezsiniz diyenler çıkabilir.
Kimsenin adına konuşmak haddim değil ama kendi adıma söyleyebileceğim şeyler elbette vardır.
Asla devlete karşı çıkmam.
Asla makamları küçük düşürmem ama…
Ben hakkımı ararım da sorarım da.
Beni süpürmeye kalkanlara şunu hatırlatırım sadece;
Yaşamı boyunca devletinin ali menfaatlerinin yanında olmuş biri olarak, ‘hiç eğilmediğimi, bükülmediğimi hep dik durduğumu’ söylerim.
Toz olmadığımı da...