HER ŞEYDEN önce bilmemiz gereken bir husus var.
Polis bir devlet memuru…
Aynen belediyede, postanede veya bir başka devlet kurumunda çalışan memurlar gibi…
Birbirinden farkları yok.
Polise güvenlik işi verilmiş, o da onu yapmaya çalışıyor.
Bakanlıktan, illere iletilen talimatlar doğrultusunda 7-24 hazır kıtalar.
Kimse, ne dertleri var bilmiyor.
Kimse, halin nicedir diye sormuyor.
Gece nöbetinden çıkıp verilen talimatları uygulamaya çalıştıklarından bihaber, herkes en yakınında muhatap olduğu polisi sorguluyor.
Kovid-19 olayı ve önlemlerinde de durum böyle…
Genel asayişin dışında, HES sorgulamasının uygulayıcısı da onlar.
Hani her köşe başında, gece gündüz durdurmalarından şikâyet ediyoruz ya…
Görevlerini yapmaya çalışmalarını bir kenara bırakın, bizim sağlığımız için çalıştıklarını bile düşünmek istemiyoruz bazen.
Bizi görmesinler de yaya olarak yay geçitlerinde, sürücü olarak ışıklı kavşaklarda yeşile uymayalım diye göbek atanlarımız var.
Adam temaslı, bulaşlı ama sokakta, alışveriş merkezinde...
Kim görecek?
Polis…
Kim sorgulayacak?
Polis…
Kim için?
Senin için, benim için…
Dün aracımla bir randevudan dönerken baktım tüm yay geçitlerinde, kavşaklarda ellerinde broşürlerle polisler var.
Durup sorayım, arayıp öğreneyim diye geçirdim içimden.
Sonra vazgeçtim.
Ne yapacaklardı ki zaten.
Halkı eğitici yazılı bülteni vatandaşlara verecek, bilinçlerini arttırmaya yönelik uygulamanın bir parçası olacaklardı.
Kim için?
Bizim için…
Biz kim miyiz?
Hayat adına her şeyi, bize aklı verip, tercihi bize bırakan Yaradan’a bırakan biz varken;
Polis, ne yapsın?