Değerli Okurlarım,
Son günlerde sosyal medyada sık yer alan bir terim birçoğumuzun farkındalığını artırdı. Bu düşündürücü terimin adı Brain rot. Türkçe karşılığı okuyunca biraz irkilmemize sebep olabiliyor ancak içeriği incelendikçe özellikle görsel medya bağımlılarının şapkayı önüne koymalarını sağlıyor. Terimin dilimizdeki karşılığı “Beyin Çürüğü/Çürümesi.”
Dikkat çekici olduğu kadar içeriği de enteresan bir isim. Çürüme kelimesinin okurken bizleri irite etmemesi adına terim İngilizce kullanılıyor.
Terim genellikle zihinsel işlevlerin körelmesi, odaklanma becerisinin azalması ve bireyin entelektüel seviyelerinin veya yaratıcılık kapasitesinin düşmesi anlamıyla karşılık buluyor. Yıllar önce hiç gündemimizde olmayan birçok unsurun bugün sosyal yaşamımızın bir parçası olmasının zihinsel yükü zihni gereksiz, düşük kaliteli veya zararlı içeriklerle doldurmanın sonuçlarıyla birleşince ortaya çıkıyor Brain Rot.
Dijital ortamlarda fazla zaman geçirmek veya son dönemlerde revaçta adıyla dijital tüketim sürekli kısa ve yüzeysel bilgilerle uğraşmayı alışkanlık haline getirdiği için bu duruma yol açan unsurların başında geliyor. Bireylerin burada gösterecekleri kontrol ve içerikleri doğru seçme becerilerini kendilerine yatırım yapmaları gereken değerli bir adım. Özellikle aşırı sosyal medya kullanımını azaltmak Brain Rot yaşamamak adına müthiş hamle. Bu noktadaki aşırılık etkilerini beynin derin düşünme ve analiz yapma yeteneğini zayıflatarak gösteriyor çünkü.
Yaşam döngümüzü sağlamak için birçok bileşeni aynı anda yönetebilmek durumundayız ve bileşen sayısının artması da zaman yönetimimizi zayıflatarak bizleri durağan bir yaşama sürükleyebiliyor. Aşırı veya devamlı stres, anksiyete veya depresyon gibi durumlar, beyin sağlığını olumsuz etkileyerek zihinsel fonksiyonlarımızı köreltebiliyor. Sürekli stres altında olmak, beynin hafızadan sorumlu bölgesi olan hipokampusa zarar vererek öğrenme ve bilgi işleme kapasitesini etkileyebiliyor.
Brain Rot yaşamamak için neler yapabileceğimiz gelince, öncelikle beynin ve ruhun gelişimini destekleyici faaliyetlerde bulunmamız son derece etkili nokta. Zihinsel ve fiziksel aktivite eksikliğimizin de beynin yeni bilgiler öğrenme ve uygulama kapasitesini azaltacağını atlamamalıyız. Değişim penceresine ve çağa olumlu yönüyle bakmak, sunduğu fırsatları doğru kullanarak zihinsel ve fiziksel gelişimimize yatırım yapmak bu noktada faydalı unsurlardan. Doğada vakit geçirmek, beyin üzerindeki stresi azaltır ve zihinsel yenilenmesiyle bu alanda fayda sağlar. Dijital tüketimimizi doğru sınırlara yerleştirmek zihinsel aktiviteleri destekleyici nitelikteki içerikleri tercih etmek, bu içerikleri yoğun kullanmak yerine kitap okumak veya dinlemek, fiziksel aktivite sayımızı artırmak gibi alışkanlıklar edinmek de son derece faydalı olacaktır. Özellikle şiir, felsefe ve tarih gibi konular üzerinde yoğunlaşmak, zihinsel kapasiteyi artırır. Gündelik ve rutin iletişimlerimizde yöntemlerimizin ağırlıklı olarak yazılı olması da zamanla sözel alanımızı zayıflatabileceği için dikkat etmemiz gerekenlerden. Yazılı ifade yeteneğine yaptığımız yatırım şüphesiz beynimizin gelişimine faydalıdır ancak tek iletişim biçimimiz olması zamanla etkisinin yönünü değiştirecektir. Oyun ve oyuncağın da doğru seçildiği takdirde hem yetişkinler hem çocuklar üzerinde olumlu yansımaları olduğu atlanmamalı. Oyun oynamanın yaşı olmadığını ve çağının geçmeyeceğini düşünmek doğru bir tutum olacaktır. Çocuklarımızın oyuncak sayılarının doğru sınırlarda tutulması, bu konuda aşırıya kaçılmaması da psikoloji alanında uzman kişilerin ısrarla altını çizdiği tavsiyelerinden.
Doğru odaklanma ile çağın imkânlarının olumlu yönlerini inceleyerek, koşulları aleyhimize çevirmemiz mümkün. Uyaran sayısının sınırlarını doğru belirleyen, entelektüel kapasitesine doğru yatırım yaparak beynini geliştirmeyi seçenler için Brain Rot gündem oluşturmayacaktır.
Beynimizi sevelim, olumlu bir düşünce yapısı belirleyerek, doğru uyaran sınırları oluşturarak, doğru içeriklerle gelişelim. Brain Rot bir kader değil, beynimize tam tersini yaşatmak mümkün ve elimizde.
Sağlıkla ve neşeyle kalın. Keyifli hafta sonları dilerim.
Aslında tarihten beri süregelen şey hep aynı bence. Teknoloji ve gelişmelerin iyi yönlerini alıp , zararlı olabilecek olumsuz yönlerinden uzak durmak. İşte meselenin aslı bu sanırım
Çok teşekkür ederim değerli katkınız için Dudu Hanım
Bazen o çürüme içerisinde buluyorum kendimi hemen faydalı paylaşımlara geçiş yapmaya çalışıyorum ama ilk can sıkıntısında yine o sürece takılıyorum... ulaşılabilirliğin kolay olması dijital mecralarda geçirdiğimiz zamanı arttırıyor... alınması gereken önlemlerle ilgili yol gösterdiğiniz için teşekkür ederim...
Ali bey,faydam dokunduysa ne mutlu bana. Paylaşımınız için çok teşekkür ederim.
Yine güzel ve güncel bir konu. Çok güzel kaleme alınmış. Elinize sağlık Avni Bey..
Erkan bey, çok teşekkür ederim paylaşımınız için. Beğenmenize sevindim