Avukat, bir birey, bir baba olarak,
18.10.2017tarihinde, Perşembe gecesi saat 22.00sularında,
Tecavüz suçundan yargılanan sanık hakkında,
Tahliye kararını veren yargı mensuplarına,
Facebook hesabında BEDDUAetmişti...
*****
Cuma sabahı birileri, avukatın facebookta paylaştığı BEDDUA'yı,
Yememiş, içmemiş, oy çokluğuyla tahliye kararının verilmesinde büyük rol oynayan,
Diğer mahkemeden görevlendirilen hakime yetiştirmişti...
Hakim, BEDDUA'yı görünce, önce şoka girmiş, sonra büyük bir öfkeye kapılmıştı,
Gerçi, BEDDUA'da ne kişi ismi vardı, nede mahkeme!!!
Ama, hemen anladı, kimler için, neden yazıldığını,
O kadar sinirlenmişti ki, mutlaka bir karşılık vermeliydi,
Ne yaparım diye düşündü,
Aklına, asil üyesi olduğu mahkemede birlikte geçici görev yapan,
Kısa bir süre önce atanan soruşturma savcısı geldi,
Kalktı, soruşturma savcısının odasına gitti,
Çaylar gelmeden, yakınmaya başladı,
"Hakaret ediyor bize!!!" dedi,
Facebooktaki BEDDUA'yı gösterdi Watsap'ından,
Nasıl cüret ederdi bir avukat, bu HAKARETİ nasılederdi,
Görevlerinden dolayı, kurul halinde çalışan kamu görevlilerine???
Mutlaka ve derhal haddi bildirile...
Saat 11.45 sularında, Cuma namazından hemen evvel,
Soruşturma savcısı kaldırdı cep telefonunu tak diye,
Aradı İl Emniyet Müdürlüğü Siber Suçlar Büro Amirliğini,
Verdi emrini, telefona çıkan görevli memurlara,
Avukatın BEDDUA'sından tam 13 saat 45 dakika sonra,
Tutulan polis tutanağında, şöyle denilmekteydi;
" Samsun Emniyet Müdürlüğü Siber Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğüne ait .....nolu telefonundan arayarak, "18.10.2017 günü 22.00 sıralarında www.facebook.com sosyal medya paylaşım sitesinden .... .... rumuzlu Facebook profilinden "................."ibaretli paylaşımı yapan .... .... rumuzlu Facebook profili ile ilgili araştırma yapılması, .... .... rumuzlu profili kullanan şahsın açık kimlik ve adres bilgilerinin tespitine çalışılması, yapılan çalışma sonucu hazırlanacak raporun Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmesi şeklinde talimat vermesi ve suça konu paylaşıma ait ekran görüntüsünü WhatsAPP üzerinden Şube Müdürlüğümüze ait telefona göndermesi üzerine;"
Soruşturma başlatılmıştı, savcının cep telefonundan gelen sözlü emirle...
Siber Suçlarla Mücadele Eden Şube Müdürlüğü görevlileri, sayın savcıya,
"Aman savcım, sizin telefonla aramanız üzerine biz soruşturma başlatamayız,
Mutlaka hakim kararı veya ya da gecikmesinde sakınca bulunan hal varsa,
Yasada belirtilen idari merkez görevlilerinin yazılı emri gerekmekte,
Verilen emir üzerine de 24 saat içinde, hakim kararı alınması lazım,
Yoksa, biz kişinin özel hayatı sayılan facebookta inceleme yapamayız."
Diyemediler...
Üstüne, üstlük, bu görevliler,
".... .... rumuzlu profili kullanan şahsın açık kimlik ve adres bilgilerinin tespitine çalışılması, yapılan çalışma sonucu hazırlanacak raporun Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmesi"
Şeklindeki, yasal olmayan , hukuka aykırı sözlü emrinde ötesine geçerek,
Avukatın, facebook hesabını da didik, didik etmişler, aynı gün,
Yani 19.10.2017tarihinde düzenledikleri raporda,
"Ayrıca yukarıda belirtilen suça konu paylaşımlardan başka hakaret içerikli paylaşımları da tutanağa ek gösterime sunulmuştur."
Denilerek, hukuka ve usule aykırı başkaca deliller üretip,
Siber Suçlarla Mücadele Büro Amirinin imzası ile,
Soruşturma savcısına göndermişlerdir.
Raporu alan soruşturma savcısı;
Sanık hakkında tecavüz suçundan tahliye isteminde bulunan savcının,
Tahliye kararına çokluk oyu veren hakim ve genç hakimenin,
06.11.2017tarihinde, kes-yapıştır yöntemi ile yorulmadan, tek tip ifadelerini almış,
Soruşturmanın alt yapısını hazırladıktan sonra,
23.11.2017tarihinde avukata,
"Beyanda Bulunan sıfatıyla"yazılı beyanda bulunması için müzekkere yollamıştır.
*****
Bu arada geçen süre içerisinde avukat, hakkındaki bu soruşturmayı bilmeden,
Mağdure ve ailesinin, adalete olan kızgınlıklarını, isyanlarını, yatıştırmaya çalışmış,
"İhkak-ı hak, yani kendiliğinden hak-intikam alma"düşüncelerini örselemiş, engellemiş,
Hakkın, hukuk yoluyla gerçekleşmesi gerektiğini, günlerce anlatmış,
Yaralı aileyi teskin etmiş, ötesinde terapi ve tedavi etmeye çalışmıştır.
Bununla yetinmeyen avukat, mağdure vekili olarak,
Sanığın yeniden tutuklanması için verilen tahliye kararına itiraz etmiş,
Tahliye kararı için mütalaa veren savcı ile,
Oy çokluğu ile tahliye kararı veren hakimler hakkında,
Başsavcılıktan talep ederek, duruşmanın kamera kayıtlarını da aldırarak,
Hakimler ve Savcılar Kuruluna, 23.10.2017tarihinde,
"İRTİKAP ve RÜŞVET KARŞILIĞI GÖREVİ KÖTÜYE KULLANMA" suçundan,
Şikayette bulunmuş, Müfettiş talep etmiştir.
*****
23.11.2017tarihinde avukata,
"Beyanda Bulunan sıfatıyla"yazılı beyanda bulunması için müzekkere gelince,
Avukat gider, soruşturma dosyasının bir fotokopisini savcılıktan alır,
Dosyayı okuyunca; hem yargı mensupları hakkındaki BEDDUA ve yorumlarından,
Hem de "İslama göre 6-9 yaşındaki kız çocukları evlenebilir."açıklaması ile,
Türkiye gündemine oturan meczubun bu sözlerine karşı yaptığı eleştiriden,
Kuran-ı Kerim'in Ahzap 37.ayetini ve Cüveyriye ilgili bir rivayeti paylaşımından dolayı,
"Halkın bir kesiminin benimsediği dini değerleri alenen aşağılama"suçlarından,
İki ayrı soruşturma yapıldığını görür, şaşkına döner....
Vay sen misin, yargı mensuplarına BEDDUA eden, yorum yapan,
Dini değerlere de hakaretten de soruştururuz, görürsün gününü???
Yahu, hiç insan Kuran-ı Kerim ayetini,
Cüveyriye hakkında rivayeti paylaşmaktan, yargılanır mı???
Polise ve savcıya göre suçtur bunlar...
Çarklar dönmeye, ağlar örülmeye başlamıştır,
Bakalım daha neler olacaktır???
"Adaletin kestiği parmak acımaz,
Ama, adaletsizliğin ezdiği vicdan, ömür boyu SIZLAR."
(Devam Edecek, İŞLER KIZIŞMAYA BAŞLIYOR!!!)