Maç sonu taraftardan beklediğim tezahür ile başlayayım yazıma...
Geçen yıl hiç utanma arlanma olmadan yaptıkları tüm işlerin önlerine gelmeleri dileklerim bakidir.
Geçen yılın stresi maçın her halinde hissedildi açıkçası her faul pozisyonu sonrasında gerginlik yaşanması bunu açıkça gösterdi.
İlk golü kalemizde görmemize rağmen, maçın döneceğine inancım tamdı.
İlk yarı maçı yöneten topu yöneten biz iken, hataların sonucu etkilediği bir maça dönebilirdi lakin isteyen biz olunca galibiyet kaçınılmaz oldu.
Amatör olarak top oynadığım dönemde de ilk öğrendiklerimden biriydi, çıkarken kaybettiğin top kontrolsüzlüğün zirvesidir ve diyeti acı olur.
İlk devre bir topu Celil bu şekil de kaybetti, neyse ki Soner olayı absorbe edebildi. İkincide yine bir hata ama bu sefer Tuzla affetmedi.
Laura, çok istekli ve çok mücadeleci bir grafik çizerken, pas yönetiminde yaşadığı zafiyet yine ortaya çıktı, bunu da çözerse çok ileri bir oyuncu olacak gibi...
Osman’a kaptanlık çok yakışmış, hem kaptanlığın hem de formanın ağırlığını taşıyabiliyor, maşallah diyelim.
Benim bu maça dair tek eleştirim, orta sahaya yönelik olacak. Boldrin kadro dışı olduktan sonra orta sahanın yönetimi ve topun dağıtımının aksaklığı göze çarpmakta...
Devre arasında bu noktaya yönelik beklentim çok yüksek...
Hüseyin Hoca ya uzun vade beklemek gerek derken, kısa vadede çözümlü gelmesi, bizi iddiadan uzaklaştırmaması diğer sevindirici unsur açıkçası.
Hüseyin Eroğlu ve ekibine güvenerek başarılı grafiklerini sürdürmelerini istemek en temel hakkımız.
İyi bir takımız bazı eksik yanlarımız da var evet ama biz BÜYÜK TAKIMIZ.