Hediye güzel, veren de güzel, verilende…
Her biri diğerinden güzel dört ayrı hediye.
19 Mayıs gençlere hediye, 23 Nisan çocuklara hediye.
30 Ağustos zaferi kazanan şanlı orduya.
29 Ekim ise millete armağan.
Başka türlü olabilir miydi? Cumhuriyet yani yeni devlet milletten başkasına emanet edilebilir miydi?
“23 Nisan Çocuk Bayramı” diyorlar. Hayır; çocuk bayramı değil “çocuklara armağan edilmiş” bir bayram.
İnceden inceye düşünülmüş her bayramın kime armağan edileceği.
Geleceğin teminatı görüldüğü için çocuklara armağan edildi 23 Nisan ama “milli egemenlik” kelimeleri de eklenerek. Bu iki kelime ile bugünün çocukları ama geleceğin sahiplerinde belli bir egemenlik şuurunun oluşması da amaçlansa gerek.
Aynı şey 19 Mayıs Gençlik ve Spor Bayramı’nda çıkar karşımıza. Sporcu gençler hem sporlarını yapacaklar hem de ülkeye sahip çıkmaya hazır olacaklardır.
Şimdilerde göbek atmak için çalıp söylediğimiz “Hey on beşli on beşli/ Tokat yolları taşlı/ On beşliler askere gidiyor/ Kızların gözü yaşlı” denilen Tokat türküsü 15-16 yaşındaki çocukların vatan savunması için askere alınmalarını anlatır.
30 Ağustos zaferi kazanan şanlı orduya verilmiş en güzel hediyedir.
Ve 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı. Yukarıda da değindik o bayram millete milletin kurtarıcısı tarafından verilmiş en güzel hediyedir.
Her dört bayram da kutlu olsun.