Yılport Samsunspor’da son yıllarda yaşananlar, kayyum yönetimine kalmasının ardından şirketleşme sürecine gitmesi ve son üç sezondur ise hedefi olan Süper Lig’e bir türlü yükselememesinin bir çok nedeni var.
Bunların başında yönetim anlayışından tutun, transfer politikası, kulüp içindeki sevk ve idareye kadar birçok neden sayabiliriz.
Çünkü geride kalan sezonlarda takıma getirilen birçok futbolcu, bir önceki sezonunda iyi performans sergilemesine rağmen buraya gelince bir şeyler oluyor. Bu düşüşleri sadece futbolculara bağlamak doğru değil.
Mesela Fernando Boldrin, senelerce Süper Lig’de forma giydi. Spor Toto Süper Lig’de birçok takımın kadrosunda olmasını istediği futbolculardan biriydi. Ne oldu da performansı düştü ve kadro dışı kaldı, akıllarda hep soru işaretleri var…
Pendikspor galibiyeti ile moraller yükselse de şampiyon olmak için aynı istikrarın devam etmesi şart.
İnişli çıkışlı grafik hem hedeften saptırır hem de zaten sabrı kalmayan camiada sinirleri daha da gerer…
İşte bunun için dikkat edilmesi gereken çok önemli bir nokta var.
Takımın başına son olarak getirilen teknik direktör Hüseyin Eroğlu, 10 yıl boyunca Altınordu’da sistem üzerine takım çalıştırdı. Genç futbolcularla, başarılı sezonlar geçirdi.
Sistemini oturtturdu ve daha büyük hedefler oradan ayrılan Samsunspor’a geldi.
Günü birlik teknik direktörler yapmayan, futbolcuya değil sisteme dayalı bir düzen ile takım yöneten Hüseyin Eroğlu’nun kendi sistemi oturana kadar sabır gösterilirse, başarının da geleceğine inananlardanım.
Yaşanacak puan kayıplarında eleştiriler elbette olacak ama acımasızca yapılacak olan eleştiriler Hüseyin Eroğlu’nun da takımından gitmesine neden olacaktır.
Sürekli futbolcu sirkülasyonu olan bir takımın başarılı olması için önce sistemini sonra da kadrosunu oturtması şart.
Ya sabreder er yada geç başarıya ulaşılır ya da şu an kadar olan sirkülasyon devam eder ve hep aynı şeyler yaşanır…