Mersin İdman Yurdu maçından sonra, Samsunspor dün Orduspor ile karşılaştı. 19 Mayıs Stadı’nda, hava yağmurlu taraftar tüm hazırlıklarını en ince ayrıntısına kadar yapmıştı..
Tribünler tıka basa dolu olmasa da kemik taraftarlar yine yerini almıştı, havanın yağmurlu olmasına aldırış etmeden
Çünkü herkes gibi tribündekiler de sevinmek için gelmişti. Ya sahadakiler ne yaptı?
Maçın başından sonuna kadar vasatın altında bir futbol. Önemli eksiklikleri olan Orduspor’a karşı bir tane olumlu atak geliştirilmeyen bir futbol anlayışı..
Hep geriye hep yana paslarla rakip ceza alına nasıl gireceksin ki? Teknik Direktör Hüseyin Kalpar, sanki bunları bilmiyor
Sonuç ne oldu.. 3 puan bağıra bağıra gitti. Taraftar da haklı olarak isyanını etti. Tribünlerde tepki dolu tezahüratlar vardı. Bu maç kaybedildiğinde bunların olacağı da belliydi
Allah’tan kalede Soner var. Net pozisyonları teker teker kurtardı da fark olmasını önledi. Zaten Samsunspor’da sahada sadece Soner vardı. Merak ediyorum, kendi evinde oynayan, harika bir taraftara sahip olan bir takım nasıl oynayamaz?
Bence yönetimin olağan üstü bir toplantı yaparak, sorunun kaynağını bulması gerekiyor. Teknik Direktör Hüseyin Kalpar’ın da istifa etmesi ve durum daha da kötüye gitmeden noktayı koyması gerekir diye düşünüyorum.
Geçen haftaki yazımda da bunu belirtmiştim zaten.. Ve sonuç olarak takım 3 puanı altın tepsine Orduspor’a sundu.
Mersin İdmanyurdu karşısında kaçırılan Süper Lig vizesinden sonra ilk altı için kırılma noktası olan Orduspor maçının da kaybedilmesinin açıklaması olamaz.
Gelelim Cemil’e.. Ayrı bir facia. Bu zamana övgülerle bahsettiğimiz Cemil’in, dün Orduspor karşında futbol dışında yaptıklarının hiçbir açıklaması olamaz. Önce sen oyunun oynayacaksın. Rakibin önde zaman geçirmek için her şeyi yapar. Ama sen Samsunspor’un bir futbolcusu olarak, birini itip, diğerinin üstüne giderek bir şey kazanamazsın.
Ne olursa olsun, profesyonel bir futbolcuya yakışmayacak hareketler. Ayrıca Samsunspor forması giyen bir oyuncusun. Hakkını yiyorlarsa itirazını et. Ona kimse bir şey demez. Fakat hem suçlu hem güçlü olmak neyin nesi?