Samsunspor’un durumu öyle düşündüğümüz gibi ve herkesin kaçtığı kadar vahim değil.
Gaziantepspor sportif faaliyetlerini durdurma kararı aldı ve Samsunspor’un sonu onun gibi olmasın diye hemen hemen hepimiz tedirginlik yaşıyoruz.
Ancak Gaziantepspor, Orduspor, Kocaelispor, Sakaryaspor gibi takımlara baktığımız zaman Samsunspor’un durumu onlar kadar kötü değil.
Samsun gibi bir şehir şu anda acil ihtiyaç olan 7-8 milyon TL arasında parayı çıkaramayacak kadar güçsüz de değil.
Bildiğim kadarıyla FİFA’da öyle Samsunspor’un başını büyük bir derde sokacak bir dosyası şu anda yok.
Sezon başında Başkan Erkurt Tutu’nun, ‘Kulübü yönetilebilir hale getirdik’ sözünden fazla değil 4 ay sonra böyle bir durumunun yaşanması benim kafamı karıştırıyor.
Bu kulüp madem yönetilebilirdi, neden maddi sorunlar yaşandı? Diye de sormadan edemiyor insan.
Samsunspor, Süper Lig’den düştüğü sezonun hemen ardından 2012-2013 sezonunda şu anki durumundan daha zor bir pozisyondaydı.
Kadrosunda oyuncu, kasasında para yoktu. Hatta sırtındaki borç külfeti daha fazlaydı. O dönemle bu dönemi kıyasladığımız da gerçekten öyle korkulacak bir durum yok.
Erkurt Tutu 2014 yılının devre arasında bu takımı devraldı. O zamandan bu zamana kadar kendisine birçok konuda tepki gösterildi.
Yabancı oyuncular konusunda hep baltayı taşa vurdu. Bandırmaspor maçında takım direkten döndü.
O kadar çok şey yaşandı ki; Samsunspor takip edenler arasında da bir çok fikir ayrılığı yaşandı.
Bu noktaya gelinmesinin sorumlusu kim siz karar verin?
İki sezon üst üste play-off finali oynayan bir takımı devraldıktan sonra, son iki sezondur yakasını sorunlardan kurtaramayan bir takım haline geldi Samsunspor…
Evet bırakıp gitmek en doğal hakları. Ama şu anda değil.
Devre arasına girildi. Kongreden önce Tutu ve ekibinin devam etmeyeceği belirsizdi. Bu nedenle de aday çıkmadı.
Kendilerine küfür edildiğini söyleyerek, istifa etme kararı aldıklarını da söylediler.
Evet kimse kimseye küfür edemez! Küfür etmek eleştirmek değil, terbiyesizliktir.
Ama bu geminin dümenindeysen fırtınanın ortasında finikaya binip kaçmak hiçbir kaptanı yakışmaz.
Gemi batar gider ama o fırtınada finika batar herkes boğulur.
İşte bundan dolayı dümenini tuttuğunuz gemiyi limana yanaştırın. Fırtınanın ortasında bırakıp kaçmayın!