Seçimler bitti, siyasette kendimizi yeni anayasa tartışmalarının içerisinde bulduk.
Bu anayasa tartışmaları görünen o ki giderek büyüyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın bu hafta içinde (Dün görüşme tarihi Özgür Özel'in talebi üzerine 2 Mayıs Perşembe olarak belirlendi) CHP Genel Başkanı Özgür Özel ile yapacağı görüşmenin de ana konusu öyle tahmin ediyorum ki, 'yeni anayasa' olacak.
Hatta bu görüşme öncesinde MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ile Cumhurbaşkanı Erdoğan dün bir araya geldiler. Çok büyük ihtimalle yeni anayasa konusunu konuştular.
Esasen AK Parti ile MHP arasında 'yeni anayasa' konusunda büyük bir kriz ya da uzlaşma olmamasını beklemiyorum.
Örneğin; anayasanın ilk 3 maddesi meselesi…
Bu konuda zaten AK Parti ile MHP, Cumhur İttifakı'nı kurarlarken, kesin olarak anlaşmaya varmışlardı. O yüzden ilk 3 maddenin değiştirilmesi konusunda AK Parti'den bir talep geleceğini düşünmüyorum. Belki 4. madde yani ilk 3 maddenin değişmezliği konusu konuşulabilir ama ilk 3 maddeyi değiştirmeyeceksiniz, bunun değişmeyeceğine ilişkin maddeyi değiştirmenin de bir anlamı olmayacaktır.
Tabi şu anda ortada bir metin olmadığı için tam olarak liderler yeni anayasa ile ilgili neleri konuşacaklar tam olarak bilemiyoruz ama MHP'nin sinir uçlarından birisi olması nedeniyle 'Anayasa Mahkemesi'nin belki statüsüne dair değişik görüşleri olabilir.
Çünkü MHP Lideri Devlet Bahçeli, özellikle Can Atalay, Osman Kavala, Gezi davaları ile ilgili kimi bireysel başvuru davalarının kararlarında, Anayasa Mahkemesi'ni çok sert bir dille eleştirmiş, hatta kapatılmasını istemişti.
Bu konuda Yargıtay ile Anayasa Mahkemesi arasında krize bile neden olan bireysel başvurularda uygulanacak hükmün kesin olduğuna ilişkin anayasa maddeleri, yerel mahkemelerin kararlarını da boşa çıkardığı öne sürülüyor. Belki AK Parti-MHP buna dair bir düzenleme konusunda anlaşabilirler. Ancak ben Anayasa Mahkemesi'ni tamamen kaldırmayı, AK Parti'nin düşündüğünü zannetmiyorum.
Elbette yeni bir anayasa için sadece AK Parti ile MHP'nin anlaşması da yetmiyor.
Mecliste bu iki parti dışında İYİ Parti grubu ve diğer muhalefet partilerinin bir araya gelerek kurdukları meclis grubu ve bir de DEM Parti gerçeği var.
O yüzden yeni anayasa bu meclisle mümkün ama ne kadar muhtemel, işte o konu biraz bana zor görünüyor. Hele de daha önceki anayasa görüşmeleri sırasında 'herkes uzlaşmadıkça, o madde üzerinde uzlaşılmamış sayılır' prensip kararı alındığını hatırlayınca, parlamentoda yeni anayasayla ilgili bir geniş uzlaşmaya ihtiyaç olduğu anlaşılıyor.
Önümüzdeki hafta TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, parti gruplarıyla görüşmelere başlayacak. Her partinin prensip olarak yeni anayasaya karşı çıkmasını ben beklemiyorum. Ancak konu hassas maddelere gelince, doğrusu bir geniş mutabakat çıkar mı, işte bu konuda hiç de o kadar emin değilim.
Öte taraftan şu ekonomik bunalımların içinde, mevcut anayasayı bile uygulamazken, yeni bir anayasanın peşine düşmek de ne derece anlaşılır, ben de tuhaf buluyorum!