Mustafa Kemal Paşa Samsun’a kaçak falan çıkmamıştır, Osmanlı Padişahı Sultan Vahdettin’in izni ve imzası ile gitmiştir.
“30 Nisan 1919 günlü görev belgesinin altında Harbiye Nazırı (Milli Savunma Bakanı) Şakir Paşa ile Sadrazam (Başbakan) Damat Ferit Paşa’nın imzası vardır:
“Mülga Yıldırım Grubu Kumandanı Mustafa Kemal Paşa, Dokuzuncu Ordu Kıtaatı Müfettişliğine tayin olunmuştur.”
Bu görev sadece askeri değil aynı zamanda idari bir görevdir. Çok açık anlatılır görev emrinde:
“Dokuzuncu Ordu Kıtaat istikrarı Müfettişliğine ait vazifeler yalnız askeri olmayıp müfettişliğin ihtiva eylediği mıntıka dâhilinde aynı zamanda idaridir.
İşbu müşterek vazifeler şunlardır:
- Mıntıkada asayişin iade ve istikrarı ve bu asayişsizliğin doğuş sebebin tespiti.
- Mıntıkada ötede beride müteferrik bir halde mevcudiyetinden bahsedilen esliha(silah) ve cephanenin biran evvel toplattırılarak münasip iddiharı ve muhafaza altına alınması.
- Muhtelif mahallerde birtakım şuralar mevcut olduğu ve bunların asker toplamakta bulunduğu ve gayrı resmi bir surette ordunun bunları himaye eylediği iddia olunuyor. Böyle şuralar mevcut olup da asker topluyor, silah tevzi ediyor ve ordu ile münasebette bulunuyorlarsa katiyen meni ile bu kabil müteşekkil şuraların meni.”
Karadeniz’e çıkış bile İngilizlerin vizesiyle mümkündür, bırakınız erleri atlar bile vizeden muaf değildir, altı at için de vize alınır.
Gönderenin beklediği ile gönderilenin niyeti çok farklıdır; birisi “geldikleri gibi giderler” derken öbürü İngilizlere sığınmakta hiçbir beis görmemektedir.
8 Haziran 1919’da İngiliz Yüksek Komiseri Amiral Calthrope Osmanlı Dışişlerine talimatı verir:
“Ekselansları;
1-Samsun Sancağında bazı kötü niyetli kişilerin sebep oldukları sıkıntı ve düzensizlik yaratabilecek endişe verici haberler aldığımı Ekselanslarına bildirmekle şeref duyarım.
2-Mustafa Kemal Paşa’nın bu harekette öncü rol oynadığı bildirilmektedir.
3-Bu sebeple, Türk Harbiye Nezaretine Karadeniz Ordusu Başkumandanı tarafından Mustafa Kemal Paşa’nın görevden alınması talimatı verilmiştir.”
Ama geç kalmışlardır.
Alman tarihçi Gotthard Jaeschke “Mustafa Kemal iyi bir asker olduğu kadar aynı zamanda iyi bir diplomattı, İngilizler onun gerçek niyetini anladıklarında artık çok geç kalmışlardı” diyecekti.