Sadece araç ve bina alımı değil, kiralanması da dahil.
Kırtasiyeden elektriğe…
Yakıttan sağlık harcamalarına…
Her şey dahil.
Kamu, birçok başlıkta ciddi tasarruf tedbirlerine gidiyor.
En son Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, AK Parti’nin son strateji kurulu toplantısında açıkladı.
Kamunun ek ödenek talepleri örneğin, birer birer reddediliyor.
Bütün harcama kalemlerinde kesintiye gidilecek.
Ayrıca; her kurumun bütçesinde belli oranda küçülme olacak.
Özellikle de resmi taşıt kullanımına sınırlama getirilecek.
Nasıl getirilmesin?
Kamuda tasarruf denilince, en tartışmalı tasarruf alanlarının aşında kamunun kullandığı başta makam araçları olmak üzere otomobiller ve diğer taşıt araçları geliyor akıllara.
Aslında bu alandaki tasarruf çabaları yeni bir şey değil.
2021 yılında bir taşıt genelgesi yayınlanmış, tüm kamu kurumlarından bu konuda tasarruf edilmesini istemişti.
14-28 Mayıs seçimleri sonrası ekonominin başına gelen Mehmet Şimşek de 17 Temmuz 2023'te kamu kurumlarının tasarruf tedbirlerine uygun hareket etmelerini istemişti.
Ancak denen taşıt kiralama bedellerine bakıldığında tasarruf kurallarına uyulmadığı görülüyor.
10Haber'de yayınlanan verilere göre 2024'ün ilk 3 ayında taşıt kiralamaya 880 milyar TL harcanmış.
Ocak 2021 ve Mart 2024 arası 27 aylık dönemde ödenen araç kira bedeli ise; 5.7 milyar TL.
Yani son 13 yılda araç kirasına dönen toplam miktarın yarısından fazlası son 27 aylık dönemde gerçekleşmiş.
Bu artışın nedeni hiç şüphesiz son yıllarda yaşanan yüksek enflasyondan ve artan taşıt kiralarından kaynaklanıyor.
Ve bütün çağrılara rağmen kamunun mevcut kullanılan araç sayısını azaltmadığı aksine yeni araç kiralamaları bile yapılmış.
Bütün bu tedbirler içerisinde beni en çok endişelendiren ise sağlık harcamaları meselesi.
Çünkü Şimşek, özellikle sağlık harcamalarının azaltılması, bunun için de yerli ilaç kullanımının artırılması gerektiğini söylüyor. Ayrıca, sağlık alanındaki ithalatı azaltmak için adımlar atılacağını belirtiyor.
Tamam yerli ilaç konusunda haklı ama gözardı ettiği bir konu var; yerli ilaçta bile dışa bağımlıyız. Bu ilaçların etken maddelerini bile dışarıdan ithal ediyoruz.
Zaten döviz kurundaki yükseliş ve TL'nin aşırı değer kaybetmesi yüzünden ilaç ithalatındaki maliyet de aldı başını gitti.
Yüksek enflasyon yüzünden ağır bir yoksulluğun pençesine düşen vatandaş, şimdi de sağlık sorunlarında ilaca erişmekte güçlük çekme tehlikesiyle karşı karşıya!