1999 seçimlerinin hemen akabinde;
Yusuf Ziya Yılmaz'ın ilk icraatlarından biri,
Ağabali Köprüsü'dür...
Köprü kısa zamanda bitirilir...
Samsun'un trafiği,
O bölgede büyük ölçüde rahatlar!..
Fakat;
Gecenin bir vakti,
Alkolü bir vatandaşımız köprüyü karşıdan karşıya geçmek isterken,
elim bir kaza sonucu hayatını kaybeder...
Bu hikaye değil!..
Hayatın gerçeği!..
Şimdi;
Eee ne oldu diyeceksiniz?..
Bakın ne oldu?..
Hemen her gün köşesinde Yılmaz'ı eleştiren Avni Demir ağabeyimiz varya;
Kalemi eline alıp,
Yılmaz'a veryansın etti...
Makalesinde;
'Ey yılmaz, köprüyü yapmasaydın bu vatandaşımız hayatından olmayacaktı' dedi...
Bunu zaman zaman;
Bir gazetecinin kör bakışı diye köşemde anlatırım!..
Ancak;
İlk kez isim vererek yazma gereği duydum!..
Nedenine gelince!..
Avni Demir;
Küçük dünyasından bir türlü çıkamıyor!..
Şişe dibi gözlüklerinden olsa gerek,
Samsun'daki değişimi bir türlü göremiyor!..
Görüyor, hazmedemiyor!..
Ya da;
Patronunun gönlünü hoş tutmaya çalışıyor!.
Nedense;
Asla objektif olmuyor!..
Mesela;
Yıllardır Canik'te olan biten hakkında en ufak bir şey yazamazken,
Yusuf Ziya Yılmaz için;
Absuruk, gerçeklerle bağdaşmayan hayal ürünlerini konu edine biliyor!..
Yılmaz'ı,
'İnandırıcı bulmadığını' söylerken,
..."Nedeni de,
Karayolları Bölge Müdürlüğü’ndeki çalışmaları, bana güven vermemişti..." diye biliyor!..
O zaman da ben, çatlıyorum!..
Bunu diyen bir insana,
Bir gazeteciye soruyorum,
Ey Avni Demir,
1990 yıllarda Çakallı yolunu haber yaparken,
acaba aynı duygu içerisinde miydi?..
Yılmaz'ın;
Karayollarındaki hangi çalışması sana güven vermedi?..
Bir tanesini söyleyebilir misin?..
Hadi ondan vazgeçtim!..
Güvenmediğin bir insanın makamına gidip,
Ne diye yalvardın be adam?..
Neden, ağladın!..
Ne istedin?..
Niye istedin?..
İstediğinin karşılığını nasıl aldın?..
Aldığını;
Ne yaptın?..
Bunları da zamanı gelince anlatırım!..
Ha!..
Bu olay,
Ağabali Köprüsü'nden daha çok tutar. Buna inanın!..
Çünkü;
O dönem gönlü hoş tutulan Avni Demir,
Yılmaz'dan methiyelerle bahsediyordu..
Tabi;
Canlı kesilince,
şekilde değişmiş oldu!..
Yılmaz, ağzı ile kuş tutsa,
Bizim Avni Ağbiye yaranamaz hale geldi...
Ne demişler;
Hüsnüne mail olmayanın çarkına eder felek,
Sen bundan sonra ister kalbur sat, istersen elek!..
O misal, yani!..