Türk halkı olarak acının rengi olmadığını bir kez daha gösterdik dünyaya...
Maç esnasında zaman zaman taraftar grupları arasında atışmalar, stat dışında olaylar yaşansa da söz konusu vatan olduğunda herkes omuz omuza veriyor.
Güzel ülkemin genlerinde var, bu birlik ve bütünlük.
Nasıl ki; Çanakkale'de atalarımız bizim geleceğimiz için düşünmeden şahadete yürüdüyse, aynı kan dolaşıyor yine damarlarımızda.
İstanbul'da meydana gelen hain saldırıda ana kuzuları şehit olunca hepimizin yüreği yandı. Alçaklar boş durmuyor. Hep hain pusulurla, bombalarla tuzak kuruyorlar.
Ama hep unuttukları bir şey var; Türk devletleri hiç bir zaman pes etmemiştir. Küllerinden doğmuştur. Vatanı ve ailesi için son nefesine kadar mücadele etmiştir, edecektir de...
İşte tüm bunları spor camiasının en büyük parçası olan taraftarlarımız bir kez daha gösterdi.
Zaten taraftarların tribünlerdeki tartışmaları da kardeş kavgası gibidir.
Hain saldırının ardından kenetlendiler. Polis merkezlerine akın akın gerçekleşen ziyaretler, her takımın atkısının açıldığı, formasını giymiş vatandaşların katıldığı yürüyüşler, bu ülkenin nasıl bir birliktelik içinde olduğunu düşmanlara gösterdi.
Kimse istemez, bombalar patlasın canlar yitirilsin, anaların babaların yüreği yansın...
Ama ülkemize bu acıları yaşatanların da cezalarını çekmesi en büyük temennimiz.
Ve yazımı Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın 3. maddesiyle tamamlamak istiyorum.
Bu madde özetliyor aslında herşeyi: "Türkiye Devleti, ülkesi ve milletiyle bölünmez bir bütündür. Dili Türkçedir. Bayrağı, şekli kanununda belirtilen, beyaz ay yıldızlı al bayraktır. Millî marşı İstiklal Marşı'dır. Başkenti Ankara’dır."