SAMSUN kentini kime sorsanız.
Bu kenti size hatırlatan nedir derseniz.
Alacağınız cevap aynıdır.
‘Atatürk Şehri.’
Deniz yoluyla…
Karayoluyla gelenlere Samsun’a geldiğinize ziyaret için aklınıza gelen ilk unsur nedir diye sorsanız;
Atatürk Anıtı’dır diyecektir.
Bu cevaplara şaşırır mıyız?
Elbette hayır!
Çünkü Samsun; ilk adım kentidir.
Milli mücadelenin başlangıcının meşalesinin yakıldığı şehirdir.
Bu ülkenin güneyine de gitseniz.
Doğusuna da gitseniz.
Batısına da gitseniz bu gerçek değişmez.
Ulu Önder Atatürk Samsun’a çıkalı tam 105 sene oldu.
105 daha geçse bu realite ayaktadır.
Samsun, milli mücadelenin ruhunu yansıtan, hatırlatan bir şehir olarak kalmaya, yaşamaya devam edecektir.
Dolayısıyla 19 Mayıs 1919 tarihi bu ülkenin bir itibarı ise;
Bu itibar, bu şehirle yaşanacaktır.
Yaşatılacaktır.
O halde bu itibar 19 Mayıs Ruhuna uygun olarak tasarlanmalı ve yaşatılmalıdır.
Ama bugün Cumhuriyet Meydanı’na gittiğinizde göçebe çadırı misali çadırlar kurularak sözüm ona 19 Mayıs anılmaya çalışılıyor.
Sanırım bu manzara görseler eski Valimiz İlyas Aksoy ve kıymetli eşinin içini sızlatıyordur.
O dönemde balolar, konserler, halk dansları, seminerler, sempozyumlar düzenlenir.
Şehrin her köşesi alev alev yanardı!
Yurdun her köşesinden gelen insanlar bu etkinliklerle bayramı anması sağlanırdı.
Halkın tüm kesitleri bu bayramı iliklerinde hissederdi
Şimdi ise Cumhuriyet Meydanı’nı gördüğünüzde 19 Mayıs, Samsun’da değil de sanki Çemişkezek’te bayram kutlaması yapılıyor sanırsınız.
Ne düşünenlere…
Ne yapanlara, yakıştıramadım.
Samsun anılacaksa 19 Mayıs ile anılır.
19 Mayıs, Samsun’un itibarıdır.
O günün ruhunu itibarsızlaştırmakta kimsenin haddi değildir.
HEM UNUTMAYALIM!
İTİBARDAN TASARRUF OLAMAZ!