Türkiye 16 Nisan Pazar günü anayasa değişikliği ile ilgili sandığa gitti. İki tercihte birbirine çok yakın oldu.
Fakat benim canımı sıkan ve kesinlikle tasvip etmediğim, ötekileştirmeye dönük tutumlar.
Sosyal medya ve iletişim araçlarını kullanan bazı kendini bilmezler, karşıt görüşü olanlara ağzına alınmayacak küfürler ediyor.
Kime küfür ediyor, neden ediyor farkında bile değiller. Tamamen şiddet yanlısı olan bu kişiler kardan çok zarar veriyor.
Sonuçta ortada bir tercih var. İsteyen özgür iradesiyle gidip oyunu kullanır. Kimin neye oy verdiğine ise başka bir kişi müdahale edemez!
Sadistçe söylemleri görünce inanın üzülüyorum. Hani iki farklı görüşe sahip olan o kendini bilmezler, sanki düşman askeri gibi saldırıya geçiyor. Hakaretler ediyor. Aşağılayıcı cümleler kuruyor.
Biz aynı tavanın balığıyız. Birlik ve beraberlik içinde hareket etmemiz gerekirken, birbirinizi dışlamanız avuçlarını ovuşturarak bekleyen düşmanların işine gelir.
Her zaman olduğu gibi omzu omuza verdiğin bir arkadaşınla sırf tercihi yüzünden kavga edip, kalbini kırmak cehaletten öteye gitmez.
Bir seçim yapıldı. Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları kararını verdi. Çıkan karara saygı duymak ise toplumsal görevimiz.
Bizler Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları olarak, birbirimize sahip çıkarsak bir adım öteye gideriz. Kendimizle kavga ederek değil.
Hoşgörü ve demokrasi sınırlarını aşmayanlara lafım yok. Ama provokatörce sağa sola saldıranlar silkelenip kendine gelsin.
Hepimiz aynı topraklarla yaşayan, ülkesini düşünen insanlarız.
Kavgayı küfürü bırakın da ülkemize nasıl katkıda bulunabilirsiniz onu düşünün