Ülke futbolunu yönetenler futbol arenasını sirke çevirdiler, yaptıkları her sunum bırakın güldürmeyi, gözlerden yaş getirircesine kahkahalar attırıyor…
Her hafta başlangıcında bu kez başımıza neler gelecek ?
Hangi oyunu izleyeceğiz ?
İnanın bu soruların yanıtını dünyanın en ünlü kâhinlerden Baba Vanga, Nicolas Aujula, Nostradamus’tan almaya çalışın, elleri titrer, ağızları lal olur veremezler…
Milli maçlar nedeniyle iki haftadır orta da futbol olmamasına rağmen zamanımızı yine de Circus’un tribünlerinde oturarak geçirdik…
Süper Lig’in tepesinde filler tepişirken, altta kalanlar çimler gibi eziliyor…
Pek çok takım küme kalmamak için mücadele veriyor. Ateş bacayı sardı, bitime 7 hafta kaldı, çember daraldı, ligin boyu kısaldı…
Deplasmanlarda yüz güldüremeyen Samsunspor, tüm umudunu iç saha performansına bağlamış durumda. Dün belki de sezonun anlam yüklü en önemli maçlarından birine çıkıldı.
Pendikspor için de durum farksız değildi.
Puan değeri çok yüksek bu tür maçları ne yapıp, edip kazanmalısın… Kazanamıyor isen asla kaybetmeyeceksin ki, aradaki puan farkını aynı seviyede tutabilesin…
Haftaya girilirken birileri bana, “ Al kalemi eline maç sonuçlarını gönlünden geçercesine yaz “ dese bu kadarını beceremezdim…
Samsunspor’un rakipleri sanki anlaşma yapmışçasına el ele verip maçları kaybettiler…
Kazananlara da teşekkür etmek gerekli…
Ortaya çıkan sonuçlar kızarmış ekmeğe sürülen yağ, bal gibiydi…
Takımın yapması gereken şey önüne altın tepside sunulan bu ikramı afiyetle yemek ve aradaki puan farkını daha da artırıp korkulu bölgeden iyice uzaklaşmaktı.
Kırmızı beyazlılarda Satka ve Emre Kılıç sakatlıkları nedeniyle sahada yoklardı. Konuk ekipte de Welinton ve Lusamba eksik idi.
Yüksek bir tempolu bir maç oldu. Rakip Samsunspor’un her zamanki baskılı oyunu oynamasına izin vermedi. Önde basan, bunaltan, pozisyona giren taraf konuk ekip oldu. Samsunspor kazandığı tüm topları iki pas yapamadan kaptırdı. Sahamızdan çıkmakta zorlandık. Alışık olmadığımız bir takım izledik şaşkın şaşkın. Okan yerinde kurtarışlarıyla gole adeta set oldu. Kaleye tek şut çekemeden devre son buldu.
İkinci yarıda oyunda dengeyi kurup rakip kaleye gitmeyi düşündük. Bir top çizgiden çevrildi, bir diğer atakta savunmayı 3 e 1 yakaladık ama pas tercihlerinde kötü tavır yaptık. Sahanın en iyilerinden Holse’nin direğe takılan şutu da gol olmayınca bir puana razı geldik. İyi savunma yapıp bir puanın önemini iyi kavradık.
Bu maçı kendileri için milat gören Pendikspor’u puan cetvelinde olduğu yerde tuttuk. Kazansaydık çok iyi olacaktı ama bazen kaybetmemek de en az kazanmak kadar iyidir. Berbat ötesi bir hakeme rağmen bir puanda iyidir.
Buradan FİFA’ya bir çağrım olacak. Mecburmusunuz, zorunluluğunuz mu var bu ülkedeki hakemlere FİFA kokartı vermeye ? Layık olmayanlara pazarda dağıtır gibi unvan verip itibarınızı kaybetmeyin.