Evinizi ve kendinizi düşünüyorsanız,
KOF-TAŞ'a gitmeyin!..
Çok açık söylüyorum, gitmeyin!..
Siz öyle bakmayın,
'Koftaş'a gidiyorum evimi çok seviyorum' tıngırtılarına!..
Adamı bırakın çileden çıkartmayı,
Resmen devreleri yaktırıyorlar!..
Bundan tam tamına,
14 gün önce!..
Yanımda minik kuşum,
Matbaanın çürüyen mutfak tezgahına alternatif aramak için çarşı-pazar gezmesi yapıyoruz!..
O sıra, nerden aklıma geldi bilmiyorum!..
'Koftaş'a gidelim' dedim!..
Minik kuşum ikilemedi!..
Arabanın yönünü beş yıldızlı ilçeye, Canik'e yönelttik!..
Koftaş'a geldik!..
Sağından, solundan içerde turluyoruz ki;
Bir eleman bize 'Hoşgeldiniz' eyleminde bulunsun da,
Niyetimizi anlatabilsek!..
Fakat;
Allahları var...
Nasıl beceriyorlarsa,
Sizi hiç görmüyorlar!..
Hani, sesinizi duyurmak için 'öheleseniz' de,
Kulakları benim gibi duymuyor!..
Tek çare;
Kolundan tutup, ihtiyacınız olan standa doğru sürüklemeniz!!!!!...
Şimdi;
Abarttığımı zannediyorsunuz ama kesinlikle bilesiniz ki;
Adamların MAL SATMA gibi bir düşünceleri yok!!!...
'Alırsan şeyime, almazsan da şeyime...' mantığındalar!..
Neyse!..
Lafı uzatmayayım!..
Rica minnet, Allah yalvarması bir elemanı elimize geçirdik...
Minik kuşum bir taraftan, ben bir taraftan çeke çeke mutfak dolaplarının olduğu bölgeye getirip,
Alacağımızı almak için o somurtkan,
O gülmeyen,
Kongo Cumhurbaşkanı edasında olan adama ter döküyoruz!..
Ha!..
Sonunda vur-tut savaşı kazandık mı?..
Kazandık!!!!...
İyi....
Kazandık da iş bitti mi?..
Nerdeeeeeeeee!!!!!!!!!!..
Asıl sıkıntı başlıyormuş da, bizim haberimiz yok!..
Efendim, 'Kasaya buyurun' dediler...
Buyurduk!..
Kasadaki görevli de,
Yan tarafı işaret etti...
Gittik!..
Fakat,
Banko boş!..
Eleman yok!..
25 dakikanın üzerine,
Benim sakin, dünyalar güzeli Minik Kuş isyan etti!!!!!!...
'Buranın müdürü kim?' dedi...
Sanırım bi beş dakika daha geçti, geçmedi...
Genç bir arkadaş, 'Ben yardımcı olabilirim' diye karşımıza çıktı...
Vay...Vay...Vay!!!!...
Gerçekten, koftaş'ta bir yetkili!!!!..
Şaşkınlık içerisinde,
Vaziyeti anlattık!..
Cevap ne olsun istersiniz?...
'Biraz bekleyin'
La havle vela kuvvete illa billahil...........
Kardeş!...
Biz zaten beklemekten ağaç pozisyonunda çiçek açma sendromunu yaşıyoruz...
'Daha neyin nesini bekleyeceğiz' çıkışını yapsak da,
Herifin oğlunun dediği oldu...
Kısa bir süreçten sonra, vatandaş 'Sizin neyiniz vardı' diyerekten evrakları elimizden aldı,
Çevirdi,
Okudu,
Fotokopisini çekti,
Bi şeyler yazdı-çizdi...
Bize kredi kartı sözleşmesine benzeyen çok nüshalı evrak imzalattı,
Fatura adresimizi aldı,
Makbuz kesti...
'Karşı kasaya gidin, paranızı ödeyin' dedi...
Aman Allah’ım!..
Aman...aman!!!..
Elimizi duvara vuruyoruz!!!...
Minik kuşumla, birbirimize sarıldık,
Mutfak dolabı almanın gururunu yaşıyoruz...
Utanmazsak,
Koftaş'ın içinde çığlık atacağız!..
O derece tripteyiz!!!...
Makbuzu kaptığım gibi,
Karşı kasaya geldim...
Görevli arkadaş;
Kozmik odadan gelmişim gibi baktı, baktı, baktı!!!!...
Yandan, süzdü!!!!..
'Artık bu öküzleri fazla süründürecek bir şey kalmadı' dercesine,
Ödemeyi aldı!!!...
Çektiklerimizi unuttuk!!!...
Tam kendimizi dışarı atacağız...
Yok!!!!!!...
Adamlar yakamızda!!!..
Bırakmıyorlar!!!!..
Kasadaki amcam;
'Bu ödeme fişini al, geldiğin yere tekrar git' dedi...
El-pençe gittik!..
Tekrar bir işlem daha!..
Randevu günü falanı filanı biz mutfak dolabının ileriki günlerde montajını yaptırmak kaydıyla parasını ödedik ve koftaş'tan ayrıldık...
Ne mi oldu?..
Bugün 14. gün bitiyor!..
Belki size ilginç gelecek ama bizim mutfağın yarısı var,
Vallahi de billahi de,
Yarısı yok!!..
Ağlanacak vaziyette!..
Hani derler ya,
İnsan;
Parası ile REZİL olur mu?...
Koftaş'a gitmişseniz OLURSUNUZ!!!..
Efendim;
Böylesine bir marka,
Maalesef,
Acemi ellerde...
Takdir, tabii ki yetkili mercilerdedir...
Fakat;
Ben bu kurumun yetkilisi olsam,
Samsun kadrosunu sil baştan eğitime tabi tutarım ama her ne olursa olsun müdürünü TAZMİNATSIZ görevden alırım!..
Koca bir mağaza,
Sanırsınız içi boş, çürümüş!..
Yani;
Kof!!!..
Ne gülen bir yüz,
Ne derdinize ortak bulabiliyorsunuz...
Yazık!..
Sadece reklam da, bir yere kadar!!!...
Bakın;
Bu olumsuzlukları bir araya topladığınızda ne oluyor biliyor musunuz?..
BAUMAKS kaderi yaşanıyor...
Deniliyor ki;
Samsun böyle mağazalar kaldırmıyor!..
Tabi kaldırmaz!..
SEN;
Samsun halkına bir yerini dönersen,
Yüzünü somurtursan,
Samsunlu da sana gereken cezayı verir!...
O yüzden;
Evinizi ne kadar sevseniz de,
'KOÇTAŞ'A GİDİYORUM YÜZÜMÜ GÜLDÜRÜYORUM.........' diyebilmelisiniz!!!!...