Osmanım;
İlk defa dişe dokunur laf etti!..
"Sorun siyaset değil, vizyondur..." dedi!..
Hadisenin özünü de;
Şehre bakış farklılığı ile özetledi!..
Osmanıma göre;
Belediyeler kentin batısını geliştirip, doğusunu geliştirmiyor muş!..
Şimdi gelin, Samsun'un doğusuna bir bakalım!..
Türkiye'de eşine ender rastlanılan, antik tiyatrosundan, su kayağına kadar içerisinde barındırmadığı sosyal aktivitesi bulunmayan bir Doğupark!...
Hemen yanında;
Avrupa'da dahi benzeri olmayan 'Mavi Işıklar Eğitim ve Rehabilitasyon Merkezi'
Karadeniz'in en büyük AVM'si PİAZZA!..
LOVELET AVM!..
Beş Yıldızlı Anomen Otel!..
Organize sanayi!..
Beş yıldızlı Hilton Otel!..
Şehrin ikinci limanı,
Dört yıldızlı Air-port Otel,
2012 yılında 500 büyük firma arasında bulunan,
Yedi işletme!..
Üç dev fabrika,
Havaalanı,
Yine Türkiye'de ender olan kargo binaları,
İnşaatı devam eden Samsunspor stadı,
Uluslararası Fuar-sergi ve kongre merkezi,
7 bin 500 kişilik kapalı spor salonu!..
İŞTE;
Allah gözünü doyursun misali,
Osmanım'ın görmediği, göremediği 'Arka Bahçe'de sayabildiklerim bunlar!..
Gelelim işin 'Vizyon' kısmına!..
Yani;
Samsun'un karnesine!..
Karne notunu veren İstanbul Üniversitesi!..
Üniversite tarafından hazırlanan küresel rekabet endeksine göre;
2012 yılında Genel Endeks sıralamasında Samsun 15. sırada...
Teknoloji alt-yapı değerine göre 7,
Ulaşım ve erişebilirlik endeksine göre 11,
Sağlık endeksine göre 12,
Turizm endeksine göre 20,
Yükseköğretim endeksine göre 20,
Tarım endeksine göre 25,
Finansal piyasalar endeksine göre de 27. sırada...
Bu bilgiler Samsun Ticaret Odası yayınlarında mevcuttur...
İsteyen benim gibi,
Araştırıp ortaya çıkartabilir...
Evet Osmanım;
Şimdi elini vicdanına koy,
Son 15 yılda Samsun'un nerden nereye geldiğine bir bak!..
Üstelik tüm bunlar;
Kamu payı, nüfus artışına paralel yükselmesi gerekirken,
azalmışken gerçekleşmiş!..
Anlayacağın Osmanım;
Sen farkında bile olmadan, birileri mucizeler yaratmış!..
Hani derler ya;
Bükemediğin bileği öpeceksin!..
Öyle yani!..
Aslında ben;
Osmanım’ın söylediklerine değil de,
Bilmesi gerekenleri, bilmediğine,
Görmesi gerekenleri, görmediğine yanıyorum!..
Osmanım en büyük zaafı;
Bakmakla, görmek arasındaki farkı çözemiyor olması!..
O yüzden de;
Canik'e gece vakti, Meşe Tesisleri’nden bakıyor!..
Şöyle;
Gün yüzüyle aşağıdan baksa anlayacak!..
21.yüzyılın beş yıldızlı Canik'in içler acısı halini...
Fakat;
Bakamıyor!..
Neticede;
Bir karizması,
Bir TIR'ı,
Çapına göre de 'Vizyonu' var!..