Evet, bu başlık adı altında bir sürü kıssadan hisseler bulabilir, bir sürü atasözleri yazabiliriz.
Eroğlu'nun gelişi ile birçok şey olumlu yönde değişti.
Çünkü Eroğlu geldiği zaman değişmesi gereken daha doğrusu dokunuş yapılıp, düzeltebilir çok malzeme vardı, sağ olsunlar!
Analitik durumu bir yana daha çok iletişim kuvvetliliği sorunları bertaraf etmekte çok büyük etkendi Eroğlu…
Gerçekten camianın büyüklüğü Samsunspor isminin ağırlığı ile beraber sorunları bir bir hallettikçe, puan sıralaması sürekli yukarıya doğru ve de güncel olan liderliğe kadar getirdi takımı Eroğlu.
Tüm dokunuşlar ile zirvede yerimizi aldık.
Peki, bu devamlılığı sağlayabilecek plan, proje veya bir stratejimiz var mı?
Eroğlu'nun artılarını söylerken eksilerini de söylemek zaruridir kanaatimce.
Nedir bu eksiklikler derseniz;
Sistemde sabitlik ve bazı oyuncularda gereğinden fazla ısrar etmek.
Eroğlu'nun bu eksileri kısa vadede görünmeyebilir ama uzun vadede ciddi sıkıntılar yaratabilir.
Manisa takımı Samsunspor isminin ağırlığını büyüklüğünü kabullenmiş bir görünüm içerisindeydi tüm kadrolarıyla beraber.
Bundan sonraki tüm maçlarımız da böyle olacak hiç kuşkusuz.
İşte tamda burada esas Eroğlu'nun dokunuşları lazım çünkü diğer saha dışı ve kulüp içi sorunları çözmüştü Eroğlu…
Yaklaşmakta olan sorun ise Ahmet Sagat ve Tomane'nin yeteri kadar süre alamaması,
Tanque'de de süre olarak çok fazla ısrar edilmesi…
Santrafor bölgesinde bu kadar bolluk içerisinde yokluğu yaşamak kesinlikle teknik direktör işidir.
Ahmet Sagat ve Tomane'nin, Tangue’den daha fazla dinamiklik katacağını en azından bu oyunculara sonraki maçlar için gereken teşviki hak ettiklerini ciddi düşünenlerden biriyim.
Nihayetinde maçta 90+2. dakikaya kadar oyunda kalan Tangue ile kazanamadık ve golümüzü genç stoper Yunus attı.
Demem o ki sayın Eroğlu…
Santrafor bölgesinde bolluk içerisinde fakirlik yaşatma bize…
Kalın sağlıcakla.