Sahamızdaki son maçta Menemenspor’un üç yabancı oyuncusu Olatunbosun, Adamu ve Kamara Samsunspor savunmasının nefesini kesti!
Topu kapan, soluğu kalede aldı.
Nurullah’ın kurtarışları olmasa ikinci golü bulup ilçelerine üç puanla dönebilirlerdi.
Menemenspor ya da diğerleri arayıp tarayıp bu futbolcuların iyilerini bulup takımlarına monte ederlerken…
Samsunspor’un futbolcu seçicilerinin ortaya koyduklarına bir bakın.
Tamamen fi-yas-ko!
Al birini vur diğerine misali…
Takıma bu sezon kazandırılanlar içerisinde göze çarpan tek isim Kerem Can oldu.
Allah’ı var canını dişine takarak, yüreğiyle oynuyor.
40 yıllık Samsunsporlu gibi.
Samsunspor’un yıllardır ağrıdan sızlayan sol yanına ilaç oldu.
Sorsam size, yenilerden “bunu da yaz” diyebileceğiniz ikinci bir isim var mı?
Yameogo’mu dediniz?
Henüz 19 yaşında gelecek için alınan bir oyuncu.
İyi izlem yaparsanız, yenen golde ıslak imzası olduğunu görebilirsiniz.
Ha, olabilir mi böyle şeyler? Tabii ki olur.
Onu da bağışlayalım gitsin…
Demem o ki Yameogo oynamadığın da eksikliğini hissettiniz mi?
Onun yerine oynayanlar yokluğunu hissettirdiler mi?
Siz söylemeyin, ben cevabınızı biliyorum…
Ya diğerleri?
Kızılyıldız menşeli Tomane, Pulumain, Niyazi pardon Gyasi…
Ha bir de son saniye transferimiz, tek gol ümidimiz, Rize’nin beğenmediği Nadirimiz var.
Müzmin sakatlıkları nedeniyle adını bile unutmaya yüz tuttuğumuz flaş transferlerimiz(!)
Kocaman bir aldanışlık, kandırılmışlık, hata, hata, hata…
Kimse Ertuğrul hocayı üstü kapalı eleştirmesin.
Bu pek de kolaycılık olur.
Eldeki malzeme bu, hoca ne yapsın?
Maç sonu yaptığı konuşmada üstü kapalı çok derin mesajlar verdi.
Tabi anlayabilene…
Batı felsefesinin en önemli kişiliklerinden, 17. yüzyıl felsefesinin en önde gelen rasyonalistlerinden biri olarak kabul gören Baruch Spinoza’nın bir sözü ile noktayı koymak isterim…
“Fırlatılan bir taşa sorsalardı, kendi iradesiyle gitmediğini söylerdi.”
Konumuzla ilgisi var mı?
Onu da siz düşünüp bulun…