Ben;
Hemen her ramazan öncesi Samsun'u,
Belediyelerini,
İş dünyasını,
Sivil Toplum Kuruluşlarını uyandırmak ihtiyacı hissederim ki;
Samsun ekonomisi kendi bünyesinde canlansın!..
Yardım kolilerinin içleri;
Günü geçmiş,
Merdivenaltı üretilen mallarla değil de,
Samsun'un öz malı olsun!...
Olsun,
ki;
Vatandaşımızın midesi bulanmasın,
Şehrimizin esnafı da bu mübarek ayın bereketinden nasiplensin!..
Özellikle de;
İstihdam için sanayiciye,
İşadamına seslenen belediyelerin bu kurula uyması gerekir!..
Çünkü;
Bu şehirde peynirinden, pirincine,
Zeytinyağından,
Çayına,
Bulguruna, ununa kadar hemen her şey var!..
Hatırlarsanız;
Geçtiğimiz yıl,
Samsun Ticaret Odası'nın taifesi Karadeniz Birlik gibi bir kuruluşumuz dururken,
Kalktı;
Zeytinyağını Gaziantep'ten,
Pirinci de Mersin'den getirtti!!!!...
Üstelik de gelen ürünler son derece kalitesizdi!..
Bu yıl,
Yine takipteyiz!..
Allah vere de,
Yine aynı hatayı yapmasınlar!..
Efendim;
İşin özünde,
Ramazan kolisine karşıyım!..
Burada amaç bir insana gıda yardımı yapmaksa,
Kişinin;
Özgürce kendi ihtiyacını kendisi belirlemesi gerekir...
Her zaman pilav yenmeyeceğine göre;
Nakdi yardımın daha akıllıca olacağını düşünüyorum...
Fakat;
Nedense bu kolay ve doğru yolu pek tercih etmiyoruz!...
Israrla,
'Ramazan Kolisi' diyoruz!..
Daha çok da,
Kurumlar bunu diyor!..
Neyse!..
Kim ne derse desin!..
Ancak;
İlla da, yardım kolisinde diretilecekse,
KOLİLER;
Herkesin bildiği,
Kendi ihtiyacını karşıladığı markalardan olsun...
Tabi;
Son kullanma tarihlerine de dikkat edelim!!!...
En çok da neye dikkat edelim?..
Yardım kuruluşlarına!..
Ne me, lazım;
Yarın başınıza gelmeyen kalmayabilir!..
Tavsiyem;
Yardımınızda aracı kullanmamanız!!!..