Bazı imtihanlar çok ağır oluyor.
Çok yoruyor insanı.
Uykusuz geceler, sıkıntılı günler… ,
Bir sürü sıkıntılar yaşatıyor insana.
Hem bir yerde bulunmamanız için uğraşılıyor, saçma sapan nedenlerle başka bir yere gitmenize neden olunuyor hem de 5-6 aydır sizi ayırdıkları yerdeki arkadaşlara bilgi veriyorsunuz, yardım ediyorsunuz.
O kadar iş ve sıkıntınızın yanında eski yerinize, istenmediğiniz, kovulduğunuz yerinize gidiyorsunuz, bilgiler veriyorsunuz.
Asla gurur yapmıyorsunuz.
Telefonla aranıyorsunuz hem öğrenci hem de idarecilere bilgiler veriyorsunuz.
İhtiyaç duyulduğunuz bir yer orası.
Orada deruhte ettiğiniz görevler mühim. Lakin birileri öyle demiyor.
Olsun!!!
Her daim ait olduğunuz, zorla, yalancı şahitlerle, dirayetsiz bir müdürle, yanlı, siyasi bir tutum sergileyen soruşturma yetkisi dahi olmayan müfettişlerle yuvanızdan ediliyorsunuz. Katliam gibi bir karar veriliyor.
Samsun için yüz kızartıcı bir karar veriliyor.
Yardım edenler oluyor elbette.
Allah razı olsun. Hem de özel mesai harcayıp yardım edenler var.
Ancak buralara asla gelmemesi gereken bir olay hâlâ buralarda duruyor.
Bir insanı farklı bir ilçeye atıyorlar.
Gerekçe olarak da yeni yerinin adresine daha yakın olduğunu ileri sürüyorlar, savunuyorlar.
Güler misin? Ağlar mısın?
Samsun neler oluyor?
Duydun mu?
Ulu çınarlar fırtınalı diyarlarda yetişir. Bu üstümüze gelen fırtınalar bizi güçlendirecektir.
Pek çok insanı tanıma fırsatı verecektir bize.
Ajandanıza pek çok notlar alıyorsunuz bu dönemde.
Biriktiriyorsunuz.
Biliyorsunuz ki bunlar bir gün gündeme gelecek.
Haktan, adaletten, hukuktan bahseden insanların haddi zatında tam tersi bir tavır sergilediklerini, söz ve davranışlarının tamamen farklı olduğunu göreceksiniz.
Bu durumu yüzlerine vuracağınız günler gelecek.
Ceza veren makamlar, makamları işgal edenler, ceza vermeyeceklerini söyledikleri hâlde ceza veriyorlar.
Ceza vermeyecektik, hocamıza edilen küfür bize edilseydi ne yapardık, diyorlar.
Peki, bu ceza nasıl verildi, diyorsunuz.
Anlamadık evrak geçmiş diyorlar.
Aklımızla alay ediyorlar!!!
Her dilekçe karşısında da kendilerinin haklı olduğunu iddia ediyorlar.
KORONA VİRÜSLERİN EN MASUMU
Bu kadar virüs ve mikrobun kol gezdiği bir dünyada -ki bunlar her dönemde vardı- korona Kovid-19 virüsü çok masum kalır inanın.
Aşk ağlatır, dert söyletir, derler eskiler.
Dertler söyletiyor.
Burada genel çerçevede kalarak küçük bir kısmını izah ettiğim zulümler devede kulak kalır.
Gecelerin kaç saat olduğunu müptelayı gama sormak gerekir.
Muvakkitlere, müneccimlere değil.
İşte o gama müptela edilenler, bu tarz sıkıntıları yaşıyorlar.
Lakin bir yere kadar.
Bu devran hep böyle gitmeyecek.
Bir gün bazı yüzler kızaracak, yalvaracak, el etek öpecek.
Pişman olacak, takla atacak.
Ben öyle yapmadım, onları ben yapmadım.
Ben sizi tanırdım, severdim, başarılarınızı bilirdim…
Bir sürü gerekçe.
Başarılarımı bilirdin de bir tane ödül vermedin.
Ağır imtihanlara tabi oluyoruz. Bu imtihanları inşallah atlatacağız. Saygılarımla…
Eline ağzına sağlık değerli hocam. Elbet bu dünyanın bir de ötesi var. Bu dünyada olmazsa öbür dünyada...Sizi bilen bilir bilmeyen bilenden bilir. Rabbim çalışmalarınızın mücadelemizin sonunu hayırlı eyler inşallah
Teşekkür ediyorum destek, duygu ve katkılarınız için. Sizlerden aldığım güç ve destekle yazmaya, Hakk'ın sesi olmaya devam edeceğim. Dünyayı çakallara teslim edecek de değiliz.Taklacılar her dönem ve devirde taklalar atarak, el etek öperek gemilerini yüzdürdüklerini sanıyorlar. Lakin bu böyle kolay olmamalı. Bizi takip ederseniz pozitif limanlara çıkarız birlikte, okurlarıma, dostlarıma minnettarım. Saygılarımla....