ŞENEL kim mi?
Murat Şenel…
Son yerel seçimlerde CHP İlkadım Belediye Başkan Adayı kendisi…
Hemen yazının başında söyleyeyim ki değerlendirmelerde ona göre olsun.
Kendisini hiç tanımam.
Hiç görmedim.
Hiç karşılaşmadım.
Hani, belediye başkan adayları bazen nezaketen de olsa medya ziyaretleri yapar ya…
Kendisi bizi bu nezaketten yoksun kılan birkaç adaydan biri.
Çok mu önemli ziyaret etmemesi?
Hiç ama hiç değil!
Ne ekersen onu biçersin demiş Atalarımız.
Eh, sonuçta malum.
Ama bakın onu yakın tanıyan bazı dostlarım iyi şeyler söylemişlerdi kendisi hakkında.
Gözünün içine bakıp iki kelam edemediğim için bu hususu da teyit edemedim.
Neyse seçim bitince kaybedilen yerler için bir iç hesaplaşma başlatıldı CHP’de.
Samsun’da bu hesaplaşmanın başını İl Başkanı Özdağ ve Milletvekili Murat Çan çekti.
Atakum ve İlkadım için bazı iddialar ortaya attılar.
Konu Şenel olduğu için biz İlkadım’a bakalım.
İlçe başkanı konu hakkında düzenlenen rapora;
Teşkilatla beraber çalışılması için yaptığımız tüm uyarılarımıza rağmen bu uyarıları dikkate almadı, demiş.
Bu CHP’nin, yereldeki iç sorunu…
Öyle miydi, değil miydi oturur konuşur, çözerler.
Rapordaki ikinci konu öyle değil ama daha da vahim!
Bu konu için birkaç gün süren ‘Gelecek İçin’ yazı serimin bitmesini bekliyordum.
Raporda Murat Şenel’in yerel basın ile yaptığı anlaşmalar karşılığı olan paraları ödemediği yazılmış.
Burada da kızılca kıyamet kopmuş.
Sayın Şenel çok ama çok sinirlenmiş ve;
‘Bunu, buraya yazmak şerefsizlik’ demiş.
Şimdi bu tepkiyi duyanlar iddia için; ‘Acaba mesnetsiz bir suçlama mı yapılmış’ diyebilirler.
O nedenle bu paylaşımı yapmam gerekli diye düşündüm.
31 Mart seçimine birkaç gün kala İlkadım meclis üyeliğine CHP’den aday olan bir kardeşim aradı ve;
‘Şenel’in Gazete Gerçek ile …Tl karşılığı anlaştığını ama ancak 25 bin lira verebileceğini söyleyerek benden bu konuda aracı olmamı rica etti.’
Bende maddi konulara girmediğimi ama bu konuyu ricası üzerine irdeleyeceğimi söyledim.
İrdeledim de ama bakın karşıma bana anlatılan nasıl bir hikâye çıktı.
CHP’nin son seçim kortejinde basın mensupları Murat Şenel’in yanına gelir ve basına söz verdiği ödemeleri neden yapmadığını sorarlar.
Şenel; ‘Ben bu ödeme karşılığı olan parayı T.B.’ye verdim. Size ulaşıp, ulaşmadığından haberim yok’ deyince;
Basın mensupları bu kez T.B.’yi bulur ve paralarını neden kendilerine aktarmadığını sorarlar.
Aksiliğe bakın ki paradan T.B.’nin de haberi yoktur ve beraberce Şenel’in yanına doğru yürürler.
Peki, Şenel ne yapar?
T.B.’yi diğer basın mensupları ile beraber kendisine doğru yürüdüğünü görünce korteji bırakır ve hızla alanı terk eder.
Şimdi Sayın Şenel;
Basın ile bir anlaşma yaptınız, bu doğru değil mi?
Evet, doğru.
Ama paraları da ödemediniz, bu da doğru mu?
Evet, bu da doğru.
O zaman bunun yazılması nasıl şerefsizlik oluyor?
Ya da size başka türlü sorayım;
Sizin şereften anladığınız ne?