ATATÜRK adının kaşıntı yarattığı çok kişi,
Çok kuruluş,
Bir yığın ülke var.
Nedenini araştırmaya gerek var mı?
Açın bakın tarih sayfalarına…
Mazilerinde Atatürk tokadının izleri duruyordur.
Onun için hazmedemezler.
O nedenle kin ve nefret kusarlar.
O yüzden adının anılmasından nefret ederler.
Bir şey değişir mi, onların bu tavrı nedeniyle?
86 yıldır değişen bir şey olmadı.
Bundan sonra da değişmez.
Ne bu ülke için yaptıkları unutulur.
Ne hürriyet ve demokrasi adına kazandırdıkları…
Ne çağdaş bir ülke seviyesine gelmemiz için bıraktığı miras…
Ne kadına kazandırdığı haklar…
Ne seçme ve seçilme özgürlüğü…
Ne çocuk ve gençlik bayramları…
Biliyoruz ki istemeye istemeye bu bayramları kutlayanlar var ülkemizde.
Dışarıda da onu sevmeyenler.
Mesela Suudi Arabistan kralının bir kaşıntısı vardır.
Ankara’ya gelir ama Anıtkabir’e gidip, saygı duruşunda bulunmaz.
Kendi ülkesinde de anılmasına, temsil edilmesine müsaade etmez.
Türkiye’nin Süper Kupası’nın finali öncesi bu bağnaz tutumlarını bir kez daha sergilediler.
Onlar bu ketumluğu, ahlaksızlığı ilke benimsemişlerdir ama biziz Arap hayranlığı her nedense bir türlü bitmez.
Yahu artık kafanıza sokun bunlar bizi tarih boyunca sevmedi.
Şimdi de gelecekte de sevmezler.
Hal böyleyken Atatürk’ün gençliğe armağan ettiği bayramda Araplara halay çektirmek neyin nesi?
Hangi aklın eseri?
Yüzyıllar boyu Türk’ü arkasından vurmaya alışmış bir ırka ve onun temsilcilerine halay çektirmek söyler misiniz;
Neyin nesi!